Göz Çizdirme Lazer Ameliyatı

  • GÖZ HASTALIKLARI
  • Göz Çizdirme Lazer Ameliyatı için yorumlar kapalı
  • 1.555 kez görüntülendi

Göz Çizdirme Lazer Ameliyatı

Lazer teknolojileri son yıllarda artık insan sağlığının daha iyi aşamalara gelmesi amacıyla kullanılmaktadır. Bu noktada lazerli ameliyatlar adını verdiğimiz ve lazer teknolojierinin kullanıldığı ameliyatlar hem uygulama kolaylığı hem de hastalıkların tedavisindeki yüksek başarı yüzdeleri yüzünden tercih ediliyor. Özellikle göz hastalıkları olarak bildiğimiz miyop, hipermetrop ve astigmatizm gibi göz lensiyle ilgili rahatsızlıkların tedavisinde lazerli göz ameliyatlarının yoğun bir biçimde kullanıldığı bir döneme girmiş bulunuyoruz.

Göz bozukluklarında, kırma kusuru tedavisinde neden lazeri tercih ediyorsunuz?
– Excimer lazer ile kırma kusurlarının giderilmesi kuralları ve sonuçları belli, güvenilir bir yöntem olarak tıp dünyasındaki yerini aldı. Uygulamanın kısa olması, maliyetinin diğer yöntemlere göre düşüklüğü, insanların operasyon esnasında ve sonrasında hayatlarından memnun olması, lazerin kullanımını sıklaştırdı.

 

Excimer lazer nedir?

 

– ArF gazı kullanarak 193 mm dalga boyunda, ultraviyole ışık üreten bir cihaz. Işığın düştüğü yerdeki kornea dokusunun molekülleri arasındaki kimyasal bağları kopartarak dokuyu çevre dokulara zarar vermeden ortadan kaldırıyor. Bu sayede kırma kusurunu oluşturan şekil bozukluğu düzeltilmekte ve kişi gözlük veya kontakt lens kullanmadan net bir görüş elde edilebilmekte.

 

Gözde lazer ameliyatları ne kadar zamandır uygulanıyor?

 

– Türkiye’de sekiz yıldır, yurtdışında ise 17 yıldır lazer ameliyatı yapılıyor.

 

Amerika’da bu ameliyatların yasak olduğu doğru mu?

 

– Amerika’da FDA yani Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi’nin onayı olmadan bir ilacın veya tıbbi cihazın piyasaya sürülmesi ve halk tarafından kullanılmasına izin verilmesi mümkün değil. FDA, her yeni cihazı en az 11-12 yıl denetliyor. Sağlığa uygun olduğuna karar verirse, kendi vatandaşlarının bu cihazla tedavisine izin verir. Summit marka excimer lazer cihazı, FDA onayını almış tek cihazdır.

 

Hangi göz bozuklukları tedavi edilebiliyor?

 

– Miyop, astigmat, miyop-astigmat ve hipermetrop bozuklukları tedavi edilebiliyor. Önceleri sadece miyop ameliyatlarının başarısı yüksekti. Astigmat ve hipermetrop da artık özel aparatlar kullanılarak tedavi edilebiliyor. Bunun için özel olarak kullanılan laser diskin avantajı, lazer ışığı göze gelmeden önce laser disk üzerinde işlem yapmakta ve disk üzerinde oluşan şekil aynen göze transfer edilmekte. Bu da hata payını sıfırlıyor.

 

GÖZ TEMBELLİĞİ ENGEL DEĞİL

 

Ameliyat olmak için yaş sınırı var mı?

 

– En az 18 yaşını doldurmuş kişiler ameliyat oluyor.

 

18 yaşının üzerindeki herkes ameliyat olabiliyor mu?

 

– Gözün yapısının lazere uygun olması çok önemli. Dolayısıyla herkes olabilir denemez. Önce ayrıntılı bir muayeneye ihtiyaç var. Kişinin en iyi gördüğü gözlük numaralarıtespit ediliyor ve gözün retina kısmına bakılıyor. Retinanın durumu özellikle miyop gözler için çok önemli. Çünkü yüksek miyop olan gözün retinasında yırtık ve delik olma riski normal gözlere oranla daha yüksek. Eğer böyle bir durum varsa, Argon laser ile tedavi ediliyor. Problem ortadan kalktıktan sonra diğer tetkiklere devam ediliyor. İkinci önemli araştırma, kornea dokusunun yüzeysel dokusunu tespit etmek alanında. Eğer tüm veriler uygunsa, ameliyata karar veriliyor.

 

Göz tembelliği ve şaşılık lazer ameliyatının yapılmasına engel mi?

 

– Hayır. Göz tembelliği olan göz, ameliyat öncesi gözlük ve lensle ne kadar iyi görüyorsa, ameliyat sonrası onlar olmadan ancak o kadar görebilecek. Yani lazer ameliyatı, kişiyi gözlük ve lensden kurtarıyor ancak tembelliği tedavi etmiyor. Göz tembelliğinin şu anda tedavisi mümkün değil. Şaşılığı olan kişiler ise önce şaşılık tedavisi görüyor daha sonra kırma kusurları tedavi ediliyor. Eğer gözdeki kayma miktarı çok fazla değilse, kişi gözlük taktığında bu kayma farkedilmiyorsa, lazerle tedaviden sonra, gözlük ve kaymadan kurtulmak mümkün.

 

Kaç dereceye kadar olan göz bozuklukları tedavi edilebiliyor?

 

– Miyop ve miyop-astigmatlar, gözün yapısı elverişliyse, 0.5 diyoptriden 20-22 dioptriye, düz astigmat ve hipermetroplar ise 5 dioptriye kadar tedavi edilebiliyor.

 

KÖR OLUR MUYUM?

 

Bu ameliyat sonucu kör olma riski nedir?

 

– Sıfır. Lazer ameliyatları tarihinde, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir vakaya rastlanmamıştır.

 

Ameliyatların başarı oranı nedir ve tekrarlayabilir mi?

 

– Tedavide başarı oranı yüzde 97 civarında. Yani yüzde 97 olasılıkla kişinin göz numarası, gözlüksüz yaşam koşulu denilen +-0.25 diyoptri arasına düşer. Yüzde üç ihtimalle, göz numarası ilk üç ay içerisinde tekrar bir miktar artış gösterebilir. Ancak bu artış hiçbir zaman ameliyat öncesi göz numarasına ulaşamaz. Eğer ilk üç ay içinde gözün numarası hedeflenen yerdeyse, bir daha artış söz konusu olamaz.

