Paranoya Nedir, Nedenleri, Testi, Nasıl Anlaşılır ve Geçer ?

  • HASTALIKLAR
  • Paranoya Nedir, Nedenleri, Testi, Nasıl Anlaşılır ve Geçer ? için yorumlar kapalı
  • 1.262 kez görüntülendi

Paranoya Nedir, Nedenleri, Testi, Nasıl Anlaşılır ve Geçer ?

Paranoya (paranoyak kişi) temel belirtisi aslında toplumda iyi bilinen ama hastalık olarak nadir görülen, karmaşık  duyguların ve başlıca olarak  hezeyanların görüldüğü ağır bir ruhsal hastalıktır.

Paranoya, varlığı hakkında çok az veya hiçbir kanıt olmayan şeyler hakkında kişinin sürekli tehlikede olduğunu hissetmesi ve düşünmesidir.

Paranoyak düşüncelere hezeyan veya sanrı da denir. Korkacak ve endişe edilebilecek çok çeşitli tehditler vardır.

Paranoyak düşünceler abartılı şüpheler de oluşturabilir.

Örneğin, birisi kişi hakkında kötü bir yorum yaptığında, onun kendi hakkında bir nefret kampanyası yürüttüğüne inanmaya başlayabilir.

Paranoya’da korkular zamanla güçlenir ve karşılaştığı herkes bu ağ içine çekilir. Kişi adeta tehditkar bir evrenin merkezi olur.

Paranoya ne demek ?

Paranoya eski Yunanca para (yan, dış) ve nous (akıl) kelimelerinden türetilmiştir ve “akıldışı, delilik, çılgınlık” durumları için kullanılmıştır.

Paranoya ne sıklıkla görülür ?

Bu hezeyansal bozukluk için tam güvenilir istatistikler olmasa da bir önemli istatistiğe göre 100.000 kişide  25-30 arasında olduğu tahmin edilmektedir.

Bu oran şizofreni’nin % 1 ve duygulanım bozuklukları’nın % 5 olan görülme sıklıklarına kıyasla oldukça ender görülen bir durum olduğunu göstermektedir.

Paranoya hangi yaşlarda sık görülür ?

Ortalama olarak 40’lı yaşlarda başlar, fakat 18 ile 80 yaş arasındaki insanlarda da paranoya tanısı konulan vakalar olmuştur.

Paranoyak düşüncelere örnekler nelerdir, paranoya bir zihinsel sağlık sorunu mudur ?

Her hastada farklı paranoya deneyimi vardır.

Sık görülen paranoyak düşüncelerden bazı örnekler:

Arkasından konuşulma düşüncesi ya da insanlar ya da kuruluşlar tarafından izlendiği düşüncesi

Diğer insanların kendini kötü göstermeye yada dışlamaya çalıştığı düşüncesi

Fiziksel olarak zarar görme veya öldürülme riskiyle karşı karşıya olma düşüncesi

İnsanların kasıtlı olarak kendini üzmeye ya da rahatsız etmeye çalıştığı düşüncesi

İnsanların para veya eşyalarını almaya çalıştığı düşüncesi

Eylemlerinin veya düşüncelerinin başkaları tarafından etkilendiği düşüncesi

Kontrol altında olma veya hükümetin kendini hedef aldığı düşüncesi.

Bu düşünceleri her zaman çok güçlü bir şekilde veya sadece stresli bir durumda olduğu zamanlarda yaşayabilirler. Bunlar ileride çok sıkıntıya neden olabilirler ya da artık insanlara güvenmemeleri gerektiğini düşünmeye başlarlar.

Bu kadar şiddetli olmasa da paranoid düşünceler sağlıklı insanlarda da zaman zaman görülebilir. O nedenle paranoid düşüncelerin ayırımı önemlidir.

Paranoyak düşünce olarak sayılan nedir, belirtiler nelerdir ?

Paranoyak düşüncelerin değerlendirmesi biraz da diğer insanların kişi hakkındaki düşünceleri ve yaptıklarıyla ilgilidir. Bir düşüncenin paranoyak olup olmadığını tespit etmek zor olabilir.

Genellikle paranoyak düşüncenin üzerinde bir konsensüs sağlanamaz. Bir başkası (arkadaş, aile üyesi veya doktor), kişi kendini öyle tanımlamasa bile düşünceleri paranoyak olarak görebilir.

