Şimdi bir çok kişinin aklında su içmek ile selülitler arasında ne tür bir ilişki olabilir şeklinde sorular gelebilir. Selülitin nedenleri incelenirse adipoz adını verdiğimiz yağ dokularının yeterli düzeyde kanlanamaması ve beslenememesi görülecektir. Bunun temel sebebi ise cildin susuz kalmasıdır. Susuz kalan yağ hücreleri deforme olarak olağan şekillerini ve hücre içi yapılarını kaybederler ve selülit hücresi niteliğine bürünürler. Peki cilt nasıl susuz kalır. Öncelikle kişinin yeterli düzeyde sıvı almaması neticesinde yağ dokularındaki beslenme de sekteye uğrar. Sekteye uğrayan bu süreç neticesinde zamanla selülit adını verdiğimiz cilt rahatsızlığı ortaya çıkabilmektedir. Selülitler 1 günlük bir mesele değildir. Zamanla ortaya çıkan kronik de-hidrasyon yani cildin ve deri altı yağ dokularının susuz kalması neticesinde selülit problemi ortaya çıkabilmektedir.

Selülit genelde cilt altı tabaka adını verdiğimiz deri altı tabakasında, yağ dokularının yoğunlaştığı bölgelerin hemen çevresinde oluşur. Selülit oluşumu deride portakal kabuğu benzeri bir görünüm ve dokunulduğunda pürüz hissi oluşturur. Selülit hücreleri genellikle kadınlarda salgılanan östrojen hormonunun etkisiyle daha da gelişmekte ve kitlesini artırmaktadır. Bu durum selülite neden olan kan dolaşımını daha da güçleştirir. Bu etki tepki mekanizması sayesinde durum kendiliğinden giderek kötüleşmektedir. Cilt altı bölgede zayıflayan kan dolaşımı doğal olarak yağ dokularının daha az oksijenle irtibata geçmesine neden olur. Sonuç olarak pürüzlü ve portakal kabuğu görünümlü cilt yapısı kronik hale gelir.

Selülitler uzun bir zaman dilimine yayılan yaşam tarzı ve olumsuz alışkanlıklarla ilerleyen bir problemdir. Özellikle sigara içmek, beslenmede sebze meyve tüketmemek, bol sıvı almamak, hareketsizlik, alkol tüketimi gibi etkenler selülitlerin ilerlemesine ve kalıcı bir hal almasına neden olmaktadır. Stres te özellikle kadınlarda östrojen salgı düzeyini artırdığı için selülite neden olabilmektedir. Bağışıklık sistemini zayıflatan her etken kısaca selülit nedenleri arasında gösterilebilir.

Selülit için günümüzde bölgesel zayıflama yöntemleri de dahil olmak üzere bir çok tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntemlerin bazıları gerçekten işe yaramakta, ancak kalıcı bir sonuç alabilmek için iş nihayetinde yaşam tarzı alışkanlıklarını değiştirmeye gelmektedir. Bol sulu gıdalar tüketmek, sebze ve meyve yemek, egzersiz ve hareket yapmak,zararlı alışkanlıkları terk etmek, su içmek, ödem tutucu yiyeceklerden uzaklaşmak, stressiz bir yaşam sürmeye çalışmak gibi basit tedbirler zamanla selülit sorununuzun azalarak ortadan kaybolmasına yardımcı olacaktır. Bunun yanında selülit için selülit çayı,aspirinli karışım,ananas, acı biber kürü, at kılı fırçası, antibiyotik, at kestanesi, titreşimli kemer,dove selülit kremi, biberiye yağı gibi bitkisel çözümler, deniz tuzu, elma sirkesi, greyfurt, mezoterapi, ipek kese ile peeling, kabak lifi, kahve maskesi, lahana kürü, limon ve lahana yağı gibi alternatif tedavi yollarını da denemenizde bir sakınca yoktur.