Erkek Üreme Hastalıkları

  • CİNSEL SAĞLIK
  • Erkek Üreme Hastalıkları için yorumlar kapalı
  • 2.528 kez görüntülendi

Erkek Üreme Hastalıkları

Erkek Üretim Organlarının Hastalıkları

Erkek üretim organlarında da kadında olduğu gibi hastalıklar görülebilir. Bunlar mikrobik de olabilirler organik bozukluklar da olabilirler. Bunlardan en fazla görülen ve önemli olanlar aşağıda verilmiştir.
Prostat: Prostat, idrar torbası boynuyla sidik borusu başlangıcını çevreleyen bir bezdir. Bu salgı bezi, türlü nedenlerden rahatsızlanabilir. En fazla görüleni prostatın büyümesidir. Ayrıca prostat iltihapları, prostat kanseri, iltihap, taşlar ve veremi de vardır.
Prostat büyümesi : İdrar yapmaya başlamakta zorluk, ince idrar akması, idrarın damla damla gelmesi ve sık sık idrar gibi belirtilerle hastalık ortaya çıkar. Bu durumda hemen müdahale yapılmazsa sidik borusu tamamiyle tıkanabilir ve idrar dışarıya çıkamaz. Bu rahatsızlığın nedeni bilinememektedir. Opertör ameliyatla prostat bezinin bir kısmını veya tamamını alır. Doktorlar bezin tamamının alınmasını daha uygun bulurlar. Prostat bezi çıkarılınca erkekte kısırlık görülür. Fakat bu seks gücünü etkilemez.
Prostat kanseri : Prostat kanseri de tıpkı prostatın büyümesindeki gibi belirtilerle ortaya çıkar. Bu durumda da prostat bezi ameliyatla alınır. Hastalık çevreye yayılmamışsa yani me- taztas yapmamışsa hasta sağlığına kavuşur. Bazen doktor hastanın bünyesinin ameliyata uygun olmadığına karar verebilir ve hormon tedavisi uygular. Stilbestrol hormonu tedavisi sayesinde prostat bezindeki kanser ufalır ve etkisiz hale gelebilir. Böylece hastalık belirtileri de ortadan kalkar. Hormon tedavisinin kesin sonuç vermesi enderdir fakat yine de hasta uzun süre rahat edebilir.
Prostatat: Prostat bezi, idrar yolları iltihabından etkilenebilir. Yine başka mikroplar yüzünden de iltihaplanma olabilir. Prostat bezinin böyle iltihaplanmasına Prostatit adı verilir. Hastalık sık idrar etme, büyük aptes sırasında perine kısmında ağrı va bazen de idrar etme zorluğudur. Doktor, belirli antibiyotiklerle hastalığı tedavi eder. Prostatta cerahat birikirse o zaman ameliyatla cerahat akıtılarak boşaltılır.
Kronik prostatit idrar yolları enfeksiyonlarından sonra ortaya çıkar. Sık idrar ve sancıyla kendini belli eder. Bu hastalık da antibiyotiklerle tedavi edilir. Gerekirse prostat masajı da yapılır.
Prostat taşları: Prostat taşlarına kronik iltihaplar yol açar. Prostat taşları zararsız sayılır. Fakat taşlar büyürse veya fazlalaşarak rahatsızlık verirse o zaman çıkartılmaları gerekir. Bu taşların bir kısmı sistokop denilen cihazın idrar borusundan sokulmasıyla alınır. Daha önemli bir durum varsa taşlar ameliyatla alınır.
Prostat veremi : Prostat veremi de önemli bir hastalıktır. Zaten tüberküloz sadece prostat- da değil aynı zamanda üretim ve boşaltım sistemleri organlarında da görülür. Doktor dikkatle tüberküloz tedavisi uygular.