 

Tekrar ameliyat olmak gerekir mi?

 

– Eğer gözün numarasında üç ay sonunda artış varsa, bu miktar lazerle tekrar düşürülebilir.

 

Ameliyat süresi ne kadardır?

 

– Kişinin operasyon odasına girip, çıkması yaklaşık 7-8 dakika sürüyor. Lazer operasyonu‘nun süresi ise 25-30 saniye kadar.

 

Ameliyat anestezi altında mı yapılıyor ve ağrı, acı duyuluyor mu?

 

– Anesteziye ihtiyaç yok. Ağrı, acı ise duyulmuyor.

 

Ameliyat sonrası hastanede yatmak gerekiyor mu?

 

– Hayır. Operasyondan sonra kişi evine gidebiliyor.

 

Hamile kadınlar da ameliyat olabilir mi?

 

– Hayır. Sadece excimer lazer değil tüm lazerlerin, röntgen ışınının gebeliğe zararı olabilir.

 

Ameliyat sonrasında gözler kapalı kalıyor mu?

 

– Hayır.

 

Lazer ameliyatı gözde herhangi bir rahatsızlığa zemin oluşturabilir mi?

 

– Hayır. Ayrıca yaş ve diğer faktörler nedeniyle katarakt gibi ortaya çıkabilecek rahatsızlıkların tedavisine de engel olmuyor.

 

40 yaşından sonra ortaya çıkan yakını görememe sorununu da lazerle tedavi edebiliyor musunuz?

 

– 40 yaşından sonra oluşan ve yakını görmekte zorluk oluşturan oftalmolojide Presbiyopi denilen kusurun, lazer veya cerrahi yöntemlerle tedavisi mümkün değil. Lazerle genç yaşlarda gelişen kırma kusurları tedavi edilebilmekte. Orta yaşın üzerindeki kişiler genellikle iki ayrı gözlük kullanıyorlar.

Lazer ağrısız mı değil mi, buyrun bakın

Lazer göz ameliyatı için sırada bekleyen hastaların ‘Operasyon sırasında acı duyar mıyım, duymaz mıyım’ korkuları bitiyor.

AcıbademGöz, operasyon odasıyla bekleme salonu arasına yerleştirdiği cam duvarla, lazer ameliyatları‘nın kansız ve ağrısız ameliyatlar olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Acıbadem Sağlık Grubu ile Doç. Dr. Bozkurt Şener, Doç. Dr. Yusuf Durlu ve ekipleri, ‘şeffaf ameliyathane’ adını verdikleri bu salonlar sayesinde, ‘excimer lazer’in her anını, operasyon için bekleyen hasta ve yakınlarıyla paylaştıklarını söylüyorlar.

Kapasite ve donanımını artıran AcıbademGöz, katarakt teşhisinde, katarakt tam yeri ve kalınlığı ile ameliyatta kullanılacak tekniğin belirlenmesinde kullanılan ‘Pentacam’ adlı cihaz ile de teknolojik bir ilke imza attıklarını söylüyor. Dr. Bozkurt Şener, Pentacam’ı bir çeşit ‘Gözün ön tarafının tüm detaylarını gösteren bir göz tomografisi cihazı’ olarak tanımlıyor

Gözün neresini lazer ile tedavi sizin alanınıza giriyor?
Gözün arka sekment cerrahi denilen gözün retina tabakasıyla ilgili ve gözün içini dolduran vitrus dediğimiz kısımla ilgili mikro cerrahi.
Lazer‘in göz tedavisi‘ne girişi dünyada ne zaman oldu? Türkiye’de ne zaman?
Lazer’in tıbba girmesi 1800’lü yıllara gider. Türkiye’de kullanılmaya başlaması ise 1960’lı yıllardır. Son 15-20 yıldır daha yaygın kullanım gerçekleşti. Son 5-6 yıldır ise neredeyse bütün hastanelerde kullanılıyor. Ben öğrenciyken sadece Ankara Tıp Fakültesi’nde, Göz Bankası’nda lazer tedavisi vardı.
Lazeri göz alanında hangi hastalıklara uyguluyorsunuz?
İki türlü kullanılır. Biri ‘Yakıcı lazer’, diğeri ‘Kesici lazer’. Bu daha çok katarakt ameliyatlarından sonra oluşan kalıntıları tedavi etmek için kullanılan alan. Göz tansiyonu, yani glokom hastalığında kullanılıyor. Yakıcı için ise en yaygın olarak diyabet retinopati dediğimiz konuda şeker hastalarına uygulanıyor. Gözün retina tabakası bozulmuş oluyor. Orada kullanıyoruz. Bir de hipertansiyon dolayısıyla aynı tabaka bozulabiliyor. Orada da kullanılıyor. En çok bu iki hastalıkta kullanılıyor. Başka kullanım alanları da var tabii.
Birkaç örnek verseniz?
Örneğin retina kan damarlarını veya retinanın yapısını bozan rahatsızlıklarda da kullanılır. Son zamanlarda sık gördüğümüz dekolman dediğimiz retina yırtıklarında kullanılıyor. Başlangıç safhasıyla yırtığın kapatılmasında kullanılıyor.

Retina yırtığı neye sebep oluyor?
Retina tabakası kendisini besleyen alttaki kan tabakasından ayrılıyor. Beslenemediğinden retina giderek hayatiyetini kaybediyor. Tedavi edilmezse körlük ile neticeleniyor. Bildiğiniz gibi retina gözün görme fonksiyonunu sağlayan sinir tabakası.
Miyoplukla ilgili de lazer uygulanmıyor mu?
Evet ama o ayrı bir tür lazer tedavisi. Orada retina tabakası değil gözün öndeki saydam tabakası, kornea tabakası tedavi ediliyor. Hipermetropi değil ana miyopinin düzelmesi için kullanılıyor lazer.
Hipertansiyon ve diyabette kullanılan lazerin miyopidekinden farkı nedir?
Hipertansiyon ve diyabet bütün vücutta olduğu gibi gözde de kan damarlarının yapısını bozan hastalıklar. Damar yapısının bozukluğu retina tabakasının, sinir tabakasının beslenmesini engelliyor. Lazer ile bu bozukluk olan bölgeler yakılıyor. Bu tabii çok ideal bir tedavi yöntemi değil. İdeal olan o bölgenin eski sağlıklı haline dönüştürülmesidir. Maalesef bu mümkün olmuyor. Ancak o bölgenin yakılıp devre dışı bırakılması böylece orada daha anormal yapılanmaların olması engelleniyor.
Tedavi edilmezse ne olur? Başka tür tedavi var mı bu bozukluklar için?
Tedavi etmezseniz göz içinde şiddetli kanamalar olur. Görme fonksiyonunu bozacak durumlar ortaya çıkar. Tedavi bu bozulmuş kısmın devre dışı bırakılmasıyla ilgili. Dediğim gibi tedavi ideal durum oluşturmuyor ama ne yapalım ki dünyada bundan başka tedavi yok.
Türkiye’nin her tarafında bu tedavi uygulanıyor mu?
Her tarafında değil ama büyük şehirlerde var. Uygulanıyor.

