Bluğ Çağında Yardım

Buluğ çağındaki çocuklara yardım :
Buluğ çağında vücut üreme hormonlarının adeta hücumuna uğrar. Bu yüzden de gerek kız gerek erkek çocukta hormonların neden olduğu bir dengesizlik, şaşkınlık, endişe, çekingenlik gibi olaylar belirebilir. Bu nazik devrede anne ve babaların çocuklara yardımcı olmaları gerekir. Zaten çocuklara daha buluğ çağına girmeden cinsiyet konusunda bazı bilgileri uygun şekilde vermek gerekir. Bu sayede çocuklar buluğ çağına daha iyi hazırlanabilirler. Çocuklara, büyüklere uygun seks dersleri verilmesinden söz etmiyoruz. Sadece çocukların seks konusundaki meraklarını sağlıklı bir şekilde yönlendirmek gerekir. Çocuklar her- şeye, her konuya merak duyarlar. Bu onlardaki öğrenme isteğinin doğal bir sonucudur. Çocuk küçük yaşta kendi seks organını sorabilir. Hamile bir kadın görünce yine çeşitli sorular sorabilir- Hem bu soruların sınırı da yoktur. Çocuk soru sorunca konuyu kapatmak için onu azarlamak çok hatalı olur. Konunun ayıp olduğunu söylemek de yanlıştır. Bu tür tutumlar çocuğun kafasında çeşitli soruların şekillenmesine yolaçar. Seks konusunda daha fazla merak duyar ve bunun sonucu hiç de sağlıklı olmayabilir. Çocuklara yaşlarına uygun basit ve meraklarını asla tahrik etmiyecek cevaplar vermelidir. Hamile bir kadının karnının neden şiş olduğunu soran çocuğu azarlıyacak yerde ona kadının bebek beklediği, insanların da yavruladıkları basitçe anlatılmalıdır.
Buluğ çağındaki çocuklara da yine yardımcı olmak gerekir. Anne, kızını vücudundaki değişiklikler konusunda aydınlatmalıdır. Hormonların geliştiğini, âdet görmenin vücudun olgunlaştığını açıklayan bir belirti olduğunu uygun sözlerle belirtmelidir. Şaşkın, çekingen, ruhsal problemleri olabilecek kızına destek olmalıdır. Eğer anne bunu yapmazsa, kız çocuğu olmayacak yerlerden yanlış bilgiler edinebilir. Eline geçireceği açık saçık kitapları okuyarak tuhaf saplantılara sahip olabilir. Bu nazik devrede anne, kızının dengesini kazanması, güvene kavuşması için elinden geleni yapmalıdır. Annenin bu konuda yeterli bilgisi yoksa, çocuğuna yardımcı olamıyacağının farkındaysa o zaman aile doktorundan veya bir psikologdan yardım istemelidir.
Buluğ çağındaki erkek çocuğa da babası yardımcı olmalıdır. Ona annesi de yardım edebilir fakat erkek çocuğun önünde model olarak babası vardır. En üstün bulduğu, en beğendiği, saydığı ve taklide çalıştığı insan da babasıdır. Buluğ çağında babanın yardımı fevkalâde değerlidir. Baba, oğluna doğanın yasalarından, cinsiyetten, vücudundaki değişikliklerden söz etmelidir. Ona seks konusunda gereken bilgiyi vermelidir. Kapıldığı çekingenliği yenmesine yardım etmeli ve oğluna destek olmalıdır. Erkek çocuk da kız çocuk da böyle yardım görürlerse başlarına gelen olayın anormal olmadığını, bu yüzden sıkılmalarına, utanmalarına gerek kalmadığını anlarlar. İçleri rahat edeceği için eskisi gibi normal hareket etmeye başlarlar. Buluğ çağındaki çocukları ne fazla sıkmalı ne de başı boş bırakmalıdır. Hem ayrıca anne ve baba belli etmeden çocuğun durumunu, hareketlerini, tutumunu da incelemelidir. Ortada halledilemiyecek bir sorun, bir anormallik varsa o zaman hekimden veya bir psikologdan yardım istenmelidir, «sadece seks» diyerek cinsiyet sorununu küçük görmek, önemsememek büyük hatadır. Çünkü küçük seks sorunları ileride insanların halledilmesi zor seks problemleri ve hatta seks bozukluklarıyla karşılaşmalarına neden olabilir.
