Gebelik ve Gebelik Tanısı

  • ALTERNATİFTIP
  • Gebelik ve Gebelik Tanısı için yorumlar kapalı
  • 1.115 kez görüntülendi

Gebelik ve Gebelik Tanısı

Gebelik ve Gebelik Tanısı

Gebelik
Gebelik

Gebelik, dişi yumurtanın (ovum) bir erkek hücre (sperm) ile döllenmesi so­nucu başlar. Bu olaya gebe kalma denir.

Erkek hücreler cinsel ilişki (temas) sırasında vajene bırakılır, serviksteki müküse geçip yukarı doğru, uterus boşluğuna ve fallop tüplerine dek gider­ler. Bir defada milyonlarca sperm vajene bırakılır, ancak bunlardan sadece bir tanesi dişi yumurta ile birleşerek gebeliği oluşturur.

Her normal gebelik bir dış gebelik olarak başlar, yani dişi üreme hücresi ile spermin birleşmesi olayı (döllenme) tüplerde olur.

Döllenmiş yumurta yavaş yavaş tüpten uterus boşluğuna doğru bölünerek ilerlemeğe başlar. Bu ilerleme 3-5 gün sürer.

Dişi üreme hücresi yumurtalıktan çıktıktan sonra geride kalan folikül sarı cisim (korpus luteum) ismini alır. Sarı cisim, endometriumda gebelik ürü­nünün (zigot) yerleşmesi için gerekli değişimi yapan ve gebeliğin 3 üncü ayına dek devamını sağlayan östrojen ve progesteron hormonlarını yapar.

Östrojen ve progesteron hormonlarının etkisi ile uterus iç tabakası olan.

endometriumda bazı değişiklikler oluşur. Bu ince tabaka kalınlaşır, damar- lanması artar ve döllenmiş yumurtanın gömülmesine uygun bir duruma gelir. Bu şekli alan uterus içi tabakasına desidûa denir.

Döllenmiş yumurta en sonunda, uterus boşluğuna gelip desidûa içine gö­mülür (implantasyon). Zigot burada küçük kökler oluşturarak, gelişmeğe başlar. Bu köklerin işlevi, embriyonun gelişmesi için anneden besin elde etmektir. Daha ileri aşamada burada oluşan kökler plasentaya dönüşür. Plasenta tüm gebelik süresince çok önemli bir organdır.

Plasenta’nın görevleri: Şöyle sıralanabilir:

  • Salgıladığı hormonlarla gebeliğin devamını sağlamak,
  • Bebeğe anneden besin maddeleri sağlamak,
  • Bebekte oluşan çıkartı maddelerini uzaklaştırmak,
  • Bebeğe oksijen sağlamak.

Gebelikte bebeğin gelişmesinde sık olarak kullanılan deyimler

  • Zigot (döllenmiş yumurta): Gebeliğin ilk 3 haftası.
  • Embriyo: Gebeliğin ilk 3-8 haftaları.
  • Fetüs: Gebeliğin 9 uncu haftasında embriyoya artık bu isim verilir.

Fetüsün gelişmesinde görülen önemli değişiklikler:

  • 3 haftalık döllenmiş yumurta: Bir yer fıstığı büyüklüğündedir.
  • 2 aylık olunca, kese kıvrılarak fasulye biçimini alır, küçük tomurcuklar meydana gelir.
  • 3 aylık olduğunda ayak ve el parmakları görülebilir.
  • 4 aylık iken cinsiyeti ayırdedilebilir.

Doğumdan sonra canlı kalabilecek kadar gelişmiş bir fetüse yaşama yete­neğine sahiptir denir. Bu 28 inci haftada olur. Fetüsün olgunlaşma derece­sini gösteren ölçütler şöyledir:

Ay            Boy(cm)            Kilo(gr)

3                     8,9                           110

           4                     15,2                          120

           5                     21,6                          680

           6                     30,5                          1000

           7                     35,6                          1200

           8                     40,6                          1600

           9                     45,7                          2000

Normal bir gebelik 40 hafta ya da 280 gün sürer. Bu süreyi tamamlayan fetüse miadında (termde) denir.Miadında bir fetüsün baş çevresi:35 cm. dir.İki paryetal kemik arasındaki çap9,5 cm. dir.

GEBELİKTE ANNEDE GÖRÜLEN NORMAL DEĞİŞİKLİKLER

Gebelik kadın için normal bir olaydır. Normal gittiği sürece hastalık sa­yılmaz.

Gebelik, kadın üreme organlarında ve diğer organlarda bazı değişiklikler ya­par. Bu değişiklikler yerel (lokal) değişiklikler ve genel değişiklikler olarak ikiye ayrılır.