HER YERDEN TALEP VAR
Size nerelerden hasta geliyor?
Başta Güneydoğu olmak üzere çok yerden geliyor. Türkiye’nin her yerinden geliyor. Bu biraz da sigorta hastanelerinde lazer tedavisi‘nin çok yaygın olmamasından ileri geliyor. Büyükşehir fakültelerinde lazer var ama SSK hastalarını bölgelerindeki fakültelere değil de Ankara SSK Hastahanesi’ne yolluyorlar.
Günde ortalama lazer bölümünüze kaç hasta geliyor? Hepsine ameliyat yapılıyor mu?
60-70 hasta ortalama gelir. Ameliyat endikasyonu koyduğumuz hastalar farklı. Bunlardan belki 8-10 tanesi ameliyatlık çıkabilir. Ama 60-70’in 40’ı lazer tedavisigerektiren hastalardır. Göziçi yıkama, vitrektomi dediğimiz müdahaleler de var. Onlar tamamen cerrahi müdahaleye giriyor. Tabii lazerli müdahale de cerrahi müdahale sayılır ama o ameliyathanede gözü açarak yaptığımız müdahale değildir. Işınla müdahaledir.

Son günlerde basında lazerli tedavi‘nin tehlikesinden söz eden haberlere sık rastlar olduk. Bu nereden ileri geliyor?
Gözle ilgili olarak tehlikesi uygun yapılmamasından kaynaklanabilir. Uygulama tekniği kötü olursa tehlike vardır. Bazan her insanın dokusu aynı reaksiyonu vermediğinden dolayı sorun çıkabilir.

Olumsuz neticelerle ilgili bir oran var mıdır? Kaçta kaç körlükle neticelenir?
Çok yüksek değildir bu oran. Yüzde onu geçmez. Bu tam istenen sonucun alınmamasıyla ilgili orandır. Yoksa kör olmak çok daha uzak ihtimaldir. Bu oran belki yüzde yarım yahut bir olabilir.
Lazer tehlikesinden bahsedilince ne anlamak lazım?
Tedavinin öncelikle etkin olmaması anlaşılmalı. Görme derecesinin düşmesi anlaşılmalı. Göz tansiyonunun yükselmesi olabilir. Nadir durumlardır bunlar. Bu tehlikeleri göze almayarak tedaviyi reddetmek yanlış bir yaklaşım olur.
Lazer ile tedavi yapan doktorlar arasında ustalık da rol oynar mı?
Hiç şüphesiz. Her işte olduğu gibi tabii bunda da olur.
Hastanenizde kaç uzman var bu konuda?
İki klinik çalışıyoruz. Lazer bölümünde altı kişiyiz. Diğer klnikte de sanıyorum 3 ya da 4 kişiler. Sanıyorum 18 senelik hekim olarak, Türkiye’de bu alanda en yoğun çalışmanın yapıldığı yerin bizim hastane olduğunu söyleyebilirim. Daha yoğun çalışmanın yapıldığı yeri görmedim.
Miyop düzeltme konusu galiba bazı endişeler oluşturuyor?
Olabilir. Miyop düzeltmelerinde kullanılan lazerin türü biraz daha farklı. Orada gözün kornea tabakasının eğriliği düzeltiliyor. Bombelik lazer ile azaltılınca miyop derecesi azalmış olur. Piyasada bu çok başarılı, hiçbir komplikasyonu olmayan bir tedavi gibi lanse edilir. Bu doğru değildir. Operasyonda birçok komplikasyon olabilir. Yüzde yüz değildir. Yüzde yüz başarı söz konusu değildir.

Lazerle göz çizdirme yan etkileri riskleri?
En kötüsü korneayı düzelteyim derken göz nakline sebep olabilir. Korneada kalıcı bulanıklıklar oluşabilir. Göz numarası sıfıra inmeyebilir. Bu basit bir komplikasyondur. Miyopken hipermetrop olma riski vardır. Ama gözlükten kurtulmak isteyen insan o kadar çok ki bu ihtimalleri göze alırlar. Onun için talep çoktur. Hastane ya da muayenehaneye gelen gözlüklü insanların hemen hemen hepsi bu ameliyatı sorarlar. Eğer siz çok parlak sonuç vadederseniz gayet iyi paralar ödemeye de hazırlardır.
Lazerle göz çizdirme ameliyatı fiyatları
Hastanede yapılırsa, Sigorta hastanesinde bir şey ödenmez. Özel muayenehanede ise 1000 dolardan başlayıp 5000 dolara kadar talep edenler vardır. Çünkü insanlar bunu ödemeye çoktan hazırdırlar. Kolay bir yöntem, hem doktor hem de hasta için. Hemen birkaç dakikada işiniz hallolur. Şansınız yaver gittiyse gözlüksüz evinize gidersiniz. Ama çok gördüğüm kötü vakalar da vardır. Tedavide seçici olmak gerek. Her isteyene uygulanmamalı. İyi incelenmeli.
5 YILDIR YAPILIYOR
Neticeler genelde iyi mi?
Bir cerrahi yöntem uygularken en az bir on sene yapılan müdahalelerin izlenmesi lazım. Ondan sonra rahat davranılabilir. Bizde henüz o kadar uzun süreli sonuçlar yok. Bizde biraz rahat yapılıyor bu iş. Türkiye’de başlayalı 5 yıl kadar oldu. Daha on yıllık sonuç yok. Göz nakline giden vakalar, kornea değişmesi gerektiren vakalar görüyoruz.
Yurt dşında bu konudaki uygulama ne zaman başladı?
Bizden biraz daha önce ama on sene falan olmadığını sanıyorum. Hastaya oluşabilecek riskleri anlatmanız lazım. Bunu yaptığınız zaman birçok hastanın vazgeçtiğini görüyorsunuz. Müdahaleden düzensiz astigmat falan da doğabiliyor. Bu da hastanın gözlükle bile düzgün görememesi demek. Anlatılması lazım. Göz nakli gerekebilir.

