Damarlar Ve Hastalıkları

Damar Hastalıkları Nelerdir Nasıl Oluşurlar
Damar hastalıkları belirtileri,damar hastalıkları çeşitleri, kılcal damar hastalık belirtileri, damar hastalıkları nelerdir, damar hastalıkları isimleri, damar daralması belirtileri, periferik arter hastalığı belirtileri hakkında bilgi edinebileceğiniz kapsamlı yayınımız sizlerle.
DAMARLAR
Damarlar, kanı taşıyan boru biçiminde esnek, ince tüplerdir, üç kısma ayrılarlar : atardamar, toplardamar ve kılcal damarlar.
Atardamarlar : Atardamarlar kalpten aldıkları temiz kanı organlara götüren damarlardır. Bu damarlar üç tabakadan oluşur. En üstte katılgan dokudan yapılmış dış gömlek vardır. Bunun altında da düz kas telleriyle, esnek katılgan tellerden oluşmuş kas kılıfı bulunur. En içte de er.dotei tabaka vardır. Bu üç tabaka sayesinde atardamarlar sağlam, esnek ve kasılıp, gevşeme özelliğine sahiptir. Atardamarlar organlara giderken pek çok kılcal damar koluna ayrılır.
Vücuttaki damarlar.
Kırmızılar atardamar, maviler toplardamardır.
Kılcal damarlar:
Kılcal damarlarda, atardamarların ilk iki tabakası yoktur. Bunlar sadece endotelden oluşmuşlardır. Kan bu damarlardan geçerken yavaşlar.
Toplardamarlar: Kılcal damarlardan sonra gelen ve kirlenen kanı toplayarak kalbe götüren damarlara da toplardamar adı verilir. Toplardamarların yapısı atar damarlarınkini andırır. Fakat kas tabakasında telimsi esnek iplikler yoktur.
Dolayısıyle toplardamarlar, atardamarlar gibi hemen kasılıp gevşeyemezler. Atardamarlara «arter», toplardamarlara da «ven» denir. Damarların çalışmasıyla ilgili geniş bilgi KAN DOLAŞIMI bölümünde verilmiştir.
Damar hastalıkları nelerdir :
Damarların da bazı rahatsızlıkları vardır. Damarlar daima esnek olmalı ve görevlerini iyi yapmalıdır. Bazı hastalıklar damarların görevlerini tam yapmasını önler. Bu yüzden de vücut bazen büyük zararlar görebilir.
Arter hastalığı : Arterler yani atardamarlar devamlı olarak organlara ve bütün vücuda oksijen ve enerji sağlayan maddeleri götürürler. Bunların durumuyla insan sağlığı arasında büyük bir ilişki vardır. Fazla hareket etmeyen, şişmanlayan, çok sigara içen, temiz havaya pek çıkmayan kırkını geçmiş kimselerde en fazla görülen ölüm nedeni arteroskeloroz yüzünden beynin veya kalbin yeterince beslenememesidir. Atardamarların içlerinde yağlı bir madde toplanır. Bu tabaka zamanla kalınlaşır ve sertleşir. Bu yüzden arterler esnekliğini kaybeder. Bu hastalığa damar sertrîği de denilir. Arter hastalığında belirtiler sertleşen atardamarların beslediği kısma göre değişir. Beyne giden atardamarlarda sertleşme olursa hastada unutkanlık, bunama gibi haller görülür. Eğer kalp atardamarları sertleşmişse o zaman da ortaya angina pectoris (anjin dö puat- rinj belirtileri çıkar. Rahatsızlanan atardamarların kanaması anboli, tromboz ve apopleksi yapar. Arter hastalıklarında atardamarları genişletecek ilaçlar verilir. Damar sertliği fazla ilerlemişse ilaçlar pek yararlı olamaz, ilerlememişse ilaçların faydası görülür. Arter hastalığı olan kimselerin sigara içmesi yasaklanır. Ayrıca şeker hastalığı gibi durumunu güçleştiren rahatsızlıklar varsa ona göre tedavi uygulanır.
Bazı doktorlar, damar duvarlarında biriken maddelerin en önemlisinin kolestrol olduğunda fikir birliği etmekte. Hastalarına da kolestrolü az besinlerden oluşan rejimler vermektedirler. Yalnız damar sertliğinin vücudun hareketliliğiyle yakından ilgisi olduğu da doğrudur. Devamlı egzersiz yapan, dengeli beslenme uygulayan, sigara içmeyen ve ideal kilolarını koruyan kimselerde damar sertliğine pek rastlanmamaktadır.