İnsanlar riskleri farklı şekillerde düşünebilir ve farklı şeyler için iyi veya kötü değerlendirmesi yapabilir.

Bununla beraber aşağıdaki durumlarda şüpheli düşüncelerin  paranoid olma ihtimali yüksektir:

Şüpheli düşünce paylaşılmıyorsa
Şüpheli düşünce için kesin bir kanıt yoksa
Şüpheli düşüncenin yersiz olduğuna dair kanıt varsa
Başkalarının güvencelerine rağmen şüpheli düşünce halen devam ediyorsa
Şüpheler duygulara ve belirsiz olaylara dayanıyorsa.

Haklı şüpheler ne olacak ?

Şüpheli düşüncelerin hepsi paranoyak değildir. Bazen şüphelenmek için hepimizin iyi bir nedeni vardır. Gerekçelendirilmiş şüpheler, kanıtladığımız şüphelerdir.

Örneğin, bir mahalde o an hırsızlık olmuşsa, oradan geçerken sizinde soyulacağınız şüphesi paranoyak değildir. Haklı şüpheler sizi güvende tutmaya yardımcı olabilir.

Paranoya neden olur ?

Dünyaca ünlü Avusturya’lı psikiyatr Freud, 1890’larda paranoyayı bir savunma nöro-psikozu olarak tanımlamıştır. Freud, paranoya’yı kişinin kendine yönelen savunmaların giderek zayıflayarak sonradan başkalarına yansıtılması ve hezeyansal bir biçimde bilinçliliğe geri dönmesi olarak tanımlamıştır.

Paranoyanın kesin nedeni bilinmemektedir. Bununla birlikte nedeni için ortaya atılan kuramlar şunları içerir:

Genler

Araştırmalar kısıtlı ve sonuçsuzdur. Bazı çalışmalar genetik bir bağlantı olduğunu ileri sürerken bazıları genetik bir bağlantı saptayamamıştır. Paranoya’nın kalıtsal olup olmadığı da belirsizdir.

Beyin kimyası

Beyin kimyasalları yani nörotransmitterler düşünce ve hislerin temelini oluşturur.

Kokain, esrar ve amfetamin gibi belirli bazı ilaçlar beyin kimyasını değiştirir ve paranoyak düşünceleri, duyguları ve davranışları ortaya çıkarabilir. Bu, bazı araştırmacıların paranoyanın beynin bir biyokimyasal bozukluğu olabileceğine inanmalarına neden olmuştur.

Travmatik yaşam olayları

Çocuklukta uğradığı istismar, kişinin yaşam boyunca düşünce ve hislerinde bu tür bozulmalara yol açabilir.

Stres tepkisi

Bazı çalışmalar savaş esirleri veya gaziler gibi şiddetli ve devam eden stres yaşayan insanlarda paranoya’nın daha yaygın olduğunu bulmuştur.

Karışık faktörler

Kombinasyon halinde çalışan bir takım genetik ve çevresel faktörler paranoya’ya neden olabilir.

Paranoya türleri nelerdir ?

Paranoya 3 temel rahatsızlıkla ilişkilendirilir:

Paranoid kişilik bozukluğu

En hafif tür kabul edilir.

Paranoid kişilik bozukluğuna sahip çoğu insan, dünyanın güvensizliğine inanmasına rağmen normal bir hayat sürer.

Bu bozukluk ile ilişkili tutum ve davranışlar, çoğu kez kişinin hayatının büyük bir kısmında yer eder.

Delüzyonel (paranoid) hastalık

Zihinsel hastalık belirtisi olmaksızın bir sanrı yani delüzyon yani sahte inanç ile karakterizedir. Kişinin davranışı hangi sanrıya sahip olduğuna göre değişir.

Örneğin, zulüm gördüğünü sanan bir kişi, başkalarının kendi üzerine casusluk yaptığını veya ona bir şekilde zarar vermeyi planladığına inanır.

Stalking yani ısrarlı takip de görülebilir.

Örneğin, kişi, karşılaşmadığı bir film yıldızı ile bir ilişki içinde olduğuna inanabilir. Başka bir durumda, doktorların tekrarlanan güvencelerine rağmen korkunç bir hastalığa sahip olduğunu düşünebilir.

Paranoid şizofreni

En şiddetli türü budur.

