Tetanoz aşısıyla vücuttaki tetanoz antikorlarını arttırmak için vücuda tetanoz toksoidleri verilir. Genelde çocukluk zamanında bu aşı olunur. Eğer çocukken bu aşıyı olmuşsanız, 10 senede bir yeniden aşı olmanız gerekmektedir. Tetanoz aşısı dünyanın neredeyse her yerinde olunabilir ve çoğu birey için bir sorun yaratmazken, genetik olarak yan etkiye yatkın bireylerde yan etkiler görülebilir. Tetanoz aşısının yan etkileri herhangi bir tıbbi müdahale gerekmeksizin geçebilir; fakat, bazı vakalar hayati tehlike teşkil edebilir.

Tetanoz aşısına bağlı yaygın yan etkiler şunlardır:

1. Aşı Bölgesinde Acı ve Sertleşme
Aşının kas içine yapılması durumunda bölgede acı ve yumrulanma çok yaygın bir yan etkidir. Klinik veriler aşı bölgesinde acı ve sertleşme hisseden bireylerin bir kaç günlük şişme gördüğünü ortaya koymaktadır.. Bireylerin %1-3’ünde haftalar hatta aylar boyunca süren derin bir ağrıya sebep olan kas astrofobisi görülmektedir. Acı genellikle çok şiddetli değildir ve günlük aktiviteleri engellemez; bununla birlikte, eğer acı bir veya iki aydan daha fazla sürerse medikal müdahale gerekebilir. Diğer yaygın semptomlar ise hassasiyet, sert bir yumrulanma hissi veya geçici uyuşukluktur.

2. Şişlik ve Kızarıklık
Aşı hafif şişliğe, kızarıklığa ve herhangi bir tıbbi müdahale olmaksızın geçen tahrişe sebep olabilir. Şişkinliği ve iltihap belirtilerini önlemek için aspirin veya diğer steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlardan kullanabilirsiniz.

3. Sindirim Problemleri
Çoğu aşı gibi, tetanoz aşısı da bulantı, kusma, ishal gibi emareler gösteren mide problemlerine yol açabilir. Bunlar herhangi bir müdahale olmaksızın düzelir. Çoğu durumda bunlar oldukça hafiftir. İstatistiksel bilgiler ergenlerin %3’ünde ve yetişkinlerin %1’inde mide rahatsızlıkları görüldüğünü ortaya koyuyor.

4. Bağışıklık Tepkisi
Tetanoz aşısı bağışıklık sağlayıcı toksoid içerir. Aşıdan sonra, bazı bireyler bağışıklık tepkisinin sonucu olarak hafif ateş ve fiziksel yorgunluk hissedebilir. Bazı insanlarda belli bir bölgede veya genel kas ağrıları ve gergin lenf düğümlerinden dolayı vücut ağrıları görülebilir. Yine, bu semptomlar çoğu zaman herhangi bir medikal müdahale gerektirmez.

5. Alerjik Reaksiyon
Tetanoz alerjisi aşırı nadirdir, ama acil tıbbi müdahale gerektiren ölümcül olaylara davetiye çıkarabilir. Alerjik tepkide baş dönmesi, yüzde, dudaklarda, kollarda ve diğer vücut bölgelerinde şişme belirtileri görülür. Bunlar kalp atış hızı ve solonum düzeniyle alakalı olabilir. Ailesinde tetanoza alerji geçmişi olan bireylerin aşı olmadan önce doktora danışmaları gerekmektedir.

Yan etkiler ve olumsuz etkilerin oluşma riski bazı önlemler alarak minimize edilebilir:

Doğru dozda aşı olmak
Genellikle 10 yılda bir 0.5 mL dozunda aşı olunur.

İlaç etkileşimleri
Bazen tetanoz aşısı bazı ilaçlarla ve biyo-kimyasallarla etkileşime geçebilir. Kortikosteroidler gibi ilaçlar, radyasyon, alkile edici ajanlar, kanser tedavisi ve benzer sınıftaki ilaçlar aşıyla etkileşime geçebilir ve olumsuz etkilerin görülmesine neden olabilir. Kullandığınız ilaçları doktorunuza söylemeniz şiddetle tavsiye edilir.

Dikkat edilecek tıbbi hususlar
Belirli tıbbi hususlar ölümcül sonuçlar doğurmaması için ilaç veya doz ayarlaması yapılmasını gerektirebilir. Aşağıdaki tıbbi durumlara dikkat edilmelidir:

• Kanda pıhtılaşma sorunları (veya yakınlarda kanama sorunu yaşayanlar)
• Guillain-Barre sendromu
• Yakınlarda trombositopeni yaşamış olmak (düşük trombosit sayısı)
• Yüksek ateş (42.2 dereceden fazla).
• Hastalık nöbeti veya nörolojik enfeksiyon

Çocuklar için önlemler
Yukarıdaki önlemlere ek olarak, çocuklar için ekstra önlemler alınması önerilir. Aşı 7 yaşından küçük çocuklara yapılmamalıdır. Çünkü vücutlarında bulunan cıva seviyesi zahirlenmeye sebep olabilir. Timaserole ve latexe olan alerji geçmişi de kişinin tedaviye uygun olmadığı anlamına gelir. Dahası, felç, ansefalopati, tetanoz veya herhangi bir aşıdan dolayı geçirilen felç geçmişi olması durumunda, sağlık uzmanınıza danışmanız gerekmektedir.

Hamileler için önlemler
Hamileliğin ilk üç ayında tetanoz aşısı olunması kesinlikle önerilmez. Klostridyum üretiminin (doğum zamanında) oldukça yoğun olduğu hamilelikte eğer 10 yıllık zaman zarfı geçmişse genellikle 3. aydan 6. aya kadar olan süre içerisinde aşı olunması önerilir. Süt veren anneler için herhangi bir kısıtlama veya tedaviye uygun olmama durumu söz konusu değildir.