Anboli (Embolie): Anboli, bir maddenin atardamarı tıkamasıdır. Damarı tıkayan bir kan pıhtısı, yağ damlacıkları, bakteri kitlesi, hava kabarcıkları da olabilir. Anboli çok tehlikeli bir rahatsızlıktır. Atardamarın belirli dokulara kan vermesini önler. Kan alamayan dokular ölür ve yumuşar. Dokunun böyle ölümüne infarktüs ve ölen dokuya da infarkt denilir. Dilimizde bu sözler enfarktüs ve enfarkt haline dönmüştür. Eğer damarı tıkayan ve enfarktüse neden olan madde aynı zamanda bakteriliyse o zaman enfarktüslü kısımda abseler de meydana gelir. Damarı tıkayan maddede kanserli doku parçaları varsa bu kısımda hemen ur büyümeye başlar. Tıkanan atardamar kalp damarıysa durum daha da tehlikelidir. Bu yüzden hasta ölebilir.
Anevrizma : Bir atar veya toplardamarın duvarındaki içi kan dolu şişliğe anevrizma denilir. Anevrizmalara damar duvarının zedelenmesi veya doğuştan damar duvarının zayıf olması yol açar. Damar sertliği ve frengi gibi hastalıklar anevrizmaya neden olabilirler. Ayrıca yüksek tansiyonu olan kimselerdeki anevrizmalar kanın toplandığı yerde atardamarı patlatabilir. Anevrizmanın patlaması genellikle ölüme yol açar. Beyinde anevrizmanın patlaması korkunç başağrısı, şuur kaybı yapar ve ölüme neden olabilir. Hafif bir anevrizma patlaması da yine beyinde tahribat yapabilir. Vücudun diğer kısımlarında da anevrizma patlaması çok tehlikelidir. Doktor, belirtilere göre durumu anında anlarsa anevrizma olan damarı ameliyat eder. Bu kısmı kesip çıkarır. Böylece hastanın hayatı da sağlığı da kurtulabilir.
Buerger hastalığı : Buerger atardamarlarla toplardamarlarda tıkayıcı iltihap yapan çok tehlikeli bir hastalıktır. Damarları tıkayan iltihapların nedeni kesinlikle bilinmemekte, fakat vücudu sarsan bazı hastalıkların bu duruma yol açtığı sanılmaktadır. Bu arada nikotin damarları sıkıştırdığı için Buerger hastalığının ilerlemesine neden olabilir. Yine ani soğuklar vücuda inen darbeler, çarpmalar ve kazalar da Buerger hastalığında rol oynar. Vücudun kalsiyum metabolizmasının bozulması hastalık için bir neden oluşturabilir. Bu hastalıkta damarın iç duvarında bir birikim olur ve pıhtı meydana gelir. Pıhtı zamanla damar duvarına sıkıca yapışır. Bu yüzden o damardan kolayca kan geçemez. Nihayet damar tamamıyla kapanır. Tıkanan damar etrafındaki sinirlerle birleşerek adeta sert bir ip haline gelir. Zaman geçtikçe sağlam damarlar da etkilenmeye başlar Ve hastalanır. Bu hastalık uzun süre belirtisiz olarak devam edebilir. Veya birden ortaya çıkar. Hasta bacaklarından birinde veya ikisinde ani bir soğukluk duyar. Ayaklarda, topukta, baldırlarda ağrılar başlar. Bir süre sonra bacağı hareket ettirmek ağrı yüzünden çok güçleşir.
Damarları tıkanan kısımda kesik, yara olursa bir türlü iyileşip kapanmaz. Hatta bu yaralar kangren de yapar. Buerger hastalığının belirtileri ortaya çıkar çıkmaz doktora giderek muayene ve tedavi olmalıdır. Doktor hastasına, damarları açan, kanı sulandıran ilaçlar verir. Gerekirse hasta damar, ameliyatla çıkarılır.
Flebit: Flebit toplardamarların iltihabıdır. Yüzeysel toplardamarlarındaki kan pıhtılaşmasına bu ad verilir. Flebit en fazla bacaklarda olur. Bacaklardaki genişlemiş toplardamarlarda enfeksiyon veya yaralanma sonucu flebit olabilir. Doktor hastaya elastiki çorap giydirir veya elastiki bağlar taktırır. İlaç tedavisi de fayda verir.