Lazerle katarakt ameliyatı oluyor mu?
Hayır. Lazerle katarakt ameliyatı diye lanse ettikleri hadise fako dediğimiz bir yöntem. Ticari gayeyle lazer olarak takdim ediliyor. Normal katarakt ameliyatında biraz daha büyük kesi açılıyor. Oraya dikiş konuyor. Normalde yapılan bu ama fako yöntemi dikişsiz oluyor. Ufak bir kesiden girilir. İyileşmesi daha kolaydır. Daha ideal yöntem. Yeni uygulanan bir yöntem. 5-6 yıldır. Bunu lazer yöntemi diye sunanlar var. Lazer sadece normal katarakt yönteminden sonra kalan kalıntı varsa o zaman kullanılır.

Göze, radyo dalgasıyla ameliyat

Radyo dalgaları yardımıyla göz ameliyatı yapılan yeni bir yöntem geliştirildi.
Alman Der Spiegel dergisinin internet sayfasında yer alan habere göre, ABD’de Stanford Üniversitesi’nde görevli göz cerrahı Edward Manche, Seattle’da göz hastalıklarıyla ilgili düzenlenen bir konferansta bu yöntemi tanıttı.

Manche, radyo dalgaları yardımıyla kornea tabakasının şeklini değiştirdiklerini ve hipermetrop (yakını görememe) hastalığını iyileştirdiklerini söyledi.

Bu yöntemin lazerli ameliyat‘tan daha ucuz ve güvenli olduğunu kaydeden Manche, gözün dış tabakasının şeklini radyo dalgalarının frekans bandındaki elektromanyetik enerjiden yararlanarak değiştirdiğini belirtti.

Lazerle göz ameliyatı

Sabah uyandığınızda çevrenizi görebilmek için yatağınızın yanına koyduğunuz gözlüğünüzü aranmaktan sıkıldınız, insanlarla öpüştüğünüzde ya da kışın dışarıdan sıcak bir mekana girdiğinizde buğulanan ve kirlenen gözlük camlarından bıktınız… İşte gözlüklerinizden kurtulmanın yolu lazer cerrahisiyle ilgili bilmek istedikleriniz.

Lazer aslında bir tür ışıktır ve bazı parametreler iyi ayarlanırsa tıpta da bir çok alanda kullanılabilir. Göz alanında lazer uzun süredir kullanılıyor. Yaklaşık 10 yıl öncesinde bu tür ameliyatlarda acaba uzun süreli sonuçlar nasıl ya da yeterince güvenli bir cerrahi mi gibi sorular hastaların kafasını kurcalarken günümüzde kullanılmakta olan teknikler bu teknolojiyi son derece güvenli hale getirdi. Lazerin göz cerrahisinde de pek çok kullanım alanı var.

 

Op. Dr. Ertan Sunay LASIK cerrahisi ile ilgili sorularımızı bu hafta sizler için yanıtladı:

 

Lazer cerrahisi nasıl bir teknik?

Eskiden Moskova kökenli ve korneayı elmas bıçakla çizmek yoluyla uygulanan bir cerrahi teknik tamamen tarihe karıştı. Şu anda artık yapılan korneayı çizmek değil tamamen farlı bir tekniktir.

Her gözlük kullanan lazerle bundan kurtulabilir mi?

Myopiyi tedavi etmek için lazer şu anda en iyi tekniktir. Hemen hemen  her gözlük kullanan miyop hastasılazerle ameliyat olabilir. Eğer kornea denilen gözbebeğinin önündeki camsı cismin kalınlığı uygunsa, gözde miyopi dışında başka hastalıklar yok ise ve göz hekimi tarafından göz derecesi uygun bulunuyor ise bu teknikle gözlükten kurtulmak mümkün.

Lazer uygulanırken anestezi uygulanır mı ya da ağrı duyuluyor mu?

Sadece göze uyuşturucu damla damlatarak bu müdahale yapılabilir. Şu anda uygulanan teknik LASIK denilen teknik ve bu teknikle hasta kesinlikle ağrı duymaz.

Yurtdışındaki merkezlerle ülkemizde uygulanan teknikler arasında fark var mı ?

Son yıllarda ülkemizde konuyla ilgili son derece iyi eğitilmiş göz hekimleri bu tekniği uyguluyor. Kesinlikle ülkemizdeki gözde lazer tedavisi‘yle diğer gelişmiş ülkelerdekiler arasında hiçbir fark bulunmuyor.

Hangi hastalara uygulanıyor?

LASIK 21 yaşın üzerindeki hastalara uygulanan bir tekniktir. 2 numaradan daha düşük dereceli miyoplarda tavsiye edilmez. 10-14 derece olan miyop hastalarında da Lasik cerrahisi uygulanmıyor.

LASIK cerrahisinin yan etkileri var mı ?

Lazer cerrahisi yapılacak adayın doğru belirlenmesi ve bu müdahelenin iyi bir cihazla yapılıyor olması bu tekniği son derece güvenilir kılıyor.

Uzun süreli sonuçlar belirsiz olduğuna göre beklemek gerekir mi ?

Uzun dönem sonuçları biliniyor ve bunlar son derece iyi. Eskiden kullanılan tekniklerde uzun dönemde ciddi başarısızlıklar olabiliyordu ancak LASIK yönteminin sonuçları son derece yüz güldürücü. Korneanın kalınlığı oldukça önemli.

Ameliyat sonrasında kişi normal yaşama kaç günde dönebilir?

Genellikle bu ameliyattan sonra sadece göze damlatmak üzere birtakım damlalar verilir ve bir iki gün sonra kişi işine dönebilir.

