Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Nedir ? & KKKA IgG-IgM Testi

  • HASTALIKLAR
  • Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Nedir ? & KKKA IgG-IgM Testi için yorumlar kapalı
  • 1.575 kez görüntülendi

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Nedir ? & KKKA IgG-IgM Testi

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ateş, yaygın vücut ağrısı, vakaların az bir kısmında ise deri, mukoza ve iç organlarda kanamalar ile seyreden kene kaynaklı viral bir enfeksiyondur.

Hastalığın etkeni, Nairovirus soyundan zarflı bir RNA virüsüdür.

Nairoviruslar dış ortama dayanıksızdır, konakçı dışında yaşayamazlar.

56ºC’de 30 dakikada ve ultraviyole ışınları ile hızla inaktive olurlar.

% 1 hipoklorit ve % 2 gluteraldehite duyarlıdırlar.

EPİDEMİYOLOJİ

KKKA ilk kez 1944 ve 1945 yılları yaz aylarında Sovyet askerleri arasında görülmüştür.

Hastalığa Kırım Hemorajik Ateşi adı verilmiştir.

Ülkemizde ilk kez 2002 yılında görülen ve 2003 yılında tanımlanan hastalık,  ihbarı zorunlu C grubu hastalıklar arasında yer almaktadır.

BULAŞMA YOLLARI

KKKA insanlara esas olarak Hyalomma soyuna ait kenelerin tutunması ile bulaşır.

Virüs hayvanlarda asemptomatik enfeksiyon oluşturmasına rağmen, insanlarda hastalığa neden olmaktadır.

KLİNİK VE LABORATUVAR BULGULARI

Hastalığın inkübasyon dönemi virüsün alınma şekline bağlı olmakla birlikte 3-14 gün arasında değişmektedir.

İnsanlarda hastalık ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde ve konjonktivalarda kızarıklık, makülopapüler döküntü gibi şikâyetlerle kendini gösterir.

Hastaların az bir kısmında karaciğer ve dalak büyüklüğü olabilir.

Hastalığın ilerleyen dönemlerinde peteşi, purpura, ekimoz tarzında cilt kanaması, diş eti kanaması, burun kanaması, vajinal kanama, mide-barsak kanaması, üriner sistem kanaması, akciğer ve beyin kanamaları görülebilir.

Ağır olgularda şuur değişikliği, ajitasyon, hepatorenal yetmezlik, ARDS ve DİK gelişerek ölüme kadar gidebilir.

 

Laboratuvar bulguları olarak lökopeni, trombositopeni, AST, ALT, CK ve LDH enzimlerinde yükselme dikkati çekmektedir.

PT-APTT ve diğer pıhtılaşma testlerinde belirgin bozukluk görülmektedir.

İyileşen hastalarda bozulmuş olan hemogram ve biyokimyasal parametreler hızla düzelir.

Ölüm daha çok hastalığın ikinci haftasında (5-14 gün) görülmektedir.

TANI

KKKA hastalığında erken tanı, ihtiyaç duyulduğunda kan ve kan ürünlerinin sağlanması ve etrafa bulaşın önlenmesi açısından çok önemlidir.

Ayırıcı tanının hızla yapılıp hastanın öncelikle KKKA olup olmadığı değerlendirilmelidir.

Hastalığın kesin tanısı serum örneğinde PCR ile viral RNA’nın ya da ELISA ile spesifik IgM antikorlarının gösterilmesi ile konulur.

Viremi KKKA hastalarında 10-12 gün kadar sürdüğünden bu dönemde serumda PCR ile virüs gösterilebilir.

IgM antikorları hastalığın 6-7. gününden itibaren ve IgG antikorları ise hastalığın yaklaşık 7-10. gününden itibaren pozitifleşir.

AYIRICI TANI

Ayırıcı tanıda bruselloz, salmonelloz, riketsiyoz, leptospiroz, tatarcık humması, hantavirus enfeksiyonu gibi hastalıklar ve diğer kanamalı ateşler düşünülmelidir.

TEDAVİ

Destek tedavisi KKKA tedavisinin temelini oluşturur.

İhtiyaca göre kan ve kan ürünlerinin (taze donmuş plazma, trombosit süspansiyonu, eritrosit süspansiyonu) verilmesi gerekir.

Etkene yönelik tedavide ribavirin etkinliği tartışmalıdır. Halen ribavirin kullanılmalıdır veya kullanılmamalıdır şeklinde bir öneri bulunmamaktadır.

 

Bunları da Merak Edebilirsiniz;

“CA 125 Testi Ne İçin İstenir ?”

“Pankreas Kanseri Nedir ?”

“Kistik Fibrozis ve Ter Testi Nedir ?”

“Karaciğer Yağlanması Neden Olur ?”

“Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir ?”

“Akciğer Kanserinde Yaşam Süresi Ne kadardır ?”

“Evde Uyuşturucu Testi Nasıl Yapılır ?”

“Sürekli Yorgunluk Neden Olur ?”

“ALT testi Ne İşe Yarar ?”

“Hacamatın Faydaları ve Zararları Nelerdir ?”

 

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.