Yerel (Lokal) Değişiklikler:

Gebelikte en Önemli değişiklikler üreme organlarında olur.

Vulvadaki Değişiklikler: Lablalar büyümüş, bazen da varis oluşmuştur.

Vajendeki Değişiklikler: Vajen büyümüş, genişlemiş, mavimsi bir renk almıştır. Kadife gibi görünümü vardır. Vajinal akıntı sulu ve miktarı art­mıştır.

Uterustaki Değişiklikler: Uterus normalde 7-8 cm. boyunda, 60 gr. ağır- lığındadır. Gebelik süresince uterusun büyüklüğü ve ağırlığı artar. Tüm da­marları genişler, kan dolaşımında artma olur.

Genel Değişiklikler:

Gebeliğin başlaması ile kadının hormon dengesinde de önemli değişiklikler olur ve tüm organların çalışma sistemi bundan etkilenir.

Memeler: En erken belirtiler memelerde görülür. Memeler büyür, hassas­laşır, çevresi (areola) koyulaşır, uçları sivrilir, halka şeklindeki areolada ka­barcıklar (Montgomeri cisimcikleri) oluşur. Meme sıkıldığında birkaç damla sıvı çıkabilir.

Deri: Deri kararabilir, yüzde gebelik maskesi denilen lekeler görülür. Ka­rında ortada linea alba adındaki beyaz çizgi de kararır, linea nigra yani siyah çizgi adını alır.

İdrar Sistemi: Uterusun hacmi büyüdüğünden mesaneye baskı yapması sonucu ve mesane damarlarının genişlemesi sonucu gebe sık sık idrar ya­par. İdrarın böbreklerden mesaneye gelmesini sağlayan kanallar (üreterler) hormonların etkisi ile hafifçe genişler.

Sindirim Sistemi: Gebeliğin ilk aylarında nedeni iyi bilinmemekle birlikte muhtemelen fetüsle ilgili maddeler bulantı, kusma gibi belirtilere yol açabi­lir. Üç aydan sonra vücut buna alışacağından bu belirtiler kendiliğinden geçer. Mide yanmalarına da gebelikte sık rastlanır. İleri aylarda uterusun bağır­saklara ve rektuma baskı yapması ve yine hormonların da etkisiyle basur (hemonroid) ve kabızlık görülebilir.

Dolaşım Sistemi: Gebelik, annenin dolaşım sistemini de etkiler. Kalp ha- ftfcebOyflr, yükü artar, pelvis içi damarları genişler, kan hacmi artar ve do­laşan yavaşlar. Büyüyen uterusun baskısının da eklenmesiyle bacakta ödem oluşur.Az bir ödem normal sayılır, ancak ödemin yanısıra kan basın­cı  ya da  idrarda protein varsa, bu normal sayılmaz. Patolojik ödem­leri  ayırt  etmek için laboratuvar incelemeleri de gerekir.

Yine uterusun baskısı nedeni ile vulva ve bacaklarda  varis oluşabilir.

Normal gebelikte kan basıncı biraz düşebilir.

Solunum Sistemi:Uterus fundusunun diyaframa baskı yapması sonucu gebelikte solunum güçleşir.Solunum sayısı biraz daha artar.

Vücut Ağırlığı:Gebelik süresince, vücut ağırlığı 9-13 kg. artar.Gebeliğin ilk 3 ayında sadece 1 kg. alınır.İlk 3 aydan sonra ayda ortalama 1,5-2 kg. kadar vücut ağırlığında artma olur(haftada 400-500 gram).

Bu ağırlık artışının dağılımı şöyledir:

-Memeler:                                                                                   1   kg.

-Uterus:                                                                                      1   kg.

-Fetus ve Plasenta:                                                                   5   kg.

-Derialtı yağ dokusu ve karaciğerde protein depolaması:    4,5 kg.

-Su ve elektrolit:                                                                        1,5 kg.

GEBELİK TANISI

Gebelik belirtileri olası (ihtimali) ve kesin belirtiler olarak ikiye ayrılır: İlk aylarda görülen belirtiler (gebelik testi dışında) olası ve 4 üncü aydan sonra görülen belirtiler kesin belirtilerdir.

Olası (ihtimali) Belirtiler Şunlardır:

  • Beklenen adetin gecikmesi,
  • Kusma, bulantı, aşerme,
  • Vajinal akıntıda artma,
  • Deri renginin koyulaşması,
  • Göğüslerde dolgunluk, duyarlılık (hassasiyet),
  • Vajinal muayenede serviksin hafif mor (livid) görülmesi, uterusun nor­malden büyük, muntazam ve yumuşak olması,
  • 3 aylıktan sonra pubis üstünden uterus fundusunun elle hissedilmesi.

