Muhtemelen tahmin edebileceğiniz gibi, popüler ve lezzetli bir meyve suyudur. Bağışıklık sistemini güçlendirme, yaşlanma belirtilerini azaltma, kanseri önleme, hücresel tamir ve metabolizmayı hızlandırma, vücudu toksinlerden arındırma, kan dolaşımını artırma gibi çeşitli yararlarından dolayı en sağlıklı içeceklerden biri olarak kabul edilir. Ayrıca inflamasyonu azaltır ve kolesterol seviyelerini düşürür.

 

Binlerce yıldır sağlıklı beslenmenin temelidir ve bu meyveler Güneydoğu Asya’da ortaya çıkmıştır. Tarihi kayıtları, 4500 yıl öncesine ve Çin’e kadar uzanmaktadır. Bilimsel adıyla Citrus sinensis en popüler turunçgillerden biridir. Birçok çeşidi vardır, ancak tatlı portakal, en çok tüketilen çeşididir.

% 100 doğal olması ve koruyucu maddeler, katkı maddeleri ve şeker ilave edilmiş olmaması şartıyla, bir bardak pastörize edilmemiş ve taze sıkılmış portakal suyu içmek, meyveyi yemek kadar faydalı olabilir. Portakalın kabuğu ve posası önemli sağlık yararlarına sahiptir, ancak besinlerin ve faydalı bileşenlerin çoğunu portakal suyundan da alabilirsiniz.

 

Dondurulmuş, konserve veya konsantre şekilde kullanmaktan kaçının, çünkü tüm işlemlerde kayda değer miktarda besin içeriği kaybedilir ve kimyasal madde eklenir. Doğalını tercih edin ve bu mucizevi ve lezzetli meyve suyunun tüm faydalarını aldığınızdan emin olun!

Besin Değerleri

Tüm etkileyici sağlık yararları, besleyici içeriğinin yanı sıra C vitamini, A vitamini, tiamin, folat, potasyum, lif, proteinler, bakır, magnezyum, flavonoidler, hesperidin ve çeşitli vitaminler ve mineraller ile doludur. Diğer eser vitaminler ve mineraller, onu en değerli ve besleyici meyvelerden biri haline getirir. Kalori açısından, 100 ml’lik bir bardak portakal suyunda 47 kalori vardır.

 

Sağlık Faydaları

Bu meyve suyunun sağlık faydalarını aşağıda daha ayrıntılı olarak inceleyelim.

 

Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

Uzun zamandır iyileştirici özellikler santralidir ve diyetinize ekleyebileceğiniz en zengin C vitamini kaynaklarından biri olarak bilinir. Tek bir portakal suyu porsiyonu, vücudun C vitamini gereksiniminin % 200’ünden fazlasını karşılar. Ayrıca, askorbik asit olarak da bilinen C vitamini, birincil olarak antioksidan işlevi görür ve vücuda zarar vermeden, serbest radikalleri yok eder veya nötralize eder. Vücudumuzun, bağışıklık sisteminin diğer yönlerini de uyarması için C vitaminine ihtiyacı vardır. Dahası, askorbik asit, hücreleri onarma ve vücuttaki yeni dokuların büyümesi için gerekli olan kolajenin temel bileşenlerinden biridir.

 

Kanseri Önler

Belirtildiği gibi, C vitamini antioksidan olarak çalışır ve antioksidanların en önemli fonksiyonlarından biri de kanseri önlemektir. Antioksidanlar, sağlıklı hücrelerin DNA’sının kanserli hücrelere dönüşmesini engeller, bu da C vitaminini kansere ve diğer ciddi hastalıklara karşı ilk savunma hattı yapmaktadır. C vitamini ile birlikte, kanserli hücrelerde tümör büyümesini azaltmak ve apoptoz veya programlanmış hücre ölümünü uyarmak için çalışan hesperidin isimli bir antioksidan içerir. Araştırma devam etmekle birlikte, kolon kanserini önleme ile pozitif olarak ilişkilendirilmiştir, ancak hesperidin’in birçok kanser türünde etkili olması muhtemeldir.