Göz bozukluğu

Gözün uzağı görememesi haline miyopi denir. Lazer ile düzelir ve gözlükten kurtulursunuz. Lazer tedavisi‘nde uygulanan bazı kriterler vardır. Göz hekimi sizi muayene ediyor, gerekli tetkikleri yapıyor. Eğer göz dibinde bir başka hastalık yok ise laser yapılıyor. Test, yapılacak lazer tipine göre değişmektedir

Diyabetik göze lazerli çözüm

Dünyada 120 milyon Türkiye’de ise yaklaşık 3.4 milyon kişide bulunduğu tahmin edilen şeker hastalığı‘nın sinir ağ tabakasınının yanı sıra gözü de etkilediği belirtilirken, bu sorunun lazer tedavisiyle son bulduğu bildirildi. Şekere bağlı gözde ortaya çıkan rahatsızlığın “Vazoendotelya” adlı proteinden kaynaklandığını ifade eden uzmanlar, bu proteinin etkinliğinin azaltılmasıyla körlüğün kontrol altına alınabileceğini söyledi.
Kullanılan bazı ilaçlarla bu proteinin kandaki oranını azaltarak diyabet hastalarında göz bozukluklarının az görülmesinin sağlandığını kaydeden Türkiye Hastanesi Başhekimi Opr.Dr. Nusret Baş, gelişen teknolojiyle yakın gelecekte bu sorunun tamamen ortadan kalkacağı vurguladı.
Diyabet hastalarının görme bozukluğu ortaya çıktığında doktora geç gittiklerinden yakınan Baş, “Geç kalınca operasyonun başarı oranı etkileniyor. Göze büyük ölçüde zarar veren ve şeker hastalığına bağlı olarak gelişen diyabetik retinopati sorunu günümüzde lazer fotokoagülasyon ameliyatı ile protein seviyesinin azaltılmasıyla etkisiz hale getiriliyor” dedi.

Miyop yapıyor
Fazla salgılanan insülin hormonunun, gözün gelişimini bozup, göz yuvarlağının büyümesine neden olabileceğini söyleyen Miller, göz yuvarlağı normalden büyük olan insanların uzağı göremediğini (miyop) belirtti. Aşırı kilolu ve şeker hastalarının genelde miyop olduğunu hatırlatan bilim adamları, Batılıların beslenme alışkanlıklarını edinen Eskimolar’da miyop oranının yüzde 50 arttığını kaydetti.
Batılıların gözlerinin, sadece kitap okuma alışkanlıkları arttığı için bozulduğu görüşünün yanlış olduğunu söyleyen bilim adamları, ülkelerinde Batılıların eğitim sistemini uygulayan, ancak kendi beslenme alışkanlıklarını devam ettiren Pasifik’in güneyindeki Vanuatu adasındaki halkın sadece yüzde 2’sinin miyop olduğunu örnek olarak gösterdi.

Göz ağrısı

“18 yaşındayım. 3 yıldır gözlük kullanıyorum. Göz doktoru basit miyop-astigmat dedi. Ayrıca sağ gözüm de tembel imiş. Devamlı gözlük kullanmak zorunda kaldım. Ancak görmemde düzelme olmadı. Doktorlar göz bozukluğunu lazer ile tedavi edebiliriz ancak tembellik düzelmez diyorlar. Ne yapmalıyım? Zaman zaman gözlerimde yanma ve baş ağrısı oluyor. Bu şikayetlerim için ne yapmalıyım.”
Göz sinirlerinin yeterince kullanılmaması sonucu gözde tembellik meydana gelebilir. Bu durum daha ziyade doğumdan sonra gelişen şaşılıklarda olur. Göz kasları uyumlu çalışmadığı için bakılan cisimleri tek noktada görebilmek maksadı ile sinirlerden daha doğrusu gözden birisi devre dışı bırakılır. Buna da göz tembelliği adı verilir. Bu göz uzun süre kullanılmaz ise sinir görnesini tamamen kaybedebilir. Bu sebebten dolayı şaşılığı olan çocukları erken dönemde göz hekimine muayene ettirmeli ve tedavi başlatılmalıdır.
Sizde şaşılık olmadığına göre böyle bir hastalık söz konusu olamaz. Belki göz sinirinde zayıflık olabilir. Gözü fazla yormayın. Bilgisayar, televizyon gibi aletleri uzun süre seyretmeyin. Çalıştığınız ortamın ışığını iyi ayarlayın. Karanlık, tozlu, dumanlı yerlerde fazla durmayın. Güneşe fazla bakmayın. Gözlerinizi sık sık dinlendirin. Gözlerinizdeki yanma va baş ağrısı göz bozukluğundan ileri gelebilir. Ayrıca sinüzit var mı, diye de bir film çektirmeniz iyi olur.
Gözün değişik noktalarda net görememesi haline astigmat denir. Uzaktaki cisimleri net görmeme haline de miyopi ismi verilir. Zamanımızda miyopi ve astigmat için gözlük verilmektedir. Gözlük bozuklukları düzeltmez sadece net görmeyi sağlar. Lazer tedavisi ile gözdeki bozukluk tedavi edilmekte gözlük ihtiyacı ortadan kalkmaktadır. Miyopi tedavisinde lazer iyi sonuçlar vermekte, astigmat için tam istenilen sonuç elde edilememektedir.

Göz muayenesi

 

İki yıldır göz muayenesi olmadıysanız veya diyabetikseniz mutlaka doktora gitmelisiniz.

 

Göz muayenelerinde, herhangi bir göz bozukluğunun yanı sıra diyabet, yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterol de bulunabilir.

 

Herhangi bir göz doktoruna gidip muayene olabilirsiniz.

Görme azalmasına fotodinamik tedavi

 

50 yaşından sonra başlayan’’görme azalması’’ hastalığının ’’fotodinamik’’ adı verilen yöntemle, 20 dakikalık sürede tedavi edilebiliyor. Yaşlanmayla birlikte, gözdeki görme noktasının bozulmasından kaynaklanan rahatsızlıkta daha önce kullanılan yöntemlerin, retina bölgesine yan etki yaptığı belirten Doç. Dr. Murat Öncel, ’’fotodinamik’’ tedaviyle, gözün diğer görme kısımlarına zarar verilmeden, mevcut görme oranının korunduğunu ifade etti. Yeni yöntemde, hastaya önce damardan ilaç veriliyor, göze verilen lazer ışığı yardımıyla bu ilaç aktif hale geliyor. Doç. Dr. Öncel, ilacın aktivasyonunun sağlanmasından sonra, görme noktasındaki, görmeyi bozan anormal damarların etkisiz hale geldiğini ifade etti.

