Kabağın ilk kez 10.000 yıl öncesine kadar yetiştirildiğine inanılıyor. Başlangıçta, Güney Amerika’nın bir bölümünde ve yararlı tohumları için yetiştirilen vahşi kabak çok etli değildi ve çok acı bir tadı vardı.

Aslında, eski kabak sebzeleri bugünün süpermarketlerinde mevcut olan, gördüğümüz tür ile fazla benzerlik göstermiyor.

Düşük karbonhidratlı beslenenler ve kilo vermek isteyen herkes arasında favori olan kabak, glisemik indeks bakımından çok düşük bir paya sahiptir. Kabak, ihtiva ettiği su nedeniyle; kalori, karbonhidrat ve şeker bakımından düşüktür, ancak potasyum, manganez gibi temel besin maddeleri ve C vitamini ve A vitamini gibi antioksidanlar açısından çok yüksektir. Ekstra kalorilerle yüklenmeden yemeklerinize daha fazla doygunluk eklemek için kabağı çeşitli tariflerde kullanabilirsiniz.

 

Kabak ve Besin Değerleri

Bir orta boy kabak aşağıdaki besin yüküne sahiptir:

 

33 kalori

Yağ

2 gram lif

2 gram protein

5 gram karbonhidrat

3 gram şeker

3 miligram C vitamini (Günlük ihtiyacın % 56’sı)

4 miligram B6 vitamini (Günlük ihtiyacın % 21’i)

3 miligram manganez (Günlük ihtiyacın % 17’si)

3 miligram riboflavin (Günlük ihtiyacın % 16’sı)

514 miligram potasyum (Günlük ihtiyacın % 15’i)

57 miligram folat (Günlük ihtiyacın % 14’ü)

4 miligram K vitamini (Günlük ihtiyacın % 11’i)

 

Yüksek Antioksidan ve C Vitamini Kaynağıdır

Çeşitli kabak türlerinden alınan tohumların iltihaplanma ve oksidatif stresle mücadelede yardımcı olabilecek birçok fitobesin içerdiği bilinmektedir. Bu antioksidanların bazıları arasında C vitamini, A vitamini, süperoksit dismutaz (SOD), glutatyon peroksidaz (GSHpx) ve glukoz-6-fosfataz (G6Paz) bulunur. Birçok ülkede kabak, alfa-karoten ve beta-karoten de dahil olmak üzere birincil karotenoid antioksidan kaynağıdır. Antioksidan içeriğinin çoğu kabak kabuğunda tutulur, bu nedenle kabak kabuğunu soymamak iyi bir fikirdir.

 

Bir tane orta boy kabak, günlük C vitamini ihtiyacınızın yüzde 50’sinden fazlasına sahiptir. C vitamini gıdaları, kan hücrelerinin önemli astarlarını korumaya, kan basıncını düşürmeye ve iltihaplanmaya ve tıkanmış arterlere karşı korunmaya yardımcı olabilir.

 

Kabak bitkilerinden elde edilen tohumlar, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için geleneksel halk ilaçlarında uzun süre kullanılmıştır. Tarihsel olarak, kabak tohumlarının antimikrobiyal olduğuna ve antiparazitik özelliklere sahip olduğuna inanılmaktadır, bu nedenle toplumlar kabakla beslenmenin bağırsak, sinir, bağışıklık ve kardiyovasküler sistemlerde olumlu bir etkisi olduğuna inanıyorlardı.

Kalp Sağlığını Geliştiren Antienflamatuvar Özellikleri Vardır

Kabak geliştirilmiş kardiyovasküler sağlık ve doğal olarak kolesterolü düşürme kabiliyeti ile bağlantılı olan faydalı bir polisakarit türü pektin olarak adlandırılan lif içerir. Elma ve armutlarda da bulunan pektin lifi, kan damarı sağlığını iyileştirdiği ve hastalığa neden olan iltihaplanmayı azalttığından, diyabet ve insülin direncine karşı da koruma sağlayabileceği bilinmektedir.

 

Ve obezite ve kalp hastalığı risk faktörleri sıklıkla bağlantılı olduğu için kabakların kilo kaybını desteklemesine yardımcı olmasının faydalı olduğu düşünülmektedir. Araştırmalar, düşük şekerli ve düşük karbonhidratlı diyetlerin, insülin ve diğer hormonları pozitif yönde etkilediği için vücut ağırlığı yönetiminde etkili olabileceğini gösteriyor. Tabii ki, göz önünde bulundurulması gereken başka faktörler vardır, özellikle kabak vücut ağırlığını geliştiren kalp-sağlıklı bir diyette kesinlikle rol oynayabilir.

Yüksek Potasyum Kaynağıdır

Kabak, kalp açısından sağlıklı bir mineral olan potasyum seviyesinin üstündedir. Bir fincan pişmiş kabak günlük olarak almanız gereken potasyum değerinizin yüzde 15’inden fazlasını içerir ve bu genellikle normal multivitamin takviyesinden daha fazlası demektir.

