Sonunda keşfedilen polikistik over sendromunun nedeni
Bilimsel araştırmalar, polikistik over sendromunun, kadınlar arasında en yaygın olarak yaygın infertilite nedenidir ve genellikle doğumdan önce ortaya çıkmış olabilecek bir hormonal dengesizlik nedeniyle tetiklenir. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, şimdiye kadar fareler üzerinde test edilmiş olan çığır açan bir tedaviyi ortaya koydu ve bu yıl daha sonra bu tedaviyi kadınlar arasında test etmek için bir uyuşturucu araştırması düzenleniyor.
İstatistikler, polikistik over sendromunun dünyanın dört bir yanındaki beş kadından birinde ortaya çıktığını ve bu kadınların yaklaşık üçte birinin hamile kalırken komplikasyonları yaşadığını ortaya koymaktadır. Polikistik over sendromu yaygın olarak yüksek düzeyde testosteron, menstrüel sikluslarda düzensizlikler, kan şekerini düzenleyen komplikasyonlar ve yumurtalık kistlerinin ortaya çıkmasını içerir. Ancak, araştırmacılar hala bu durumu tetikleyen sebepler hakkında çok az şey bilmiyorlar.
Uzmanlar, üreme çağındaki kadınları etkileme eğilimi gösteren en yaygın hormonal sendromlardan biri olmasına rağmen, polikistik over sendromunun hala yeterli bilimsel ilgiye sahip olmadığına inanmaktadır.
Polikistik over sendromundan muzdarip kadınlara gebeliğe yardımcı olan çeşitli tedaviler vardır, ancak bu tedavilerin başarı oranları beş adet siklusun% 30’undan azdır.
RAHİM İÇİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER
Fransız Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü’nden Paolo Giacobini ve meslektaşları, polikistik yumurtalık sendromunun, bebeğin, anne karnında bulunan bir hormon olan anti-Müllerian hormonuna maruz kaldığında, doğumdan önce ortaya çıktığını keşfetti. Ayrıca polikistik over sendromundan muzdarip olan gebe kadınların normal kadınlara kıyasla anti-Müllerian% 30 daha fazla yoğunluğa sahip olduklarını vurgulamışlardır.
Araştırma bu durumun genetik olduğunu ve ebeveynden aynı aile içinde yavruya doğru ilerlediğini ortaya koyuyor. Bu da araştırmacıların hamilelik sırasında bu hormonal dengesizliğin mevcudiyetinin kızları arasında aynı sendromu tetikleyip tetiklemediğini tahmin etmelerine neden oldu.
Bu spekülasyonun geçerliliğini sağlamak için araştırmacılar bir deneme yapmayı denediler. Hamile farelerde anti-Müllerian hormonunun aşırı yüksek bir dozunu enjekte ettiler. Dişi fareler büyüdüğünde, polikistik over sendromunu barındıran çeşitli semptomlar ve belirtiler sergilediler. Bu semptomlar arasında gecikmeler ve gebelik komplikasyonları, daha küçük çocuklar, daha az yumurtlama döngüsü ve geç başlangıçlı puberte bulunur.
Araştırmacılar, bu etkinin anti-Müllerian hormonuna aşırı maruz kalması nedeniyle tetiklendiğini ve bunun sonucunda bir dizi beyin hücresinin aşırı uyarılmasının testosteron düzeylerinde endişe verici bir artışa neden olduğunu vurguladı.
FARELERİN ŞİFA
Kadınlarda hormonal dengesizliklerin önlenmesi için yaygın olarak uygulanan bir IVF ilacı olan cetrorelix yardımıyla, araştırmacılar fareler arasındaki hormonal etkiyi tersine çevirmeyi başardılar. Cetrorelix ile tedavi edildikten sonra, fareler artık polikistik over sendromunun semptomlarını göstermemiştir.
Araştırmacılar şimdi polikistik over sendromundan muzdarip kadınlar için klinik bir deneme düzenlemeyi ve semptomlarını cetrorelix ile tedavi etmeyi planlıyorlar. Denemelerin bu yıl bitmeden başlaması için hazırlıklara başlandı ve bu durumdan muzdarip kadınlar arasında hamilelik şansını arttırmak ve yumurtlamayı düzeltmek için çok çekici bir teknik olarak ortaya çıktı.
Bu çığır açan araştırma, daha önce ihmal edilen polikistik yumurtalık sendromu konusundaki üretken bir söylemi ortaya çıkaran değerli nedenler sunarak, nedenleri ve tedavileri hakkında daha derin bir araştırma için çeşitli fırsatlar ve yenilikler açmıştır.
Araştırmacılar tarafından tahmin edildiği gibi, eğer bu durum anneden anneye genetik olarak anne karnında hormonal maruziyet yoluyla bulaşırsa, bu sendromu tetikleyen genetik nedenlerin tanımlanmasının neden zor bir zorluk olduğu konusunda geçerli bir açıklama sunar.
Bu sonuçlar aynı zamanda polikistik over sendromundan muzdarip olan bazı kadınların neden 30’lu yaşların sonlarında ve 40’lı yaşların başında gebe kalma konusunda daha az zorlukla karşılaştıklarını anlamak için makul bir açıklama getirmektedir. Araştırmalar, kadın yaşı olarak Anti-Müllerian hormon düzeylerinin düşme eğiliminde olduğunu ve bunun da doğurganlık oranlarını azaltabileceğini göstermektedir.
Bununla birlikte, üreme yaşamlarına Anti-Müllerian hormonunun yüksek seviyeleri ile başlayan kadınlar arasında, hormonda yaşa bağlı bir düşüş normal doğurganlık seviyelerini bile geri getirebilir. Ancak bu teorinin geçerliliğini sağlamak için ampirik olarak test edilmesi gerekmektedir
Sitenizi begenerek takip ediyorum.