Karsinom; epitel hücre kökenli kötü huylu tümör veya epitel hücre kanseri anlamına gelmektedir. Dil, bağırsak, deri ve meme bezi gibi organlardaki kötü huylu tümörlerin önemli bir bölümünü teşkil etmektedir.

                Renal hücreli karsinom, böbrek korteksinden meydana gelmektedir(Korteks; böbrekte alt kısımlarda bulunan ve böbreğin çevresini saran bir çeşit stoplazma olmaktadır). Böbrek kanseri olarak da bilinen renal hücreli karsinom; tüm kanserlerin % 2’sini ve kanserlere yol açan kötü huylu tümörlerin % 85’ini oluşturmaktadır. Erken teşhis konulduğu takdirde yaşam oranı % 70 ile % 100 arasında olmaktadır. Ancak tedavi olumlu sonuç verdiğinde ve hastalıktan kurtulduğunuz takdirde bile tekrar nüksetme durumu gibi bir risk olmaktadır. Bu hastalığın nüksetmesi durumu; ameliyat sonrasındaki 5 yıl içerisinde % 35 ile % 50 oranında olmaktadır.

Renal hücreli karsinom;

. Açık hücreli karsinom,

. Papiller karsinomu(genellikle 20-50 yaşlarında, kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görülen bir kanser olmaktadır. Tiroid kanserlerinin % 80’i bu tip olmaktadır).

. Kromofobi böbrek karsinomu,

. Kanal karsinomu toplama şeklinde sınıflandırılmaktadır.

Kanser bilindiği üzere kompleks bir hastalık olmaktadır. Böbrek kanseri de bunlardan birisi olmaktadır. Böbrek kanseri tedavisinde 10 yıl öncesine tedavi süreci çıkmaza girmekteydi. Ancak günümüzde 10 yıl öncesine göre böbrek kanseri tedavisinde büyük bir aşama kaydedilmiştir. Böbrek kanseri tedavisinde kullanılmak üzere yeni ilaçlar geliştirilmektedir ve bu ilaçlar; eskiden kullanılan hastalığı anlık olarak önleyen, ancak tekrar ilerleme olduğunda etkisiz kalan ilaçlara göre büyük bir etki göstermekte ve uzun süreli önlem teşkil etmektedir. Kanser tedavisinde her geçen gün yeni tedavi yöntemleri de bulunmaktadır ve eskiye nazaran kanserin tedavi edilmesi oranı azımsanmayacak derecede bir artış göstermektedir.