İyi görmenin formülü

50’li yaşlardaki milyonlarca kişinin en büyük şikayetlerinden biri olan ve zaman içinde körlüğe kadar ilerleyen görme duyusunun zayıflamasını önlemek için doktorlar çeşitli meyve ve sebze ile yumurta tüketilmesini salık verdiler. Amerikan, İngiliz, Alman ve Hollandalı doktorların ortak araştırmasına göre, yumurta, mısır, siyah üzüm, dolmalık biber, balkabağı gibi yiyecekler yaşlılıkta gözün güçten düşmesini önlüyor. Çünkü bu yiyecekler ‘lutein’ ve ‘zeaxanthin’ adlı antioksidan maddeler içeriyor. Söz konusu kimyasallar oksijen atomlarının gözün arka bölümünde meydana getirdiği hasarı önlüyor

Göze ince ayar

Gözün kırma kusurları olan miyop, astigmat ve hipermetrop, ‘‘excimer’’ lazer ve ‘‘keratom’’ adı verilen cihazların bir arada kullanılmasıyla ağrısız ve güvenilir biçimde düzeltiliyor. Hasta, ameliyat sonrası ilk dakikada yüzde 50, 24 saat içinde de yüzde 95 hatasız görme oranına ulaşıyor.

 

Kendi geliştirdiği ‘‘planoscannig’’ yöntemini 3 yıllık klinik çalışmasıyla uygulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bozkurt Şener, bu yöntemle gözün normal anatomisinin bozulmadığını, tedaviden sonra hastanın ağrı çekmediğini söyledi. Alman Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bozkurt Şener, planoscannig yönteminde ‘‘excimer’’ lazer cihazıyla korneaya saniyede 50 vuruş yapıldığını belirterek şöyle dedi:

 

‘‘Muayeneyle belirlenen sorun, dokunun kalınlığı, hastanın cinsiyeti, yaşı gibi bilgiler bilgisayara veriliyor. ‘‘Keratom’’ cihazıyla korneanın üzerinden ince bir tabaka, aşağıdan yukarı doğru, göz kapağının kapanmasına uygun kaldırıyor. Kusur, korneanın üzerindeki değişik noktalara saniyede 50 lazer vuruşu yapılarak düzeltiliyor. Küçük nokta vuruşlar, kornea üzerinde adacıklar oluşturmadan sorunu tedavi ediyor. Cilalar gibi korneaya istenilen şekil veriliyor. Bu yöntemin alternatiflerinde, büyük ışık vuruşunda belirli bir süre sonra dokuda, ısınmanın etkisiyle buhar çıkıyor. Buhar, geri dönerek kornea üzerinde adacıklara yol açıyor. Bunun da iyileşmesi zaman alıyor. İstenen yüzey temizliği de yapılamıyor. Ayrıca ödem de görülebiliyor. Planoscannig yöntemi tüm bu komplikasyonları ortadan kaldırdı.’’

Göze 10 dakikada teşhis konulur mu?
Dünya Göz Hastanesi’nin başlattığı ‘Trafikte Göz Sağlığı Kampanyası’, sürücülere ücretsiz göz muayenesi yapıyor. Ancak, ‘‘Bize 10 dakikanızı ayırır mısınız?’’ sloganıyla mobil göz kliniklerinde gerçekleştirilen bu kampanya çerçevesinde, yapılan muayenelerde yanlış sonuçlar da çıkabiliyor. Dünya Göz Hastanesi yetkilileri, mobil göz kliniklerinde yapılan muayenelerin tarama amaçlı olduğunu, gerçek bir muayenenin en az yarım saat süreceğini söylüyorlar. Okuyucularımızdan Murat Dündar da mobil göz kliniğinde muayene oldu. Yapılan muayene sonucu gözünde 1 derece miyop olduğu ve gözlük kullanması gerektiği söylenerek gözlük reçetesi verildi. Dündar, Dünya Göz Hastanesi’ne giderek tekrar muayene olmak istedi. Burada yapılan muayenede ise sağ gözünde 0,5 astigmat, sol gözünde de 0,5 miyop tanısı konuldu. Dünya Göz Hastanesi yetkilileri, mobil göz kliniğinde yapılan muayenedeki amacın hastaya tam bir teşhis koymak değil, eğer gözünde bir bozukluk varsa kendisini uyarmak olduğunu söylediler. Yapılan muayenenin tarama amaçlı olduğuna dikkat çeken yetkililer, göz muayenesinin en az yarım saat sürdüğünü taramada ise bir doktorun günde 200 hastaya baktığını belirttiler.

Gözlük ve kontakt lense veda
ABD’de gözleri bozuk olan hastalar, gözlük ve lens takmak yerine tıp dilinde “lasik ameliyatı” denilen lazerle göz bozukluklarını düzeltme ameliyatı olmayı tercih ediyor. Son sayısında bunu kapak konusu yapan Time dergisi, sadece bu yıl içinde 500 bin ABD’linin lasik ameliyatı yaptırdığını bildirdi. ABD’de 160 milyon kişinin gözlük ya da kontakt lens kullandığını dikkate alan doktorlar,15 dakika süren ameliyatla göz bozukluklarının düzeltildiğini belirtiyorlar.

Lazerle göz tedavisi
Lazerle göz tedavisi yöntemi uygulanan düşük ve orta dereceli miyop vakalarında başarı oranı yüzde 78.3’e ulaşırken, aynı oranın, yüksek dereceli miyop vakalarında yüzde 35.1’e düştüğü belirtildi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Göz Araştırma Merkezi uzmanları bir toplantı düzenleyerek, lazerle göz tedavisi yönteminin iki yıllık uygulamasından elde edilen bulguları değerlendirdiler.

Doç. Dr. Bozkurt Şener, merkezde son iki yılda sözkonusu yöntemle tedavi edilen bin 574 hastanın tedavi sonrası gösterdiği iyileşmenin incelenmesinden ortaya çıkan sonucun, miyopluk derecesi yükseldikçe tedavinin başarı düzeyinin azaldığını gösterdiğini söyledi.

Doç. Dr. Şener, düşük ve orta düzeyli miyoplarda başarı oranı yüzde 78.3’e yükselirken, yüksek dereceli miyop vakalarında başarı oranının yüzde 35.1’e düştüğünü açıkladı.