Buluğ çağındaki çocuklar ve seks : Cinsiyet hormonları çalışmaya başlamış bir kız veya oğlan çocuğu normal olarak sekse ilgi duymaya başlıyacaktır. Daha da önemlisi içinde bazı arzular belirecektir. Bu tür arzuların bu yaşlarda olması problemler yaratabilir. İşte bu yüzden çocukla yakından ilgilenen anne ve baba, seksin bu çağda ikinci planda kalması için bazı önlemler almak zorundadırlar. Çocuğun, eskisi gibi dersleriyle ilgilenmesi sağlanmalıdır. Bunun dışında çocuğun zevk alacağı, seveceği bir konu bulmalıdır. Çocuğun yeteneklerine göre böyle bir konu seçilebilir. Çocuk, dersleri dışında resim yapabilir, bale derslerine gidebilir, kafasını ve ellerini kullanmasını sağlayacak dikiş, nakış, tahta oymacılığı vb. yle ilgilenebilir. Kitaplar okuyabilir. Müzik dinleyebilir. Bunlardan başka spor yapabilir. Vücut her gün iyi çalıştırılmalıdır. Örneğin buluğ çağındaki bir erkek çocuk futbol, basketbol gibi bir oyunu devamlı oynarsa, bu oyunu çok severse seksi düşünmeye pek
vakti olmaz. Ayrıca vücut çalıştırılıp yorulduğu için de fazla seks isteği de duymaz. Buluğ çağında ve bu çağdan çıkıldıktan sonra birkaç yıl seks isteğinin vücut ve kafa çalışmalarıyla ikinci planda bırakılması çocuğun geleceği bakımından çok yararlıdır.
Buluğ çağındaki çocuklar ve beslenme : Buluğ çağındaki çocuğun vücudunun her türlü vitamin, maden ve proteinlere ihtiyacı vardır. Ayrıca karbonhidratlar ve yağlar sayesinde de kendisine gereken büyük enerjiyi sağlayacaktır. Her yaştaki insanlara olduğu gibi buluğ çağındakilere de dengeli ve yeterli beslenme uygulamalıdır. Böylece çocuğun hem vücudu hem kafası sağlıklı olacaktır. Dengeli ve yeterli beslenme sayesinde buluğ çağı problemlerini kolaylıkla atlatacaktır. Ayrıca yine dengeli ve yeterli beslenme sayesinde zamanı geldiğinde düzgün ve iyi bir seks hayatı da olacaktır. İşte bu yüzden ömür boyunca dengeli ve yeterli beslenmenin önemi unutulmamalıdır.
Buluğ çağındaki cinsel istekler ve ilk sevgi :
Sevginin yaşı yoktur. Bu daha yeni doğmuş bir bebekte bile bulunan en değerli histir. Yalnız olgun kimseler bile duygular yüzünden hata yapabilirler. Bu durumda buluğ çağında olan veya bu çağdan yeni çıkmış olan kimsenin yanılması da doğal karşılanmalıdır. Buluğ çağında ve bunu izleyen bir, iki yıl içinde kız çocuk da erkek çocuk da sevgiye büyük önem vermeye başlar. Kız çocuk, erkeğe kıyasla daha duygulu, hassas ve romantiktir. O, için için beyaz perdede, sahnede veya televizyon ekranında gördüğü birini beğenir ve hatta sevdiğini de düşünebilir. Onunkisi uzaktan uzağa duyulan bir hayranlıktır. Bir gün beğendiği kimseyle karşılaşsa bile durum yine de ciddi sayılmaz. Böyle bir anda kız, cesaretini toplayıp sevdiğini sandığı ünlü kimseden resim, imza isteyebilir. Yahut ona bir, iki soru sormaya kalkabilir. Perdenin, sahnenin ünlüleri de bu tür durumlara çok alışıktırlar. Kendilerinden resim, imza, cevap isteyen kızlara nazik davranır ve birkaç dakika sonra da uzaklaşıp giderler. Bu durumda kız, hayal kurmaya