Protein vücudu devam ettirmek için şarttır. Bunlar, farklı vücut işlevleri için gerekli olan önemli moleküller olan uzun zincir amino asitlerdir. Protein vücudunuzdaki her hücrenin bir bileşenidir. Vücut, dokuyu inşa etmek ve onarmak için onu kullanır; Enzimler, hormonlar ve diğer vücut kimyasallarını yapmak ayrıca kemik, kas, kıkırdak, deri ve hatta kan oluşturmaya yardımcı olur.

Karbonhidratların ve yağların aksine, vücudumuz protein depolamaz. Bu nedenle, vücudumuza hayati besleyici maddelerin iyi bir kaynağını vermek için protein açısından zengin gıdaları düzenli olarak tüketmeniz gerekir. Protein, et, süt, balık, soya ve yumurta gibi çeşitli kaynaklardan, fasulye, baklagiller ve fıstık ezmesinden oluşur. Sindirim üzerine, proteinler vücudun kullandığı amino asitler bırakır.

Uzmanlar günlük kalorinin% 10 ila 30’unu proteinden almayı önerir. Bir yetişkinin her gün ihtiyacı olan gram protein için önerilen diyet yardımı aşağıdaki gibidir:

Erkekler (19-70 yaş arası): 56 gram. Kadınlar (yaşları 19 ila 70+): 46 gram.Tavsiye edilen miktarda protein yemiyorsanız, saçınızdan tırnaklarınıza kadar vücudunuzun tüm bölümlerini etkileyebilir.

İşte protein eksikliği belirtileri ve tedavi yöntemleri;

1. Kas Zayıflığı

Ani kas güçsüzlüğü veya ağrı, yediklerinizde önerilen protein miktarının da yoksun olduğunun bir göstergesi olabilir.Protein kaslarınız için yakıttır, bu nedenle vücudunuz protein eksik olduğunda kaslarınız çok acı çeker. Özellikle erkekler yaşlandıkça bu durum bir endişe kaynağı olabilir. Erkekler yaşlanmaya bağlı olarak kas kütlesinde doğal bir kayıp yaşayabilir ve günlük olarak yeterince protein yemiyorsa daha fazla kas kaybedebilirler.

Vücudunuz kaslarınıza protein açısından zengin dokuları parçalayıp onları kullanır. Dolayısıyla, düşük protein alımının ilk etkisi, kas zayıflamasının yanı sıra artan güçsüzlük ile birlikte ortaya çıkar. Yavaş yavaş proteinde düşük bir diyet vücudunuzun yağsız kas kütlesi kaybetmesine neden olabilir .

Artı protein, vücudunuzun demir ve kalsiyum gibi hayati besin maddelerini nasıl emdiği konusunda kritik bir rol oynar. Her iki besin de genel kas ve eklem sağlığı için önemlidir.

2. Zayıf ve Kırılgan Tırnaklar

Zayıf , kırılgan tırnaklar ve tırnaklardaki beyaz lekeler, vücudunuzun protein içermediğinin ilk işaretlerinden bazılarıdır.Tırnaklar keratin adı verilen bir protein tabakasından oluşur. Güçlü ve sağlıklı tırnaklar için uygun protein alımı şarttır.

Vücudunuz proteinden yoksun olduğunda, güçsüz ve kırılan ayrıca zayıf protein alımı tırnakta beyaz lekelere neden olabilir.

3. Beyin Sisi

Sisli bir beyin ya da kısa süreli zihinsel enerji patlamaları, kan şekeri düzeylerinin dalgalanması ve protein eksikliği ile ilişkili olabilir. Protein sağlıklı nörolojik fonksiyonların birçok yönü için önemlidir. Aslında, beyin sisi, zayıf konsantrasyon, motivasyon eksikliği ve sorunlu öğrenme, vücutta zayıf bir protein düzeyini gösterebilir.Protein eksikliği, dopamin, epinefrin, norepinefrin ve serotonin de dahil olmak üzere nörotransmitterlerin zayıf dengesine neden olabilir. Nörotransmitterler, proteinlerin yapı taşları olan amino asitler kullanılarak beyinde sentezlenir.Diyetinizdeki yeteri kadar protein, öğrenme ve motor beceriler kadar iş performansını da artırabilirken, yetersiz protein tüketimi tersini yapabilir. Aslında amino asitlerdeki bir eksiklik, depresyon ve kaygı gibi çeşitli duygudurum bozukluklarına neden olabilir.

4. Zayıf Saçlar

Saçınız çoğunlukla keratin olarak bilinen bir proteinden oluşur ve bu mineral saç sağlığı için önemlidir.Protein, tüm hücrelerin yapı taşıdır – saç folikülleri dahildir. Aslında, her bir saç telinin yetişmesi için yeterli miktarda protein gerekir.Böylece, yeterince protein almadığınızda, vücudunuz protein çıktısını sınırlandırarak sahip olduğu küçük proteini muhafaza etmeye başlar. Bu da saç dökülmesine neden olur. Saç dökülmesinin yanı sıra saçınızın da kuru ve kırılgan olması muhtemel.