Doç. Dr. Şener, miyopluk derecesi 0-2 derece olanların tedavisinde yüzde 100’e varan oranda başarı sağlanırken, 2-3 derece miyop olan vakalarda yüzde 80 dolayına, 6-10 derece miyoplarda yüzde 60’a ve 10 derecenin üzerindeki miyop vakalarında ise yüzde 40’lara düştüğünü kaydetti.

HASTALAR MEMNUN

Hastaların genelde tedavi sonucundan memnun olduğunu açıklayan, ancak “Biz henüz tam olarak ne yaptığımızı bilmiyoruz. İhtiyatlı gitmek lazım” diyen Doç. Dr. Şener, yöntemi uygulayan doktorların yöntem hakkında daha çok bilgi edinene kadar, lazerle tedaviye ihtiyatlı yaklaşmaları gerektiğini söyledi.

Doç. Dr. Murat Öncel de, başarı oranı katarakt vakalarında yüzde 98-99’a ulaşan lazerle tedavi yönteminin, astigmat hastalarına uygulanmasından çıkan sonucun, sözkonusu yöntemin düzenli astigmat hastalarında, düzensiz astigmat hastalarına göre daha başarılı sonuçlar vermesi olduğunu söyledi.

GÖZE MÜDAHALE 15-30 SANİYE

Bu arada, sözkonusu yöntemde tedavi gereken göze, bıçak yerine bilgisayar yardımı ile kullanılan lazer ışını ile müdahale ediliyor. Uyuşturulan göze müdahale 15-30 saniye kadar sürebiliyor. Hastanın gözü iki gün kapalı kaldıktan sonra, istenilen sonucun alınması için miyop vakalarında 15 gün, hipermetrop vakalarında ise 3 ila 6 ay kadar beklenebiliyor.

Merkezde tedavi gören 100 hasta arasında Şubat 1993-Ekim 1994 tarihleri arasında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, hastalar en çok, müdahaleden bir saat sonra başlayan ve bir gün süren ağrıdan şikayetçi. Aralarında yüksek dereceli miyopların yoğunlukta bulunduğu bu 100 hasta, yüzde 72 oranında memnuniyet ifade ederken, aynı tedavi yöntemini yakınlarına da önerebileceklerini ve gerekirse kendilerinin de tekrar lazerle ameliyat olabileceklerini vurgulamış.

Türkiye’nin ‘göz’ü aydın

Görme duyusunu kaybetmiş hastaların ne hayal kurmasına gerek var ne de yurt dışına gitmesine…

İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne bağlı olarak kurulan Göz Araştırma Merkezi yapmış olduğu çalışmalarla Avrupa ülkelerini geride bırakıyor.

SON YENİLİKLER

1989 yılında kurulan Göz Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Celal Erçıkan, merkez kurulduğundan bu yana, dünyada mevcut teknolojinin tüm yeniliklerini, çağın gereklerini bilimsel çalışmaları ön safta takip eden ve bunu hastalarına uygulayan bir yüksek öğrenim kurumu olarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

5 YILDA 5 BİN AMELİYAT

“İki gözünden de mahrum olan hastaları bir gün içerisinde ışığa kavuşturabiliyoruz” diyen Erçıkan, şimdiye kadar 5 bin göz ameliyatını başarıyla gerçekleştirdiklerini kaydetti. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından kendilerine çok sayıda hastanın geldiğini dile getiren Celal Erçıkan, Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika, Yugoslavya gibi gelişmiş ülkelerden bile hastaların geldiğine dikkat çekti. Her türlü göz ameliyatının yapıldığını anlatan Prof. Erçıkan, “Göz içinde bulunan yabancı cisimlerin çıkartılması, göz içi iltihaplarının temizlenmesi ile, lazerle görme kusurlarını ve gözdeki lekeleri ortadan kaldırabiliyoruz” dedi

GÜÇLÜ KADROYA

SAHİBİZ

 

Göz Araştırma Merkezi’nde görev yapan öğretim görevlilerinin yurt dışında ihtisas yaptıktan sonra burada çalışmaya başladığını belirten Prof. Erçıkan, “Kadromuz güçlü ve başarılı. Yurdun başka yerlerinde referans klinik olma durumundayız. Başka üniversitelerden öğretim üyeleri gelip burada gerekli bilgiyi alıyor” dedi.

FİYATLAR

TUZLU DEĞİL

 

Amerika’da 35 bin dolara yapılan bir vitrektomi (göz içi ameliyatı) ameliyatının Türkiye’de 50 milyona malolduğuna işaret eden Erçıkan, Almanya ve Avrupa’nın değişik ülkelerinde 2 bin 700 Mark’a lazerle yapılan egzarmi göz ameliyatlarını ise 15 milyona yaptıklarını açıkladı. Diğer yandan Erçıkan, en büyük avantajlarının kendi döner sermayelerinin olduğunu savunarak, elde edilen gelirden öğretim üyelerinin hiçbir pay almadığını, gelirin sadece teknolojinin yenilikleri ve tıbbın gerektirdiği tüm ihtiyaçlara harcandığını kaydetti.

EN SON TEKNOLOJİ

1989 yılında kurulan Göz Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Celal Erçıkan, merkezin kurulduğundan bu yana kadar, dünyada mevcut teknolojinin tüm yeniliklerini, çağın gereklerini ve bilimsel çalışmaları en ön safta takip eden ve bunu hastalarına uygulayan bir yüksek öğrenim kurumu olarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Lazer tedavisi
Manisa’dan F. Y’ın sualine cevaptır:

Gözde görme bozukluğuna refraksiyon kusuru denir. Gözün uzağı görememesi miyopi, yakını görememesi ise hipermetropi olarak adlandırılır. Görme kusurlarında net görme kaybolur. Sağlıklı görebilmek için gözlük kullanmak veya lens takmak lazımdır. Bunların tedavi edici, gözdeki bozukluğu eski haline getirici özelliği yoktur. Son zamanlarda uygulama alanına giren lazer tedavisi ile düzeltme ameliyatları yapılmaktadır. Lazer tedavisi ile görme kusuru tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Bu tedavinin yapılabilmesi için bazı kriterler vardır. Göz dibinde bir hastalık olmaması, yaşın onsekizin üstünde olması, gözdeki bozukluğun başka bir hastalığa bağlı olmaması gibi. Göz bölümünde detaylı araştırma yapıldıktan sonra ameliyata karar verilir. Ameliyat fiyatı uygulanacak ameliyat çeşidine göre değişmektedir.