devam eder. Yahut başka bir ünlüyü beğenmeye başlar. Zamanla da kendi yaşıtı olan karşı cinsten kimselerle ilgilenir. Genç kızlık devresine tam anlamıyla girer. Buluğ çağındaki kızı veya bu çağı yeni terk etmiş bir genç kızı, sıkmaya, fazla sınırlandırmaya kalkmamalıdır. Ona farkettirmeden kontrol etmek gerekir. Anne, kızına daima yardımcı olmalı ve yol göstermelidir. Fakat çocuğa fazla baskı yaparak sinmesine veya isyana kalkıras na da yol açmamalıdır. Anne, kızıyla arkadaş olabilmeli, onun arzu, istek ve hayallerini bilmelidir. Bu sayede kız çocuk tatlı duyularla büyür ama bu duygulardan zarar görmez. arzusu yüzünden hatalar yapıp, yanlış yola sapmaz. Annenin bu devrede kızının arkaşdarına da dikkat etmesi gerekir. Kızın dürüst arkadaşları olmalıdır Daha arkadaşlar, dersler, bilgi, müzik vb. sadece erkekleri, seksi düşünen arkadaşlar tehlikeli olurlar. «Üzüm üzüme baka baka kararır atasözünü unutmamalı ve kız çocuğun uygunsuz kimselerle arkadaş olmasını ona belli etmeden ustalıkla önlenmelidir.
Erkek çocuklarda buluğ çağında ve bunu izleyen birkaç yıl daha da nazik olabilir. Çünkü erkek çocuk, kız kadar duygusal, hassas ve romantik değildir. Onun arzuları daha yoğundur. Eğer :or yapması, ilginç konularla oyalanması da Hanamazsa seks arzusu ön plana geçecektir. hormonları da ona rahat vermiyecektir. Eskiden bu durum toplumca ayıp karşılanır. Doktorlar bu tarz doyumun delilik yapacağını ileri sürerlerdi. Fakat günümüzde doktorlar ve psikologlar, aşırı olmayan bu tür doyuma erişmenin zararsız olduğunu belirtmektedirler. Bu arada buluğ çağındaki veya bu çağı biraz aşmış erkek, cinsel isteklerle sevgiyi de birbirine karıştıracaktır. Kendisine hiç de layık olmayan, hiç ortak yönü bulunmayan birinin üstüne düşmesi de kabildir. Bu devrede çocuğun düşündüğü sadece sekstir ve cinsel ilişki kurabileceği birine de şidetle tutulabilir. Bu da çok hassas ve tehlikeli bir durumdur. Baba, oğluyla ilgilenmeli, onun düşüncelerini, isteklerini anlamalıdır. Yine bu istek ve düşünceleri yönlendirmesini de bilmelidir. Eğer baba bunları yapabilirse, oğlu bu problemli devreyi zarar görmeden atlatacaktır. Aksi halde ortaya aileyi çok üzecek ve gençlik çağma giren çocuğu da mutsuz edecek tatsızlıklar çıkabilir. Çocuk, kendine layık olmayan ve yaşça büyük birine de kapılabilir, yahut kendine layık olmayan bir yaşıtıyla ilişki kurabilir. İğfal, gibi olaylar yüzünden çok genç yaşta evlenmek zorunda kalabilir. İşte anne ve babalar bu tehlikeleri zamanında görerek önlem almalıdırlar. Erkek çocuğu fazla sıkmamak ve fazla sınırlandırmamak gerekir ama o daima başında büyükleri olduğunu bilmelidir. Bu, çocuğa güven verir. Yapması gerekenleri babasından sorar, ondan iyi fikirler de alırsa erkek çocuk buluğ çağını da, delikanlılığı da yaşamını etkileyecek hatalar yapmadan geçirebilir.
Üreme organları : Vücutta cinsiyeti belirleyen, üreme organları ve üreme hormonlarıdır. Erkek ve kadın vücudunda bu organlar da, hormonlar da birbirlerinden farklıdırlar.
