Bizim ülkemizin damak tadına ve beslenme alışkanlıklarına çok da tanıdık olmayan papaya, yüksek besin değeri ve faydaları dolayısıyla tüm dünyada her geçen gün popüler hale geliyor. Yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlarını göz önünde bulundurduğumuzda papayayı beslenme sepetimize eklememiz gerekliliği de açık. Christopher Columbus’un deyimiyle “meleklerin meyvesi” olan papaya hem meyve hem de sebze olarak tüketilebilen çok yönlü bir meyvedir ve insan sağlığına da sayısız faydaları vardır.

Köken olarak Amerika’nın tropikal bölgelerine uzanan papaya bitkisi ilk olarak Meksika’da yetiştirilmiş ve şimdi dünyanın hemen hemen tüm tropikal bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Dikildikten 3 yıl sonra meyve vermeye başlayan papaya, çoğunlukla erken yaz ve sonbahar aylarında ortaya çıkmakta ve tüketilmektedir. Soğuk havalara dayanıklılığı hiç olmayan papaya, sadece sıcak, hatta tropik iklimlerde yetişmektedir.

Görünüş olarak bizim aşina olduğumuz armuda benzeyen papaya, hafif yağlı gibi, tatlı etli bir meyvedir ve tadı biraz da kavuna benzer. Tıpkı avokado gibi papaya da, olgunlaştığından gerçek tadını alır ve yumuşar. Sarımsı-turuncu bir renge sahip olan papaya, beslenme uzmanları tarafından sık sık öneriliyor. Çünkü papaya vücudun, metabolizmanın normal işleyişi için çok önemli olan besinleri yüksek derecede içeriyor.

Papayanın içerdiği besin öğeleri

  • Antioksidanlar
  • Karoten
  • A vitamini
  • B vitamini
  • C vitamini
  • Potasyum
  • Magnezyum
  • Pantotenik asit
  • Folat
  • Lif

Yukarıda sayılan tüm bu maddeler vücudun bağışıklık, sindirim, solunum sistemlerinin düzgün işlemesi ve organlarımızın da işlevlerini yerine getirebilmesi için önemlidir. Papayanın içerdiği vitaminler ve mineraller metabolizmanın güçlendirilmesinde çok etkilidir. Bu faydalı elementlerin vücuda düzenli olarak alınması hem hastalıkları önler hem de metabolizmayı hızlandırarak enerji üretimi için yağların yakılmasını sağlar. Yağların yakılması demek de size daha fit ve sağlıklı bir görünüm kazandırmak demektir.

Papaya nasıl tüketilir?

Papaya alırken olgun ve yemeye hazır olacak şekilde yumuşak olmasına özen göstermek gerekiyor. Papaya seçerken öncelikle dış yüzünün yeşilden sarıya dönmüş olması ve tıpkı avokado gibi parmakla bastırdığında yumuşaklığı hissedilebiliyor olmasına dikkat edilmelidir. Pazardan, marketten alınan papaya su ile güzelce yıkanır, bıçakla iki eşit parçaya ayrılır, içende biriken siyah tohumlar bulunur.

Papaya tohumları ve cilt sağlığı arasındaki ilişki pek çok uzman tarafından araştırılmış, çok değerli bilgilere ulaşılmıştır. Bu bağlamda uzmanlar, papaya tohumlarının detoksifikasyona yardımcı olduğunu böylece cildin ışıltısını, canlılığını artırdığını düşünmekteler. Bu bilimsel bilgiyi de verdikten sonra yeniden papaya yemeye dönüyoruz.

Papayanın içinde biriken siyah tohumları büyük bir kaşık yardımıyla çıkarın, kazıyın. Bu tohumları bir salata veya pudingde garnitür olarak kullanabilirsiniz. Bunun için küçük, cam bir kavanozun içinde ağzı kapalı bir şekilde buzdolabında saklamak mümkündür.

Tohumları çıkarılmış papayanın dış kabuğunu soyup, küçük parçalar halinde dilimleyip bir kaseye, tabağa koymak yeterlidir. Papayayı sade olarak, bir tutam tuz serperek de yemek gayet zevkli olacaktır.

Papayanın faydaları

Tok tutar, zayıflamayı kolaylaştırır!

Papayanın içerdiği maddelerden, değerlerden bahsederken altını çizdiğimiz lif içeriği çok önemlidir. Yüksek lif içeriği sayesinde papaya, uzun bir süre tok hissetmenizi sağlar ve doğal olarak da gerekenden fazla şey yemeyi, gereksiz atıştırmalıkları, kalorileri engeller. İşte bu da papayanın kilo verme sürecine olumlu etkisidir. Bu bakımdan kilo vermek isteyenler için papaya mükemmel bir meyvedir. Çünkü sadece uzun süre tok tutması değil, bir de lif içeriği sayesinde sindirim sistemini de daha hızlı çalıştırması söz konusudur. Sindirim sistemi düzenli olarak çalışan kişinin de vücudunda şişlik, ödem, gaz gibi sorunlar olmaz. Lif bakımından zengin beslenenler yediklerinden gerektiği kadarını alır, geri kalanını vücuttan kolaylıkla atabilirler. Ayrıca papaya, papain denilen bir sindirim enzimi içerir. Bu enzim sindirim sistemi sorunlarının, yaralar ve alerjilerin tedavi edilmesinde yardımcı olur.