Miyop

İstanbul’dan Ş. K. mektubunda özetle diyor ki: “33 yaşında bir bayanım. Gözlerim uzağı göremiyor. Yani bende miyop hastalığı var. Kullandığım gözlüğün camları çok kalın olup, hem aile içinde hem de toplumda alay konusu oluyorum. Bu durumdan kurtulmak istiyorum, ancak maddi durumum iyi değil. Bu durumda ne yapmalıyım.”
Uzağı görememe haline miyopi denir. Göz ekseni uzadığı için net görme olmaz. Net görebilmek için gözünü kısarak bakar. Devamlı bu şekilde bakmak baş ağrısına yol açabilir. Miyop olan kimse ya gözlük takarak ya da lens kullanarak net görmeye çalışır. Bunlar gözdeki bozukluğu tedavi etmez, ilerlemesine mani olmaz. Son yıllarda uygulamaya konulan lazer tedavisi ile bozukluk ortadan kaldırılmakta, gözlük veya lens kullanımına gerek kalmamaktadır. Lazer tedavisi oldukça yaygınlaştı. Birçok hastanede ve özel göz hekimlerinde bulunmaktadır. Tedavi fiatları farklılık göstermektedir.  Maddi imkanlarınız iyi değilse eşinizin sigortasından faydalanarak sigorta hastanesinde tedavinizi yaptırabilirsiniz. Veya sigortadan lazer bulunan bir üniversite hastanesine sevkinizi yaptırmanız mümkündür. Bu durumda ücret ödemeden tedavinizi yaptırabilirsiniz.

Lazerle Göz Ameliyatı

Göz probleminiz var ve bu sorunu lazer operasyonu ile halletmek istiyorsunuz. O zaman dikkat; eğer yeni doğum yapmış bir anne veya hamileyseniz önce bir uzmanla görüşmeniz akıllıca olacaktır. New York Eye Surgery Center ( New York Göz Operasyon Merkezi) uzmanlarının yaptığı açıklamaya göre hamile kadınlarda meydana gelen olağan hormonal değişikliklerin, kornea’nın şeklini etkileyeceğini ve bunun da operasyonun başarı oranını düşüreceği belirtiliyor. Uzmanlara göre yaranın iyileşme süresi uzayabilir ve hatta ikinci bir düzeltme operasyonu da gerekebilir. Doktorların yeni anne ve anne adaylarına önerisi operasyonu doğumdan sonra hormonların normale döndüğü ana ertelemeleridir.

Lazer uyarısı

Lazerle tedavi olmak isteyen göz hastalarını uyaran uzmanlar, özellikle son günlerde hemen her yerde açılan ve gerçek maliyetin altında tedavi yapan lazer merkezleri konusunda dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Başlangıçta miyoplar için geliştirilmiş olan laser tedavisi, günümüzde hipermetroplar ve karışık astigmatlar dahil tüm gözlük kusurlarında uygulanabiliyor. Ancak bu yöntemin daha fazla kâr elde etmek isteyen bazı merkezler tarafından eksik uygulandığını ifade eden Türkiye Hastanesi Göz Kliniği’nden Opr. Dr. Aydın Yıldırım, “Göze operasyon sırasında yapılabilecek en ufak bir hata bile kalıcı rahatsızlıklar meydana getirebilir. Daha fazla kişiyi çekmek için spot fiyatlar uygulayan merkezler çoğalmakta. Bir miyopi ya da hipermetropi ameliyatının fiyatı bellidir ve olması gereken en alt maliyet ortadadır. Ancak bazı merkezler bunun çok altında fiyatlarla ameliyat yapıyorlar. Bunların tıbben gerekli bazı malzemeleri eksik kullandığını tahmin ediyoruz. Amerikan İlaç Derneği’nin tavsiye ettiği aletleri kullanarak bu fiyatlarla başka türlü iş yapmaları mümkün değil” şeklinde konuştu.

Herkese uygulanamaz
Lazer tedavisinin her göze uygun olmadığını da kaydeden Opr. Dr. Aydın Yıldırım, tedavi öncesinde ayrıntılı testlerin yapılmasının şart olduğunu belirterek, göz haritası düzensiz olan, şeffaf tabakası ince olan, göz tansiyonu ve katarakt gibi problemleri veya sinir tabakasında büyük yırtıklar olanların lazer tedavisinden kesinlikle faydalanamayağını belirtti.

Astigmatlara MÜJDE!
ABD’de yılda yaklaşık bir milyon göze uygulanan lazer yönteminin, Türkiye’de yılda 15 bin vakada kaldığı belirtiliyor.
Opr. Dr. Aydın Yıldırım, bir kez lazer ameliyatı olmuş ancak istenilen sonuç elde edilmemiş astigmatlı hastalara şu müjdeyi veriyor: “Lazer tekniğinde her geçen gün farklı gelişmeler yaşanıyor. Son olarak tatbik edilen yeni yöntemde ‘aberometre’ denilen bir cihaz yardımıyla göz içerisindeki tüm ışık yansımaları ölçülmekte ve lazer tedavisi buna göre yönlendirilmektedir. Basında daha önce çıkmış olan haberlerin aksine bu yöntemin hedefi insanları kartal gözlü yapmak değildir. Yeni yöntem daha çok, gözünde düzensiz astigmatı olan veya önceki lazer tedavilerinde başarı sağlanamamış olan hastaların düzeltilmesinde kullanılacaktır.”

Ekmeği çok yemeyin

Amerikan bilim adamları, sadece kitap okumanın ve televizyon seyretmenin değil, ekmeğin de gözleri bozabileceği uyarısında bulundular. Biyolog Loren Cordain ve beslenme uzmanı Jennie Brand Miller’in “New Scientist” dergisinin son sayısında yayınlanacak araştırmalarına göre, Avrupa’da son 200 yılda artan göz bozuklukları, ekmek gibi nişasta ağırlıklı besinlerin daha fazla tüketilmesinden kaynaklanıyor. ABD’nin Colorado Üniversitesi’nde görevli Miller, buğday ürünlerinin içinde yer alan yüksek orandaki nişastanın çok çabuk sindirildiğini ve insülin hormonunun pankreastan normalden daha fazla salgılanmasına neden olduğunu söyledi.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.