Kadında üreme organları:
Erkek üreme organlarının aksine kadındaki üreme organları karın içindedir ve sadece vulva adı verilen .kısım dışardadır. Kadında üreme organı sağdave solda olmak üzere iki yumurtalık, bunları rahime bağlayan iki fallop borusu, rahim ve vajina denilen döl yolundan oluşmuştur. Yumurtalıklarda binlerce yumurta bulunur. Bunlar gözle görülmiyecek kadar ufaktır. Bir kadının hayatı boyunca bu binlerce yumurtadan sadece birkaç yüzü olgunlaşabilir. Yani döllenecek duruma gelebilir. Kadının beynindeki hipofiz salgı bezi belirli bir hormon çıkarır. Bu hormon kan vasıtasıyla yumurtalıklara erişir. Yumurtalıklara bir yumurtayı hazırlaması için emir verir. Bu kimyasal sinyali alan yumurtalıktaki yumurta foliklülleri büyümeye başlarlar. Aynı zamanda yumurtalıklar östrojen hormonunu da çıkarmaya başlarlar. Östrojen hormonu, aşılanmış yumurta için rahmin içini hazırlamaya, orada kalın bir tabaka oluşturmaya başlar. Bu süre 13 gün kadardır. Kandaki östrojen düzeyi gitgide yükselir. Bu devrede kadın kendisini canlı, sağlıklı, zinde hisseder. 14’üncü veya 15’inci gün kandaki östrojen en yüksek düzeyine varır. Bu östrojen artışı hipofiz bezine yine kan vasıtasıyla bir sinyal verir. Böylece hipofiz bezi yumurta yapımını sağlayan hormon yerine başka bir hormon salgılamaya başlar. Bu hormon da yine kan vasıtasıyla yumurtalığa erişir. Burada hazırlanmış olan yumurta fallop borusuna geçer. Oradan da rahime iner. Yumurta en fazla 48 saat canlı kalabilir. Yumurta bu süre içinde fallop borusunda döllenmezse ölür. Yumurta rahime düşerken yumurtalıklar da östrojenin yanı sıra kadının ikinci hormonu olan progestero- nu çıkarmaya başlarlar. Progesteron rahmin içini kaplayan tabakayı daha kalınlaştırır ve düzeltir. Burasını döjlenecek yumurtaya hazır hale getirir. Yumurta döllenir ve kadın gebe kalırsa yumurtalık hormon çıkarmayı arttırır ve böylece rahmin içini kaplayan tabakayı korur. 12 hafta kadar süreyle böylece bebeğe yardımcı olur. 12 hafta sonra da plasenta ve embriyonun hormonları gebeliğin kontrolünü ele alırlar.
Fakat yumurta aşılanmaz ve ölürse 10-12 gün sonra kandaki östrojen ve progesteron düzeyi iyice düşer- Hormon düzeyinin böyle fazla düşmesi de rahime o ayki çalışmanın gebelik olmadan sona erdiğini haber verir. Rahim içindeki tabaka büzülmeye başlar. Bu arada tabakadaki kılcal kan damarları da birlikte büzülür. Bu sayede vücudun dikkatle uğraşarak rahim içine yaptığı tabakayı dışarıya atacak kan da sağlan
mış olur. Rahim kanı atmak için kendini sıkar. Böylece âdet görme başlar. Bu kanama süresi genel olarak 4 gündür. Fakat bazı bünyelerde bu süre daha uzun da olabilir.
Erkekte üreme organları :
Erkekte üreme organları penis, bunun iki yanında bulunan testis- ler, testis kanalı sperma taşıyan borular ve prostat bezinden oluşur. Testislerde oluşan sperma hayvancıkları, testislerden epidım adlı tüpe geçerler. Bu tüpten de sperma taşıyan boruyla yani vas de Ferensle prostat bezine gelirler. Sperma taşıyan borular burada semen torbacığıyla birleşir. Atıcı kanal, spermayı idrar yoluna verir. Sperma vücuttan böyle çıkar. Testisler tıpkı kadın üreme sisteminde olduğu gibi hipofiz bezi tarafından yönetilirler. Bu sayede testesteron hormonu çıkarırlar. Ayrıca testisler az miktarda östrojen yani kadın hormonu da çıkarırlar. Cinsel ilişki sonucu penisten çıkan sperma rahime gider- Burada canlı yumurta varsa onunla birleşir. Böylece yumurta döllenmiş olur. Döllenen yumurta zamanla embriyon halini alır. Yumurtanın döllenmesinden ortalama 9 ay 10 gün sonra çocuk doğar.