Gut: Gut, daha çok erkeklerde görülür. Kadınlarda da menapozdan sonra olabilir. Bu hastalığa «nikris», «damla hastalığı» da denir. Hastalık ayak ve el parmaklarının şişmesiyle kendini gösterir. Daha sonra diğer parmaklar, el bilekleri, dirsekler ve dizler şişer. Aynı zamanda şiddetli ağrı olur. Gut, genellikle soyaçekime bağlanırsa da beslenmeyle de yakından ilgisi vardır. Eskiden fazla havyar yiyen ve Porto şarabı içenlerde gut olduğu söylenirdi. Her çeşit ağır yemeği bol yiyen kimselerde gut görülebilir. Bünyesi bu hastalığa uygun insanların kanında ürik asit düzeyi yüksektir. Şiddetli gutta ayak parmağı birden kızarır, hassaslaşır ve şiddetli bir ağrı başlar. Ağrı birkaç gün devam eder. Hastanın ateşi biraz yükselir ve iştahı kapanır. Böyle birkaç sert krizden sonra hastalık kronik hal alır. Eklemlerin biçimleri bozulur ve hasta eklemlerin kıkırdaklarında ürat birikintileri olur. Doktor, hastalığın teşhisini koyar koymaz fenil- bütazon veya başka ilaçla tedavi eder. Eğer gut kronik hal almışsa o zaman ilaç ve tedavi şekli değişir. Bu arada hastanın belirli besinleri alması yasaklanır. Gut hastalığı olanlar böbrek, yürek, beyin, karaciğer, havyar, balık yumurtası ve konserve balıklarla lakerda gibi tuzlu balıkları yememelidirler.
Mavi hastalık: Mavi hastalık denilen fallot tetralojisi doğuştan olan bir durumdur. Kalbin sağ ve sol karıncıklarını ayıran duvarda bir açıklık ve akciğere giden atardamarda bir daralma vardır. Bu durumda vücuda kan pompalayan sol .kalbin direnci akciğerlere kan pompalayan sağ kalbe kıyasla daha azdır. Bu yüzden sağ kalpteki kanın bir kısmı akciğerlere geçip oksijen alamaz ve ara duvardan sol kalbe geçer. Yeni doğan bebek dolaşım bozukluğu yüzünden morarır. El parmaklarının uçları şişer. Bebeğin en küçük hareket yüzünden soluk soluğa kaldığı görülür.
Tek çaresi ameliyattır. Günümüzde mavi çocukları tedavi için yapılan kalp ameliyatları başarıyla sonuçlanmaktadır.
Tromboz: Kan damarlarında bir pıhtının oluşmasına tromboz denir. Bu tür pıhtılara atardamarlarda da toplardamarlarda da rastlanabilir. Böyle bir pıhtı bacakların derinlerindeki toplardamarlarda olabileceği gibi akciğerde, kalp atardamarlarında olabilir. Hekim durumu zamanında fark ederse hemen cerrahi müdahalede bulunur. Akciğerdeki pıhtı olsun, kalp atardamarlarındaki pıhtı olsun ölüme yol açabilir.
Tromboflebit: Bir toplar damarda iltihap olması sonucu damarda pıhtı meydana gelmesine tromboflebit denilir. Bu durum daha çok varisli bacaklarda görülür. İltihapla tıkanan damarın olduğu kısım şiddetle ağrır, kızarır. Çevredeki dokular da iltihaplanır. Bazen, hastalık yürümeyi güçleştirecek kadar azap da verebilir. Genel olarak iltihap kendi kendine 1 -2 haftada geçer. Tedavide bacak sıkıca sarılır ve ağrı kesen ilaçlar verilir.
Trombositopenik purpura: Kılcal damarların deri içinde kanamalarına trombositopenik purpura adı verilir. Buna kanda bulunan çekir: deksiz ve renksiz, ufak, yuvarlak hücrelerin eksikliği neden olabilir. Bu hücreler, kanın normal pıhtılaşması için gereklidir. Trombosit adındaki bu hücrelerin eksikliğine şiddetli anemi, lösemi, kalp yetersizliği, böbrek hastalığı, kemik iliğinde kanser, sıtma, çok ağır mikroplu hastalıklar ve bazı zehirlenmeler yol açabilir. Hastalık deride çürüklerle kendini belli eder. Burun, böbrekler ve barsaklar şiddetle kanayabilir. Doktor hemen duruma müdahale ederek tedaviye başlar. Hastalığın nedeni biliniyorsa ona göre tedavi uygular. Aksi halde kortikosteroidleri verir. Bazen de ameliyat yapılarak dalak alınır. Bu yöntemle de hastalığın geçmesi sağlanabilir.
Varis : Varis, toplardamarların genişlemesi ve kasılarak kam yukarıya doğru pompalayama- maları sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu toplardamarlar bacaklarda belirgin hal .alır. Bacaklar devamlı ağrır. Ayaklar şişer. Varis tedavi edilmezse flebit olabilir. Doktor hastaya elastiki çoraplar giydirir. Hastanın yaşı uygunsa ameliyatla toplar damar çıkarılır. Bazı durumlarda da varisli damara belirli maddeler enjektörle verilir. Hafif vakalarda böyle ilaç verme yararlıdır. Ağır vakalarda varisli toplardamar küçük bir kesikten çekilerek çıkartılır. Ayrıca varisli damarı kesip bağlamak da mümkündür. Bu da ayrı tür bir ameliyattır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.