Cilt hastalıklarını tanımak
Cilt hastalıklarını tanımak
Bir cilt koçunun öncelikle ciltte oluşan rahatsızlıkları iyi tanıması gerekir. Tıbbı müdahale gerektiren durumların saptanabilmesi çok önemlidir. Cilt rahatsızlıklar, derinin normal dışı çalışması. kimyasal ya da fiziksel travmalar, mikroorganizmaların yarattığı enfeksiyonlar, UV ışınları gibi etkenlerle oluşur. Bazen belirli bir zamanda belirli bir hastalık oluşabildiği gibi mevcut duruma reaksiyon olarak da rahatsızlıklar gelişebilir. Biz bu duruma “katılımcı faktörler ” diyoruz. Örneğin bakteriler, kesilme, yaralanma, sıyrık gibi nedenlerle cilde nüfuz edip çıban oluşturabilirler. Yine ergenlik döneminde aşır, yağ salgılanmasının bir sonucu oiarak akne meydana gelebilir.
BAKTERİLER
Sağlıklı insan derisi, mikroorganizmalara karşı, birçok fizyolojik bariyere sahiptir. “Stratum komeum” örtücü tabaka özelliğiyle mekanik bir koruma sağlar Derinin sürekli kendini yenilemesi sonucu gelişen “deskuamasyon”’ yani kepeklenme, bir Koloni halindeki bakterilerin atılmasını sağlar. Kölenize bakteriler dediğimiz bakteriler, kan çıbanı, yılancık, arpacık, dolama, pişik, yalama, kıl kökü ve ter bezleri iltihabı, bel soğukluğu türünde tezahür eder.
MANTARLAR
Cilt üzerinde pembemsi bir kırmızı lekeyle kendini belli eder. Kırmızılık çevreye doğru yayılırken lekenin ortası iyileşmeye başlar Böylece halka şeklinde kabarcıklar ve kabarcıkların üzerinde kepeklenmeler şeklinde asıl belirtiler oluşur.
VİRÜSLER Zona (gece yanığı), dudak uçuğu (nerpes simplex) siğiller, Hepatit b, AIDS gibi.
ALERJİLER Vücudun, aslında zararı, olmayan bazı maddelerden veya hava şartlarından etkilenmesiyle ya da psikolojik etkenler sonucu bazı maddelere aşırı reaksiyon göstermesine “alerji’ diyoruz.
PİGMENTASYON HASTALIKLARI
Bаzen herkezin Çiller, günеşdе bulunan lekeleri [lentigo], gеbеlik, lekeieri bazı iyi huylu cilt benleri cilt Kanseri (melanom). mantar hastalıkları, “seboreik keratoz”, “aktinik keratoz” ciltte koyu renkli lekelere neden olur. Cilt lekeleri hayatınızı tehdit etmese bile birtakım kozmetik problemlere yol açar. Üstüne üstlük psikolojik poblemlere de neden olabilir.
TER BEZİ HASTALIKLARI
Terleme bezlerinin azda yа da çok оmasi çalışmasından, fazla ya dа sebum üretmesinden, iltihaplanmasından öt ürü çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir.
YAĞ BEZİ HASTALIKLARI Yağ bezlerinin az ya da çok çalışmasından, fazla sebum ya da az sebun üretmesinden, iltihaplanmasından dolayı çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir. Akne bunların başınca gelir. Ancak unutulmamalıdır ki, 15 kadar akne türü vardır. her akne ergenlik aknesi değildir. Bazıları cildin yetersiz yağ üretmesi nedeniyle oluşur.
Cilt tiplerini nasıl tanırız?
Her insanın cilt yapısı ve cildinin özelliklerı tarklıdır. Cildin yağ ve nem dengesi, sıcak, soğuk, stres, hormonal düzensizlik, beslenme, uykusuzluk gibi etkenlerle olumlu ve olumsuz olarak değişebilir. Güneş, iklim, yaşam şartlan, ırksal özelikler, çalışma koşullar ve yapılar iş gibi nedenlere bağlı olarak da farklılık gösterebilir. bu nedenle ilk yapmamız gereken şey cildimizi ve cilt tipimizi yakından tanımak olmalidir. Yanı burada önemli olan teşhistir. Cilt tipi belirlendikten sonra, cilde hargi ürünlerle bakım yapılacağına karar verebiliriz.