Cinsel istek : Doğada hiç bir nesne rastge- le değildir. Tam aksine doğanın bozulamayan çok mükemmel yasaları vardır. Canlılar, yumurtlayarak ürerler. Kadın da yumurtlar. Fakat, insanlar en üstün memeli hayvanlar oldukları için kadın aynı.zamanda doğurur. Cinsel istek erkekle dişinin birbirlerine yaklaşmasını sağlar ve devamlı yavrular olması, insan neslinin devam etmesi için sadece bir araçtır. Erkeklerde seks arzusunun kadınlarınkine kıyasla daha güçlü olduğu da bilinir. Bunun bir nedeni kadının daha duygulu ve hassas olmasıdır. Diğeri de pek çok toplumda erkeklerin cinsel isteğinin doğal karşılanmasına karşılık kadınlarda bu arzunun pek hoş görülmemesidir. Ayrıca kadın ve erkeğin cinsel isteğinde vücutlarındaki seks hormonlarının rolü olduğu da ileri sürülmektedir. Kadınlık hormonlarının sevgi, şefkat gibi duygulara yol açtığı belirtilmektedir. Ayrıca kadın yapısı itibariyle korunmayı isteyen bir yaratıktır. Bu yüzden de cinsel isteği bulunsa bile bazen bu yuva kurma, anne olma ve güvene kavuşma arzuları yüzünden ikinci plana düşebilir.
Kadın, fazla duygulu, hassas ve romantiktir. Sevdiği erkeği arzulayabilir. Ama bu arzunun arkasında yine yuva, çocuklar ve güven yatar. Kadın, sevdiği erkekle yuva kurarsa mutlu olur.
Onun cinsel arzusuna aynı şekilde cevap verir. Fakat daha sonra kadın anne olunca seks konusundaki duyguları biraz değişebilir. Bu durumda onun için eşi ve çocukları aynı derecede değer taşır. Erkeği de eskisi gibi sevgili olarak değil aile reisi ve baba olarak görmeye de başlayabilir. Ayrıca kadın çok çocuk sevse bile doğumda çektiği acı gözünü korkutabilir. Tekrar hamile kalacağını düşünmeye başlayacak olursa da cinsel arzusu azalabilir. Erkekte bu tür bir korku yoktur. Dolayısıyla daha fazla cinsel arzusu olması doğal karşılanır. Ayrıca genel olarak kadınlar monogam, erkekler poligam yaratıklar olarak kabul edilirler. Kadınlar, sadece bir eşle yetinen, bir eş isteyen yaratıklardır. Erkeklerde durum farklıdır. İşe duygu karışmadığı sürece erkek, birden fazla kadınla ilgilenebilir. Erkek evlendiği zaman değişebilir. Onun için en önemli olan da daima eşidir. Kadında seks isteği zamanla hafifleyebilir ama erkekte bu devam eder. Ancak kadındaki cinsel arzuya da yine kendi seks hormonları yön verir.