Gebelik İçin Kesin Belirtiler Şunlardır:

  • Gebelik testinin müsbet çıkması (test yapma olanağı varsa),
  • Çocuk hareketlerinin anne tarafından hissedilmesi,
  • Çocuk kalp seslerinin (ÇKS) duyulması
  • Çocuk eklerinin muayenede elle hissedilmesi

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM

Doğum öncesi bakım, anne ve fetüsün tüm gebelik süresince, düzenli ara­lıklarla, gerekil muayene ve önerilerde bulunularak dikkatli bir şekilde, bir sağlık personeli tarafından izlenmesidir.

Amaçları:

Doğum öncesi bakım şu amaçlara yönelik yapılır:

Annede olabilecek hastalıkların saptanması ve tedavisi’ ile, annenin genel sağlık düzeyini yükseltmek (örneğin; şeker hastalığı, kalp hastalığı, tüber­küloz, yüksek kan basıncı ve benzeri hastalıkların erken tanı ve tedavisi gibi),

Gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkabilecek olumsuz durumların zamanında tanı ve tedavisini sağlamak (örneğin; pre-eklampsi, Rh uyuşmazlığı, anemi OM),

Doğum öncesi dönemde anneye gebelik, genel temizlik kuralları, beslen­me, hareket, istirahat, doğumdan sonra kullanacağı aile plânlaması yönte­mi hakkında gerekli bilgiyi vermek, yaklaşmakta olan doğuma, anneyi be­denen ve psikolojik olarak hazırlamak, yeni doğacak bebeğin bakımı için anneyi eğitmek,

Anneyi tetanoza karşı bağışık kılmak,

Fetüşün, uterus içinde gelişmesini yakından izleyerek gerekli önlemleri za­manında almak,

Doğumun nerede, nasıl ve kimin tarafından yaptırılacağına karar vermek.

Doğum öncesi gebe ziyaretleri tüm bu amaçlara yönelik olarak yapılmalıdır.

Ebe, gebeleri olabildiğince erken saptamalı ve saptadığı her gebeye hemen izleme fişi çıkartarak belli aralıklarla izlemelidir. Her izlemede ebe, gerekli işlemleri kesinlikle yaparak bulgularını kaydedip değerlendirebilmen ve bu gebeliğin gidişinin normal olup olmadığına karar vererek, gerekli önlemleri zamanında almalıdır.

Gebenin İzlenmesi:

Ebe, gebeyi şu aralıklarla izlemelidir:

  • Gebeliğin ilk aylarından 7nci ayın sonuna kadar ayda bir kez,
  • 8 inci aydan 9 uncu aya kadar 15 günde bir kez,
  • 9 uncu aydan doğuma kadar haftada bir kez İzler.

Bu izlemeler gebelik normal seyrettiği sûrece bu şekilde yapılır. Herhangi bir anormal (riskli, tehlikeli) durum olursa bu izlemeler daha da sık yapıl­malıdır.

Ebe, gebeyi evde izlemeye giderken yapacağı muayeneler için gerekli tüm araç ve gereçleri ziyaret çantasına düzenli bir şekilde yerleştirmelidir.

Ziyaret çantasında bulunması gereken araç ve gereçler şunlardır:

  • Tansiyon aleti, steteskop,
  • Sabunluk ve sabun, e! havlusu,
  • Sargı bezi, pamuk, flaster,
  • Alkol, tentürdiot,
  • Asetik asit,
  • İspirto ocağı,
  • Cam tüp, tüpü tutmak için maşa,
  • Föteskop,
  • Hemoglobin ölçmek için sahli aygıtı,
  • 2 Koher, 1 makas,
  • 2 çift eldiven,
  • Enjektör ve iğneleri, 2 ampul Meterjin, 2 ampul Simpitan,
  • Derece,
  • Mezür,
  • Kantar ve baskül,
  • İzleyeceği gebelerin kartları ve boş gebe izleme kartları,
  • İzleyeceği çocukların kartları ve boş çocuk izleme kartları,
  • Doğum ve ölüm fişleri,
  • Tetanoz aşısı ve aşıyı soğuk tutmak için içinde buz olan bir şişe,
  • Ebenin günlük not defteri.

Bir gebeyi izlerken kesinlikle yapılması gereken muayene ve işlemler şunlardır:

  • Önce gebenin öyküsü alınır,
  • Gözle muayene edilir,
  • Gebe dıştan, elle muayene edilir,
  • Vajlnal tuşe ile doğum yolu ve fetüsün durumu değerlendirilir,
  • Diğer muayene ve kontroller yapılır,
  • Laboratuvar muayeneleri yapılır.