KURU CİLT Kuru cilt dediğimizde ilk anlamamız gereken şey cildin yağ üretme ve terleme kapasitesinin normalin altında olmasıdır. Cilt, kuru, cansı, mat ve hassastır. Çatlamış kılcal damarlara bu cilt tipinde rastlanır. Yeterli cerecece terleme olmadığı için ciltte çatlaklar oluşur. Cilt yıkandığında gerilir, kızarır ve pullanma meydana gelir. Ciltteki kuruluk cildi bakterilere karşı koruyan asit mantonun dengesini bozar. bu nedenle ciltte aşırı nassasiyet oluşur. Bu cilt nemsiz ve kırışmaya çok elverişli hale gelmiştir. Özellikle göz çevresinde erken kırışıklıklar meydana gelir.
KURU NEMLİ CİLT Bu cilt tipindeki belirtiler genellikle kuru cilt tipiyle aynıdır. Fakat metabolizma bozuklukları, hormonal bozukluklar (özellikle menopoz) uzun süre kullanımı, stres, gerginlik gibi nedenlere dağlı olarak sürekli bir ter kaybı vardır. Başka bir sebep ise, uzun süre çok sıcak bir bölgede yaşamak, kaplıca gibi yerlerde bulunmak ve çalışmak olabilir. Bu tip cilde sahip olanlara önereceğim ilk şev bol bol su tüketmeleri, ayrıca koruyucu ve nemlendirici kullanmalarıdır.
HASSAS KURU CİLT Bu cilt tipinde de kuru ciltte olan özelliklere benzer özellikler görülür. Bu ciltlede kılcal camarlar çok yüzeyde bulunduğundan cilt daima kırmızı görünür. Koruyucu tabaca zayıf olduğundan çok ince yapılıdır. Sıcak ve soğuk su hassasiyeti artıracağından cilt ılık suyla yıkanma. Cilt kesinlikle ovuşturulmamaIi ve cilde son derece yumuşak dokunuşlarla davranılmandır. Bu cilt peelinge uygun değildir ancak ille peeling isteniyorsa, bunun bir uzman tarafından yapıması gerekir. Ayrıca kullanılan ürürlerin titizlikle seçilmesi de elzemdir.
HASSAS ALERJİK CİLT Her türlü cildin belirli bir derecede hassasiyeti olduğunu bilelim. Mevsim ceğişiklikleri, beslenme biçimi, stres, kullanılan yanlış kozmetik ürünlerine bağlı olarak cildin hassasiyeti ve alerjik özellikleri artabilir Ciltte kaşıntı, kızarıklık ve pullanma görülebilir. Cilt nemsiz ve gergindir. Kılcal damarlar belirgin ve yüzeye yakın hale gelmiştir. Cilt öyle bir haldedir ki dokunmak bile tahrişe yol açabilir. Çünkü cildin koruyucu tabakası büzülmüştür. Bu durumda baharatlı yiyeceklerden uzak durmak ve besleyici kullanmak gerekir.
YAĞLI CİLT Yağ bezleri normalden fazla çalıştığında cilt sebum dediğimiz yağla kaplı olduğurdan cilt aşırı yağlanabilir. Aşırı sebum ciltteki akneleri, siyah noktaları ve sivilceleri artırır. Yağlı ciltteki sivilce dana çok ergenlik çağırda görülür. Genetik faktörler, metabolizmanın bozulması, hormonal buzuk luklar, kan dolaşımı problemleri, stres, baharatlı yiyecekler, asitli içecekler, cilt temizliğinin ihmal edilmesi, yanlış kozmetik kullanmıı gibi etkenlerle cilt yağlanır. Ergenlikte yağlı ciltten şikâyet edenler orta yaşa geldiginde bu yağlı cildin yararını görecektir. Çünkü yağlı ciltlerin üst tabakası daha kalın olduğundan rışıklıklar daha geç oluşur. Doğanın bir şekilde adaleti sağladığının bir örneğidir bu durun. Cilt parlaktır, gözenekler geniştir. Eğer çitte fazla yağ ve kir birikirse ciltte siyah noktalar, sivilceler oluşur, çözüm üretilmez ise bunlar akneye döner. Yağlı cilt kalındır ve elastik değildir.