Kadın ve hormonları :
Kadının yumurtalıklarının çıkardığı hormonlar seks arzusuna da neden olurlar. Bu hormonlar da östrojen, progeste- ron ve az miktarda testesterondur. Kadın buluğ çağına girdikten sonra yumurtalıkları düzenli olarak çalışmaya başlar. Fakat zamanla hormon çalışması ağırlaşır ve sona erer. Buna yaş dönemi denilir. Yaş dönemi, buluğ çağının sona ermesinden otuz yıl kadar sonra başlar. Eskiden kırkında görülen menapoz günümüzde elli yaşında ve hatta bazı kadınlarda daha da uzun süre sonra olmaktadır. Doğanın yaş dönemi konusunda kadına biraz zalimce davranmış olduğu da söylenebilir. Çünkü genellikle menapozun başlamasıyla kadın da doğuramaz hale gelir. Zira âdetten kesilmeyle birlikte yumurtalıklar da yumurtaları geliştirme işinden vaz geçerler. Menapozdan önceki kadının cinsel istek duymasına karşılık yaş dönemindeki kadının bu arzusu hafifleyebilir veya sönebilir. Ama bu da bünye sorunudur. Flem arzuya östrojen ve progesteronun değil erkeklik hormonu testesteronun neden olduğu ileri sürülmektedir. Yaş dönemindeki bir kadının östrojen ve progesteron hormonu düzeyleri çok aşağı düşse de eğer testesteron hormunu varsa seks arzusu devam edebilir. Bazı kadınlar menapoz devresinde çok sıkıntı çekerler. Bazıları da tam aksine bu devreden çok memnun kalırlar. Çünkü artık hamilelik tehlikesi kalmadığını düşünürlerse de nadiren menapozdan sonra da gebelik görülebilir. Bu süre en fazla 2 yıl kadardır.
Cinsel Korunma: Günümüzde bebek istemeyen kimselerin korunabilmeleri için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bazı kimseler kadının çok çocuk doğurmasının doğru olacağına inanırlar. Çocuklar çok sevilirler ve çok çocuk da insanı mutlu edebilir. Ama öte yandan günümüzde aile planlamasını da değerlendirmek gerekir. Bir çift, çocuk sahibi olmadan önce ona nasıl bakıp büyüteceklerini düşünmek zorundadır. Çocuklara özen göstermek, iyi bakmak gerekir. Sadece bir veya iki çocuğa bakabilecek maddi durumu olan bir çiftin altı çocuk istemesi hem saçmadır hem de insafsızlık sayılır. Böylece iki çocuğu gereken şekilde yetiştirip büyütebilecektir. Aynı imkânlarla altı çocuğa bakmak, onları yarı tok, yarı aç yaşatmak demektir. Hem bu çocuklar yeteri kadar özen göremiyecekleri, beslenemiyecekleri için de istenen şekilde sağlıklı, canlı olamazlar. Bu yüzden her çiftin çocuk isterken önce kendi maddi durumunu düşünmesi gerekmektedir. Çift, istediği sayıda çocuğa sahip olduktan sonra doğum konusunu bir yana bırakmalıdır. Kadının hamileliğini önleyecek ilaçlar, diyaframlar, köpükler, sıvılar, kremler bulunmaktadır. Doğum kontrol hapları : Doğum kontrol haplarında sentetik östrojen ve progesteron hormonları bulunur. Bu haplar her ay 20 veya 21 gün birer tane alınırsa yumurtalık rahime yumurtayı atamaz. Böylece yumurta döllenmesi de olmaz. Bu hapları kullanmak kolaydır. Ancak bazı kadınlar bu haplardan rahatsız olmaktadırlar. Doğum kontrol hapları mide bulantısı, göğüslerde acı gibi rahatsızlıklara neden olmaktadır. Günümüzde bunların kanser yapabileceği de iddia edilmektedir. Bu haplar doktor tarafından verilmedikçe alınmamalıdır.
Helezonlar (Spiral) : Çeşitli şekillerde olan ince helezonlar rahime yerleştirilmektedir. Bu helezonlar döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yapışmasına engel olmaktadır. Bu yüzden yumurta rahimden atılmaktadır. Helezon istenilen süre yerinde kalmaktadır. Genellikle ilk takıldığında biraz rahatsızlık vermektedir. Fakat bazı bünyelerde helezon farkına varılmadan yerinden çıkmakta ve vücuttan atılmaktadır. Bazı kadınlarda ağrı yapabilir. Bu durumda helezon çıkartılıp doktorca tavsiye edilen korunma metodu seçilmelidir.