5. Sık sık yeme

Vücudunuzun proteinden yoksun olduğunun bir başka işareti sık sık yeme isteğidir. Tatlı isteği, önerilen miktarda protein yemeyen insanlarda özellikle görülür. İstek birdenbire daha sık ortaya çıkabilir ve tatlı bir şey yedikten sonra bile hiç bu kadar tatmin olmazsınız.aha az protein alımı, muhtemelen karbonhidrat ve / veya şeker oranının yüksek bir diyet yediğiniz anlamına gelir. Hem karbonhidratlar hem de şeker kan şekeri düzeyinizin yükselmesine ve daha sık aç hissetmenize neden olabilir.

Öte yandan, protein sindirimi daha uzun sürer; bu da tam ve enerjik hissetmenizi sağlar . Bu da kan şekeri yükseklik ve düşüklüğünüi düzeltir ve böylece açlığı düzenler.

Yüksek proteinli gıdalar bazen kalorilerde karbonhidratlardan daha yüksek olmasına rağmen, tokluk artışında daha iyi olurlar. Bu, protein bakımından zengin gıdalar, atıştırmayı ve aşırı yemeyi önlemeye yardımcı olurken aynı zamanda kan şekerini dengelemeye yardımcı olur.

6. Düşük Bağışıklık sistemi

Diyetinizde düşük bir protein düzeyi sizi hastalıklara karşı daha hassas hale getirebilir. Protein bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını sağlar; çünkü bağışıklık hücreleri çoğunlukla proteinlerden yapılır.

Protein, beyaz kan hücrelerini, antikorları, kan proteinlerini ve interleukinler ve sitokinleri de içeren çeşitli immün moleküllerden oluşur. Hep birlikte biyolojik ve kimyasal yabancı işgalcilere saldırmak için birlikte çalışırlar. Yetersiz diyet proteini, vücudunuzun yeterli bağışıklık moleküllerini üretme ve bağışıklığınızı zayıflatma kabiliyetine zarar verebilir. Bu, daha sık ve şiddetli enfeksiyonlara veya hastalıklara neden olabilir .

7. Ödem

Ödem ya da sıvı birikimi, özellikle alt gövdedeki protein alımının zayıf bir başka belirtisidir. Protein, dokulara, özellikle ayaklarda ve ayak bileklerinde, kan damarlarında tuz ve su tutarak sıvının birikmesini önlemede önemli bir rol oynamaktadır.Yeterli protein olmazsa, bu sıvılar çevredeki dokulara sızabilir ve alt bacak ve ayaklarda şişmeye neden olabilir ki bu çok rahatsız edici olabilir. Gerilmiş veya parlayan cildi bir süre basıldıktan sonra parmak izi kalırsa, sıvı tutma nedeniyle şişlik yaşadığını söyleyebilirsiniz.

8.Düzensiz Adet Döngüleri

Düzgün ve dengeli bir diyet sağlıklı adet döngüsünün sürdürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Düşük bir protein seviyesi de dahil olmak üzere her türlü beslenme yetersizliği, düzensiz periyotlara yol açabilir.Ayrıca, protein açısından düşük, şeker ve karbonhidratlarda yüksek bir diyet, aşırı iltihap, yorgunluk ve kilo artışına katkıda bulunabilir. Bütün bu faktörler, dehidroepiandrosteron (DHEA), östrojen ve progesteron gibi hormon dengesinde bozulmaya neden olabilir. Kadın hormonlarında her türlü dengesizlik düzensiz menstruasyon döngüsüne neden olabilir.

9. Zayıf Uyku

Beyniniz, iyi bir gece uykusu için gereken tüm hormonları kontrol eder. Vücudunuz beyninizi sağlıklı tutmak için gerekli proteinden yoksun olduğunda, sonuçta uykunuzu etkileyecek bir hormonal dengesizliğe yol açabilir. Yapılan araştırmalarda diyet yaparken proteinden daha fazla enerji tüketildiğinde aşırı kilolu ve obez yetişkinlerde zayıf uykunun gelişebileceği bildiriliyor.Zayıf uyku da protein alımı zayıflığından dolayı ortaya çıkabilen düşük kan şekeri seviyesine bağlıdır. Aslında uzmanlar, triptofan ve serotonin üretimine yardımcı olmak ve kan şekeri seviyelerini dengelemek için yatmadan önce protein içeren gıdaları yemeyi öneriyorlar.

10. Mood düşüklüğü ve Dengesizliği

Diyetinizde protein eksikliği huysuzluğa neden olabilir. Protein size enerji dolaşımı sağlar ve düzenli kan şekeri seviyesine ulaştırır.
Bu önemlidir, çünkü düzenli kan şekeri seviyeniz yoksa, şeker seviyesine bağlı olarak ruh halinizde ani yükseklik ve düşme yaşamanız olasıdır. Ayrıca beyninizin ürettiği kimyasalları (dopamin ve norepinefrin) sizi mutlu etmek için proteinden yapılır. Balık, yumurta, baklagiller gibi iyi protein kaynakları tüketmek beyninizin bu ruh hali arttırıcı beyin kimyasallarından yeterli miktarda üretim yapmasına yardımcı olur.
Protein eksikliğini gideren gıdalar ise şöyle ;

* Et,Süt, Yumurta,tavuk, tavşan, hindi eti
* Baklagiller,fıstık ezmesi, peynir,yoğurt,kuruyemiş