 

Vücudunuzu Detoksifiye Eder

C vitamini ile birlikte; portakal suyu, orta derecede bir antioksidan olarak davranan A vitamini bakımından da çok yüksektir. Bu sebeple böbreklerin işlevini artırarak vücudu detoksifiye eder. A vitamini uzun süre göz sağlığına bağlanmıştır ve diyetinize yeterli miktarda A vitamini ekleyerek, gece körlüğünün yanı sıra maküler dejenerasyonun önüne geçebilirsiniz. Bir bardak içtiğinizde, günlük olarak alınması gereken A vitamini miktarının yaklaşık % 50’sini elde etmiş olursunuz.

Kan Dolaşımını Artırır

Çok güçlü başka bir yönü vardır ve o da folat içeriğidir. Folat, B vitamini kompleksinin bir üyesidir, teknik olarak B9 vitamini sayılır. Bu önemli vitamin, DNA’nın oluşturulması ve yeni hücrelerin büyümesi için gereklidir. Folat hücreleri; serbest radikallerin vücuda zarar verme yollarından biri olan mutasyondan korur. Ayrıca, yeni kırmızı kan hücrelerinin oluşturulmasında ve aynı zamanda kan akışının ekstremitelere ulaşmasında rol oynar. Bu, tüm organ sistemlerinin oksijenlendiği ve tam kapasitede çalıştığı anlamına gelir. Böylece, vücudun genel metabolizmasını ve tüm sistemlerin işleyişini destekler ve daha verimli hale getirir.

 

Enflamasyonu Azaltır

Turunçgiller yaygın olarak anti-enflamatuar maddeler olarak kabul edilir ve portakal suyu istisna değildir. Yüksek şeker içeren ve fazla yağlı yemekler çeşitli organların iltihaplanmasına neden olabilir ve bu da insülin direncinin gelişmesine yol açabilir. Enflamasyon tip 2 diyabet ve aterosklerozun temel nedenlerinden biridir. Çalışmalar, portakal suyunun insülin direncini; enflamasyonu azaltarak, kalbi koruyarak ve genel kardiyovasküler korumayı garanti ederek; inhibe edebileceğini göstermiştir. Ayrıca, diyabet geliştirme şansını azaltabilir.

Kan Basıncını Düşürür

Hesperidin, portakal suyunda bulunan bir antioksidandır ve vücudu hastalıklara ve kansere karşı korur. Ayrıca bu bitki bileşiği, küçük kan damarlarının aktivitesini ve işleyişini etkiler. Bir bütün olarak kan basıncı üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir ve araştırmalar bu güçlü antioksidanın, genel kan basıncında ve kardiyovasküler hastalıklarda azalma sağlayabileceğini kanıtlamıştır.

 

Kolesterol Seviyesini Dengeler

Yüksek kolesterol, kardiyovasküler hastalıkların en tehlikeli nedenlerinden biridir. Portakal suyunun “kötü” kolesterolün varlığını ve etkilerini azalttığı ve vücuttaki “iyi” kolesterol miktarını artırdığı gösterilmiştir. Bu özelliği ile, ateroskleroz, kalp krizi ve felç olasılığını azaltabilir.

 

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:

Bir bardak taze sıkılmış portakal suyu, diyetinize ekleyebileceğiniz en iyi şey gibi görünebilir ve çoğu durumda, bu doğrudur. Ancak, çok fazla tüketmek tehlikeli olabilir. Çoğu turunçgil meyvesinin suyu gibi, oldukça asidiktir, çok fazla asidik sıvı tüketmek, mideyi rahatsız edebilir. Ayrıca, nispeten yüksek glisemik indekse sahip olduğundan, bir kerede çok fazla içmek, kan şekeri seviyelerinde büyük dalgalanmalara neden olabilir, bu da gün boyunca değişen enerji seviyelerine yol açabilir ve diyabetikler veya prediyabet hastaları için komplikasyonlara neden olur. Son olarak eğer lif alımını artırmak istiyorsanız, suyu yerine meyvenin kendisini tüketin. Çünkü portakal suyu neredeyse hiç lif içermez.