Gonore : Gonore veya halk arasındaki adıyla belsoğukluğu zührevi bir hastalıktır. Bu cinsel ilişki sonucu bulaşır. Fakat gonoresi olan hastanın oturduğu tuvaletten, vb. mikrop kapmak da kabildir. Mikrop alındıktan 2-10 gün sonra hastalığın belirtileri görülür. Penis ucundan koyu sarı bir akıntı gelir. İdrar ederken sancı olur. Hastalık ihmal edilirse daha sonra akıntının rengi açılır ve yapışkan hal alır. Testisler, idrar torbası ve prostat iltihaplanır. Hastalık daha da ilerlerse idrar yapmak hemen hemen imkânsızlaşır. Çünkü idrar yollarının içi kabuklanır ve daralır. Bunların dışında kol ve bacak eklemlerinde şiddetli ağrılar olur. Kalp kapakları iltihaplanır, vücudun türlü yerlerinde iltihaplanmalar olur. Gonore çok ciddi bir hastalıktır ve hemen tedavi edilmesi gerekir. Bu kadınlardan erkeklere, erkeklerden de kadınlara geçer. Kadınlarda da aynı sarı akıntı, idrar yapma güçlüğü olur ve vajina ağzı iltihaplanır- Hastalık ilerleyince iltihaplar rahimde ve fallop borularıyla yumurtalıkları da sarar. Gonore böyle ilerlerse hamile kadın düşük yapabilir. Ayrıca bu hastalık kadınlarda yumurtalıkların çalışmasında aksaklığa yani kısırlığa da neden olabilir. Ender olarak da çok tehlikeli peritonite yol açabilir. Gonoreli hamile kadının taşıdığı bebek de bu hastalıktan zarar görür. Eğer doğum olur olmaz çocukla ilgilenilmezse türlü komplikasyonlar da çıkabilir. Bebeklerde en fazla görülen tahribatta körlüktür. Yeni doğan bebeklerin gözlerine gümüş nitrat damlatılması bu tehlikeyi ortadan kaldırmıştır.
Çok azap veren, insanın kendisinden tiksinmesine sebep olan, tedavisi gecikirse tehlikeli durumlar yaratan gonore eskiden hekimleri çok uğraştırırdı. Fakat günümüzde bu hastalık penisilin sayesinde kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Yalnız vücudun zarar görmemesi için durumdan kuşkulanır, kuşkulanmaz doktora başvurmak ve tedavi olmak da gereklidir. Yani erken tedavi sayesinde vücut bu zührevi hastalıktan zarar görmeden kurtulur. Doktor hastayı muayene eder etmez teşhisini koyar. Zührevi hastalıklar cinsel ilişki sonucu geçtiği için bu konuda çok dikkatli olmak gerekir. Bazı erkek ve kadınların bu hastalığa birden fazla defa yakalandığı da gerçektir.
Şankroid : Çok sıcak bölgelerde görülen şankroid de tehlikeli bir zührevi hastalıktır. Buna bir basil neden olur. Kuluçka devri 5 gündür ve sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar. Bu hastalık yine cinsel ilişki sonucu kadından erkeğe ve erkekten kadına geçer. Dış üreme organlarında beliren bir sivilce birden cerahatlenir ve yara haline döner. Yalnız bu yara frengiden farklıdır. Yaradan kötü kokulu bir cerahat sızar. Ayrıca kasıklardaki lenf bezleri de ağrır ve şişer. Hastalık ihmal edilirse kasıklarda da yaralar açılır. Tedavi yine ihmal edilirse ağrı artar, üretim organlarının derileri soyulur. Tedavi büyük dikkatle yapılmalıdır. Çünkü şankroide Ducrey basili neden olur ama şankroidli hastada aynı zamanda frengi de bulunabilir. Bu ikisini birbirinden ayırabilmek için penisilin kullanmaktan kaçınılır. Sulfamid veya streptomisinle tedaviye başlar. Bu ilaçlar frengiyi tedavi etmezler, ama şankroidi geçirirler. Bir süre sonra hastada frengi olmadığı anlaşılırsa ve şankroid tam olarak geçmemişse doktor antibiyotiklerden yararlanır. Bu zührevi hastalık da çok tehlikelidir ve vücutta türlü tahribat yapar.