Gebenin öyküsünü Alma:

Gebe ilk saptandığında ve her kontrol edilişinds öyküsü alınmalıdır. Gebe­nin verdiği öykü, izleme kartına kayıt edilir. Ebe bu öykü ve bulgularına göre gebeliğin normal gidip gitmediğini değerlendirir. Bu işlem çok önemlidir.Öykü alma her zaman sohbet havası içinde olmalı, ayakta acele bir şekilde yapılmamalıdır. Ebenin bu sohbet havası içinde gebeye güven verip onun güvenini kazanması, önerilerini kabul ettirmesi, doğuma kendisinin çağı­rtmasında en önemli etkendir.

Öykü alırken şunlar sorulmalıdır:

Soy Geçmişi: Soy geçmişinde şunlar sorulur:

  • Ailede verem, diabet, frengi gibi önemli bir hastalığı olan var mı?
  • Eşinin ailesi dahil ikiz doğum yapan var mı?

Öz Geçmişi: Şu noktalar önemle sorulur:

  • Anne kaç yaşında?
  • Bu gebeliği annenin kaçıncı gebeliği ve kaçıncı doğumu?
  • Yaşayan çocuk sayısı?
  • Son doğumun sonlandığı tarih?
  • ölen çocuk sayısı?
  • Kendiliğinden ve istiyerek yapılan düşüklerin sayısı?
  • ilk 24 saat içinde sarılığı olan bebek doğurmuş mu?
  • Ölüdoğum sayısı?
  • Sakatlığı olan bebek doğurmuş mu?
  • Önceki doğumlarını nerede, nasıl yaptığı (örneğin; doğumları hasta­nede, sezaryenle ya da forseps yardımı ile mi olmuş? Yoksa, evde ebe ile ya da kendi kendine mi olmuş?Bunlar tek tek sorularak saptanır.
  • Doğumlarında eylem süreleri (yani, doğum kaç saat sürmüş)?
  • Doğum öncesi dönemde, kanama, bayılma nöbetleri gibi durumlar ol­muş mu?
  • Biliyorsa doğan çocukların kiloları,
  • Bir önceki gebeliğinde tetanoz aşısı olmuş mu?
  • Eskiden beri devam eden bir hastalığı var mı (akciğer hastalığı, şeker hastalığı gibi)?
  • Öğrenimi, işi, mesleği?

Tüm bu bilgiler gebe izleme fişinin uygun yerlerine işlendikten sonra gebe­de bu sorulanlardan hangileri varsa dikkatle değerlendirilip gerekli öneriler­de bulunulmalı ve önlemler alınmalıdır.

Şimdiki Öyküsü: Bu öyküde özellikle şu noktalar Öğrenilmelidir:

  • Gebeliğin başlangıcından beri; bulantı, kusma, baş ağrısı, kasık ağrısı, kanama, idrar yapmada güçlük gibi yakınmaları olmuş mu, halen var mıdır?
  • Gebenin son adet tarihi nedir?

Olası (ihtimali, tahmini) Doğum Tarihinin Hesaplanması:

Eğer gebe son adet tarihini biliyorsa, tahmini doğum tarihi şu şekilde he­saplanarak izleme fişine kaydedilir.

Son adet tarihinin birinci gününden 3 ay geri gidilir, buna 7-10 gün eklene­rek olası doğum tarihi bulunur.

Örnek: 19.4.1979 tarihinde son adetini gören kadının 26.1.1980 veya 29.1.1980 tarihinde doğum yapması beklenir. Olası doğum tarihi 7 gün ge­cikirse bebek sürmatürasyona girer. Bu, özellikle bebek yönünden çok teh­likelidir.

Eğer gebe son adet tarihini hatırlamıyorsa, gebelik süresini hesaplama­da kesin olmamakla birlikte şu bulgular yardımcı olabilir:

  • Fetal hareketlerin hissedilmesi: Birinci gebelikte anne bebeğin hare­ketlerini karnında bir seyirme (hafif oynama) şeklinde hissettiği zaman bebek genellikle 20 haftalıktır. Anne mültiparsa, fetal hareketleri 18 inci haftada hisseder. Bu tarihe göre kabaca tahmini doğum tarihi hesap­lanabilir.
  • Uterus fundusunun yüksekliğine bakarak da tahmini doğum tarihi ka­baca hesaplanabilir. Annenin kilo artışı izlenerek: Miadına yaklaşan anne ayda 1,5-2 alırken, fetüs miadına geldiğinde bu kilo artışı duraklar hatta birkaç gün sonra anne kilo vermeğe başlar ki bu da gebeliğin termde olduğunu gösterir.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.