Faydalı enzimlerle doludur!

Papaya; papain ve chymopapain adlı iki önemli enzime sahiptir. Bu enzimler vücutta proteinnin sindirilmesine yardımcı olur. Papayanın içinde en bol ve en etkili olan enzim papaindir. Papain özellikle sindirim sürecine olan katkılarıyla bilinmektedir. Bunun dışında papaya enzimleri ödem ve iltihap gibi sorunların kısa sürede yok olmasına, yaraların kısa sürede iyileşmesine de yardımcı olur.

Vitaminler ve antioksidanlar bakımından zengindir!

Tropik bir meyve olan papayada bulunan C vitamini, E vitamini ve beta-karoten gibi antioksidanlar vücutta inflamatuar semptomları azaltmaya yardımcı olur. İçerdiği bolca vitaminler ve mineraller sayesinde papaya; astım, osteoartrit ve romatoid artriti olan insanlar için çok yararlı hale gelmiştir. İçeriğinde bulunan papain ve chymopapain enzimleri kornea deformasyonu önler ve böcek sokmalarının tedavisinde de yardımcı olabilir. Ancak küçük bir sorun var ki, papaya meyvesi olgunlaştığında tam tadını alıyor ve olgunlaştıkça da bu faydalı enzimler bakımından değerini kaybediyor. Hal böyle olunca da sadece tadı için alıyorsak çok olgun, hem tadı hem de faydaları için alıyorsak daha biraz yeşilken almakta fayda var. Bu bakımdan bu enzimlerden en etkili şekilde faydalanmak için ise papayayı tam yeşilken almak gerekiyor.

Lif bakımından zengindir!

Papayanın içeriğinde bulunan yüksek lif göz önüne alındığında, kabızlık gibi yaygın sindirim sorunları için doğal ve etkili bir çare olduğu gerçektir. Papayada bulunan aktif maddeler sindirim sistemi de dahil olmak üzere vücutta toksin birikmesine izin vermez, var olan toksinlerin de kolayca atılmasında yardımcı olur.

Bağışıklık sistemini güçlendirir!

Başta A ve C vitaminleri olmak üzere içerdiği zengin vitamin, mineral ve antioksidanlar sayesinde papaya tam anlamıyla bağışıklık sisteminin dostudur. Bu bakımdan arada bir de olsa papaya tüketmek hastalıklara ve özellikle de mevsimsel sağlık sorunlarına karşı koruyacaktır.

Felç ve inmeyi önler!

İnsanların inme geçirmesinin en önemli nedeni kolesterol oksidasyonudur. Kişinin kolesterolü oksidize olduğu zaman, vücuttaki kan damarlarının duvarlarında birikmeye başlar. Bu birikim yüzünden de beyne giden kan akımının kesilmesine neden olan plaklar ortaya çıkar. Bu durumda elbette ki felç ve inme de kaçınılmaz olur. Papaya ise antioksidanlar açısından zengin olduğundan kolesterolün oksidasyonunu engeller, felç, inme gibi sorunları önler.

Kanser karşıtıdır!

Papayanın A vitamini bakımından zengin oluşu onu akciğer dostu bir besin haline getiriyor. Hatta papayanın faydalarının araştırıldığı pek çok çalışmada, akciğer kanserini önleyebildiğine dair veriler bulunmuştur.

Genel olarak antioksidanları bolca içeren papaya vücutta kanserli hücre oluşumunu önlemekle birlikte; folat, C vitamini, beta-karoten ve E vitamini içeriği sayesinde kolon kanseri riskini de azaltmaktadır.

Papaya tüketecek olanlara öneriler

  • Papaya yukarıda sayıldığı üzere genel vücut sağlığına pek çok fayda sağlamaktadır. Ancak diğer besinlerde olduğu gibi papayayı da fazla tüketmemekte fayda var.
  • Papaya sindirim sistemini harekete geçirici bir etkiye sahip olduğu için ishal durumunda papaya tüketimi önerilmez.
  • Papayayı çok ham haldeyken, çok yeşilken satın alırsanız istediğiniz tadı alamazsınız. Bu bakımdan biraz olgunlaşmış olması gerekir. Ancak çok yumuşamış, fazla olgunlaşmış papaya da faydalı enzimler ve elementlerin bazılarını yitirmiş olabiliyor. Bu bakımdan papayayı çok yumuşak ya da çok ham haldeyken değil de yeşil renkteyken almakta fayda var.