Frengi : Frengi veya diğer adıyla sifilis Avrupa’ya Amerika’dan gelmişir. Avrupalılar, kızıl derililerden aldıkları hastalığı dünyaya yaymışlardır. Frengi, zührevi hastalıkların en önemlisidir. Sifilise Treponema pallidum adlı bir mikroorganizma neden olur. Hastalık frengili kimseyle cinsel ilişki sonucu bulaşır. Yine hasta olan anneden, karındaki bebek de hastalığı alabilir. Ayrıca dudaklarında çatlak, uçuk vb. olan biri frengili kimseyle öpüşmekle hastalığı alabilir. Bu hastalığın üç devresi vardır. Birinci devre frengi hastalığının alınmasından üç, dört hafta sonra ortaya çıkar. Dış üreme organları, dudaklar, parmaklar gibi enfekte olan kısımda sert bir çıban görülür. Bu kısımdaki lenf bezleri şişer. Yara da, şiş lenf bezleri de ağrı vermez. Yaradan sulu bir akıntı sızar. Hekim, yaranın akıntısının mikroskopla incelenmesi sonucu teşhisini koyar. Bu devrede kan testleri de yapılır fakat her zaman kan testi durumu açıklamaz. İkinci devre şankr denilen sert yaranın belirmesinden üç, dört hafta sonradır. İkinci devrede bütün vücutta, hatta avuçlar, taban ve alında bakır renkli deri döküntüleri belirir. Ağız ve boğazda şekli sümüklü böcek izine benzeyen yaralar belirir. Boğaz şişer ve ağrır. Bu belirtiler devam edebileceği gibi kaybolabilirler ve tekrar görülebilirler, ikinci devrede yapılan kan testleri sonucu yani frengiyi kesinlikle açıklar. VVassermann testi ve diğer testler pozitif çıkar. Hastalığın üçüncü devreye girmesiyle bulaşıcılığı da kalmaz. Bu devre genellikle hastalığın başlamasından 4-5 yıl sonra görülür. Hastalık artık bütün vücuda yayılmıştır. Frengi üçüncü devrede koroner atar damarlarında iltihaplar yapar, kalp bozukluklarına neden olur. Anevrizmaya yol açar ve ayrıca sinir sistemiyle beyni tahrip edebilir. Frengi çok tehlikeli bir hastalıktır. Onun için de evlenecek erkeklere sifilis testleri uygulanır. Böylece doğacak çocukların şifi I isi i olması önlenmeye çalışılır. Frengi tedavisinde en etkili ilaç kalçadan kas arasına verilen penisilindir. Hastalık birinci devredeyse bunu penisilinle durdurmak daha kolay olur ve 10 gün tedavî yapılır. İkinci devrede tedavî süresi uzar ve penisilin dozu da iyice arttırılır. Üçüncü devrede tedavi süresi daha da uzundur ve ikinci devredeki dozda penisilin verilir- Penisiline alerjisi olan hastalara antibiyotikler uygulanır. Yine arsenik ve bizmut bileşimleri de hastalığın tedavisine yarar. Zührevi hastalığa yakalanmış kimselerde frengi olup olmadığını da ahlamak gerekir. Çünkü frengi başka zührevi hastalık tarafından maskelenebilir ve sinsi sinsi seyrederek vücutta korkunç yıkım yapan üçüncü devreye de girebilir.
İktidarsızlık : İktidarsızlık mikrobik veya organik bir rahatsızlık değildir. Buna vücutta belirli vitamin ve madenlerin eksikliği veya ruhsal durum yol açabilir. Vücuttaki eksiklikler hekimin vereceği yüksek doz vitaminlerle ve bazı madenlerle geçirilir. Dengeli ve yeterli beslenme de bu konuda yardımcı olur. Fakat iktidarsızlığın nedeni psikolojikse o zaman bir sinir hekimi veya psikiyatra baş vurmak gerekir. İktidarsızlığa yol açan neden bulunursa giderilebilir ve erkek böylece iktidarsızlıktan kurtulur. Yaşın ilerlemesi ile iktidarsızlığın artacağına inanmak yanlıştır. Yapılan araştırmalar erkeklerde seks hayatlarının ömür boyu devam edebileceğini ortaya koymuştur.
Cinsel gücü artıran ilaçlar : İktidarsızlığı geçirmek için erkek hormonu olan testesterondan yararlanmaya kalkmak hatalıdır. Hem vücuda sorumsuzca testesteron vermek tehlikeli de olur. Yalnız cinsel gücü arttıran şeyler bulunduğu da bilinir. Bunlar da yine besinler ve bitkilerdir. Özellikle kuşburnu, maydanoz gibi şeylerin cinsel güce yardımcı olduğu malûmdur. Bu arada seks gücünü arttırıcı ilaçlar da yapılmaktadır- Erkekler için yapılan ilaçlarda yüksek dozda B Kompleks vitaminleri, E vitamini, diğer bazı maddeler bulunmaktadır.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.