YAĞLI NEMSİZ ClLT Bu cilt yağlı cildin başka bir versiyonudur. Cilt kuru kaba, pullu görünür. Ciltte gerginlik hissedilir. Bu cilt tipe ne daha çok terleme miktarı fazla insanlarda rastlanır. genelde erkekler bu cilt tipine sahiptir. Terleme nedeniyle ciltte bir bunarlaşma olur ve cilt susuz kalır. Doğal olmayan kozmetik ürünlerden, soğuktan ve sıcaktan etkilenir. Burada erkekler için de bır uyarı yapmalıyım: Tıraş olduktan sonra kullanılan kolonyanın içindeki cildi kurutup neminı alır.
HASSAS YAĞLI Cilt bu cilt tipinde yağlanma fazladır. Kilcal damarlar yüzeye çok yakın olduğu için yağlı ciltlerden daha sorunludur. Ciltte sarkmalar meydana gelir ve erken yaşlanma oluşur. Bu durumda, cildin hassasiyeti nedeniyle ben bir dermatoloğa görünün derim. Bu tip cilde sahip olanlar kesinlikle yanlış kozmetik kullanmamalı ve beslenmelerine çok daha özen göstermelidir. Baharatlardan, acıdan, kızartmalardan, asitli içeceklerden, ve güneşten uzak durmalıdır.
KARMA CİLTLER Yağı ve kuru cildin bir karışımı olan bu cİlt tipinde alın, burun ve çeneyi kapsayan “T gölgesi” dediğimiz bölge yağlıdır. Göz çevresi ve yanaklar ise daha kuru veya normaldir. bu. en çok rastlanan cilt tipdir.
OLGUN CİLTLER Olgun ciLt dediğimizde 40 yaş üstü ciltLeRden bahsediyoruz. Bu yaşlarca hücrelerin yaşam biçimi değisir ve hücre yenilenmesi yavaşlar. Bir anlamda hücre kalitesi azalir. hücrelerin içideki temel yapıtaşı olan proteinler bozulduğu için ciltte hem renk kaybı, olusur hem de lekelenmeler artar. Aslında olgun ciltler, bakıma en çok ihtiyacı olan ciltlerdir.
NORMAL CİLTLER Bu cilt tipinde nem ve yağ salgılanması dengededir. Kan dolaşımı düzenli olduğundan, kılcal damarlar görünmez. Gözenekler sıkı, ve kapalıdır. Cilt yumuşak pembe, lekesiz ve sağlıklı bir görünüme sahiptir. Mat değildir ama parlamaz. Işıl ışıl, çağrısı olan bir cilttir.
Testi kırılmadan çabalamak en, iyisidir. Yani henüz cilt bozulmadan daha genç yaşlardan itibaren cilde bakmak en harika anti aging yoludur. Öte yandan hiçbir zaman da geç değil, çünkü deyim yerindeyse zararın neresinden dönersek yine kârda oluyoruz. Cildimizin değerini bilmek ve onu genç yaşlardan itibaren korumak gerekir ki ilerleyen yıllarda cilt sağliklı kalabilsin, öncelikle yaşan kalitesi artırılmalı. Çevre kirliliği, UV ışınları aşırı soğuk, aşırı sıcak, rüzgâr, kuru hava, kapalı mekânlar, düzensiz ve aşırı beslenme, ve bilinçsiz Kozmetik, cilt tipine uygun olmayan bakım, kalitesiz veya doğal olmayan makyaj ürünleri cilt sağlığını bozan başlıca etkenlerdir. Bunların bilincinde olmak çok önemlidir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.