Düşüncelerinin radyo üzerinden yayınlandığına inanmak gibi tuhaf sanrılarla karakterizedir. Halüsinasyonlar, özellikle de tuhaf olanlar sık görülür.

Paranoid şizofrenisi olan bir kişi genelde dünyayı kafa karıştırıcı bulur ve tedavi edilmeden günlük işlevlerini yeterince yerine getiremez.

Paranoya tanısı nasıl konur ?

Paranoya’ya neden olan durumu teşhis etmek zor olabilir, çünkü abartılı bir güvensizlik duygusu bazı demans hastalarında ve bir dizi zihinsel rahatsızlıkda da görülür.

Hezeyanlar ise adrenal, tiroid gibi endokrin sistemlere ilişkin bozukluklarda, çeşitli vitamin yetmezliklerinde, böbrek yetmezliği ve üremi’de, hepatik ensefalopati gibi sistemik hastalıklarda da görülebilmektedir.

Başka bir zorluk da paranoyası olan bir kişinin zarar görme korkusu nedeniyle doktor, hastane ve diğer tıbbi ortamlardan uzak durma istekleridir.

Tanıda:

Tıbbi geçmiş
Fiziksel Muayene
Belirtilerin değerlendirilmesi
Psikolojik testler
Belirtilere neden olabilecek diğer psikiyatrik bozuklukları gidermek için yapılan testler kullanılır.

Paranoya testi nedir ?

Paranoya bir testle tespit edilemez ama merak edenler için bazı testler de düzenlenmiştir. Bir örneğine buradan ulaşabilirsiniz.

Paranoya ile Şizofreni arasındaki fark nedir ?

Bunlar tamamıyla farklı hastalıklardır ama bazı durumlarda içiçe geçmişlerdir. Bununla beraber ana farklar şizoid kişilerin genellikle insan ilişkisinden kaçan bireyler olması, diğer insanların yanına sokulmak, onlarla birlikte vakit geçirmek istememeleridir.

Örneğin şizofrenler genellikle kız arkadaş ya da yakın bir dost edinmek istemezler. Buna karşın paranoid kişiler sosyal anlamda diğer insanlarla vakit geçirme konusunda şizoidlere nazaran daha isteklidirler. Daha sosyaldirler ama insanlara karşı sürekli bir tetiktelik ve tedbirlik hali söz konusudur, bu ise şizofrenide pek görülmez.

Paranoya filmleri örnekleri

Bu hastalıkla ilgili birçok film var ama 2004 yapımı makinist filmi özellikle izlenebilir.

Listeye buradan ulaşabilirsiniz.

Paranoya tedavisi nasıldır ?

Tedavi, nedene bağlıdır ve psikolojik terapi ile ilaç tedavisini içerebilir.

Paranoyaya neden olan koşullar için mutlak bir iyileşme olmamasına rağmen, tedavi kişinin semptomlarıyla başa çıkmasına ve daha mutlu, daha üretken bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir.

Tedavi durumun türüne ve ciddiyetine bağlıdır, ancak aşağıdakileri içerebilir:

İlaçlar

Anti-anksiyete ilaçları veya antipsikotik ilaçlar bazı belirtileri hafifletebilir.

Klinisyenlerin çoğu, düşük dozda antipsikotiklerle tedaviye başlar ve giderek arttırılar.

Pimozid, klorpromazin, tiyoridazin, lityum ve antikonvülsanlar (karbamazepin ve valproat) sık kullanılan ilaçlara örnektir.

Bununla birlikte, paranoyak olan bir kimse, onlara zarar vereceklerinden korktuğu için ilaç almayı genellikle reddedebilir.

Terapi

Bu, kişinin belirtileriyle baş etmesine yardımcı olabilir ve işlevlerini geliştirme yeteneklerini geliştirebilir.

Bununla birlikte, paranoyak bir kişinin açık ve özgürce bir terapistle konuşması pek olası değildir, bu nedenle ilerleme çok yavaş olabilir.

Başa çıkma tedavileri

Bu tür tedaviler, kişinin sosyal olarak işlevselliğini artırmayı amaçlar. Seçenekler arasında gevşeme terapisi, endişeyi azaltma teknikleri ve davranış değişikliği yer alabilir.

Hastane bakımı

Ağır durumlarda, paranoya’ya neden olan durum stabilize olana kadar hastanın hastanede kalması gerekebilir.

 

 

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.