 

Araştırmalar, düşük potasyumun diğer minerallerle olan dengesizliklere bağlı olduğunu ve bunun da kalp rahatsızlığı ve diğer komplikasyonların ortaya çıkma riskini artırdığını gösteriyor. Potasyum, yüksek sodyum diyetinin etkilerini ortadan kaldırdığı için kan basıncını düşürmenin doğal bir yolu olabilir. Artan potasyum alımı, inme riskini azaltabilir ve kalp rahatsızlığı geliştirme ihtimalinizi düşürebilir.

 

Sindirimi Geliştirmeye Yardım Eder

Kabak ve diğer yaz ve kış kabağı türleri genellikle sindirim sorunları ve divertikülit için su, gerekli elektrolitler ve besin maddeleri sağlamak için önerilir. Araştırmalar kabağın, sindirim kanalı sistemi içinde irritabl bağırsak sendromu, ülser ve sızdıran bağırsak sendromunu azaltabilen antienflamatuvar koruma sağladığını ileri sürüyor.

 

Nişasta içermeyen taze sebzeler gibi antienflamatuvar gıdalar yemek, vücut çapında iltihap ve bağırsak ile ilgili konularda yardım etmeye başlayan ilk adımdır. Kabak ayrıca çok su içerdiğinden kolay sindirilir, ayrıca doğal kabızlık rahatlığı getiren ya da ishal tedavisine yardımcı olabilecek bazı diyet lifleri de içerir. En büyük sindirim gücünü elde etmek için, besin açısından zengin tohumları ve kabuğu da dahil olmak üzere sebzeleri bütün olarak tüketin. Hatta en sevdiğiniz smoothie tariflerine kabak ekleyebilirsiniz.

 

Kalori ve Karbonhidrat Bakımından Düşüktür

Kabak ile ilgili en iyi şeylerden biri, su oranının çok yüksek olmasıdır. Kabak, düşük kalorili bir sebzedir ve sizi doldurmaya ve doygun hissetmenize yardım eder. Kabak ayrıca en az karbonhidrat içeren sebzelerden biridir, ikinci olarak yapraklı yeşillikler bulunur. Sağlığına dikkat eden kişiler, makarna veya diğer karbonhidratların yerine kabak kullanmayı tercih ederler.

Göz Sağlığını Düzeltmeye Yardımcı Olur

Kabağın her türü, göz sağlığını koruyan C vitamini, manganez, beta karoten, lutein ve zeaksantin gibi iyi miktarda fitobesinler sunar. Lutein ve zeaksantin, kabaklarda bulunan iki tip karotenoid antioksidandır ve yaşa bağlı hastalıklardan gözleri korumak için savaşarak maküler dejenerasyon, katarakt ve glokom için doğal tedavi sunar.

 

Retina, kornea ve makülanızı, UV ışığı hasarından ve oksidatif stresden koruyarak, görme kaybını ve hatta körlüğü engellemeye yardım edebilirler. Gözlerin hassas dokularını korumanın yanı sıra, cildi genç tutabilir ve yaşlanma belirtilerini azaltırlar.

 

Diyabetin Kontrolünde Yardımcı Olabilir

Kilo kaybı ve fiziksel aktivitedeki artışın yanı sıra, diyet değişiklikleri ile tip 2 diyabet gelişimini önleyebilir. Kabak karbonhidrat ve şeker bakımından zayıf olduğundan hem dolgu maddesi hem de besin yoğunluğu nedeniyle şeker hastalığının önlenmesinde rol oynar. (Aynı nedenle sağlıklı bir kilo verme programı için de iyi bir seçimdir.)

 

Kabak ve diğer kabak türlerinde bulunan polisakarit lifleri, pektin de dahil, kan şekeri regülasyonu için özel yararlar sağlar. Kabak, diyabetle uğraşan herkes için, kan şekeri seviyelerini kontrol eden sorunlarla mücadelede yardımcı olabilir; zira kabak, düşük karbonhidratlı, düşük glisemik indeksi bir sebze olup, insülin yükselmelerini ve düşmelerini önlemeye yardımcı olur.

 

Tip 2 diyabetin erken safhaları, bozulmuş glukoz toleransı veya açlık kan şekeri bozukluğu şeklinde tanımlanabilir. Araştırma, günde 30 gramdan daha fazla diyet lifi alımı olan bir diyetin basit ve etkili bir önleyici yaklaşım olabileceğini gösteriyor.

 

Yüksek lifli gıdaların tüketiminin, kan şekeri kontrolüne ek olarak fiziksel sağlık durumu üzerinde de olumlu etkileri vardır. Aynı zamanda, gastrointestinal sistemi olumlu etkiler, kilo vermeyi destekleme potansiyeline sahiptir ve kalp hastalığına neden olabilecek karbonhidrat ve yağ metabolizması bozukluklarını azalatabilir.

 

Tiroid ve Adrenal Fonksiyona Yardımcı Olabilir

Hindistan’da Devi Üniversitesi’ndeki Endokrin Araştırma Birimi tarafından 2008 yılında yapılan bir araştırma, kabak sebzelerinden alınan özler içerisinde bulunan polifenollerin ve askorbik asidin tiroid, adrenal ve insülin regülasyonunda faydalı etkiler gösterebileceğini buldu.