Diyaframlar ve kapaklar: Diyafram da, kapaklar da spermaları önleyen, öldüren kremlerle, jölelerle kullanılırlar. Diyaframlar rahimin ağzını kapatırlar- Yine diyaframlar gibi yumuşak lastikten yapılmış kapaklar da rahmin ağzına geçerler. Böylece spermanın rahime girip fallop borusuna erişerek yumurtayı döllemesine engel olurlar. Bunları temin kolaydır ve yine kolaylıkla takılıp çıkartılırlar. Yalnız bazen bunlar da kayabilir. Bu tür diyafram ve kapaklar ancak hekim tarafından takı İmal ıdır.
Prezervatif ; Bu koruyucu, erkekler tarafından kullanılır ve penisi kaplar. Böylece spermanın yumurtaya erişmesi önlenir. Bu tür koruyucular ince lastikten yapılırlar.
Sıvı, köpük, jöle, eriyen tabletler : Vajinayı koruyucu olarak eriyen tablet, sıvı, köpük, jöle bulunmaktadır. Bunlar spermayı tutar veya öldürürler. Fakat bunların gebeliği kesinlilke önleyeceği iddia edilemez. Diyaframla veya prezervatifle birlikte kullanıldığında çok etkili olurlar.
Ritm metodu : Kadının yumurtasının yumurtalıktan fallop borusuna indiği tarihler tespit edilir. Yumurtanın indiği günlerde cinsi ilişki olmaz. Bu uygun bir usul gibi gözükürse de kadının yumurtalığından yumurtanın çıkış tarihi tam hesap- lanamıyabilir. Küçük bir yanlışlık da aksi sonuç verir.
Kısırlaştırma : Kısırlaştırma, Hindistan gibi fazla kalabalık ülkelerde uygulanmaktadır. Kısırlaştırma hem kadına hem de erkeğe yapılabilmektedir- Erkeklerde vasa deferens denilen boruların kesilmesiyle spermanın ersuyuna karışması önlenir. Kadınlarda da fallop boruları düğümlenir. Böylece yumurta, yumurtalıklardan çıkarak rahime inemöz. Kısırlaştırma sayesinde % 100 sonuç alınmaktadır. Bakabileceğinden fazla çocuğu olan kadın veya erkek bu tür ameliyat yaptırabilmektedir. Ama bu ameliyattan dönüş yoktur. Yani daha sonra çocuk istenecek olursa boruları tekrar birbirine dikmek kabil değildir. Yalnız soyunda hastalık olan, çocuğunun da hastalıklı doğması kesin olan erkekler kendi istekleriyle böyle kısırlaştırılmaktadır. Yine hamile kalması, doğum yapması hayatına mal olacak kadınlara da doktorlar bu ameliyatı önermektedir. Bunun dışında korunma için kısırlaştırmayı düşünmek pek doğru değildir. Korunma için başvurulacak pek çok yol bulunmaktadır.
Kürtaj : Kürtaj, küret denilen ameliyat aletiyle rahmin içinin kazınmasına verilen addır. Kürtaj bazı rahatsızlıkları tedavi için yapılır. Bu arada kürtajla rahimdeki embriyonu almak da kabildir. Yasalarımız bu tür çocuk alınmasını yasaklar. Sadece doktor, hastasının doğurmasının tehlikeli olacağını yani hastasının ölebileceğini anlarsa o zaman kürtaja başvurur. Kadının hayatını kurtarmak için çocuğun alınması yasaldır.
Cinsel arzular ve yıllar: Buluğ çağından sonra cinsel arzular ortaya çıkar. Erkeklerde cinse! arzu ve güç 17 yaşındayken doruktadır. Bu güç bir süre böyle devam eder ve yavaş yavaş azalır. Fakat erkeğin cinsel arzusu ve gücü ömür boyu da sürebilir. Bunun doğru olduğunu da son yapılan araştırmalar ortaya çıkarmıştır. Kadınlarda cinsel arzu ve güç yıllar geçerken artar. Bir kadın 35 yaşına geldiğinde cinsel gücü doruğa erişir ve sonra hızla inmeye başlar. Fakat bu da yine bünyeye bağlıdır. Doktorlar, yaş dönemi, menapozun aslında cinsel arzu ve gücü yok et- miyeceğini belirtmektedirler. Ancak kadın mena- poz yüzünden problemlerle karşılaşırsa arzusu yok olabilir. Yine menapoz yüzünden yaşlandığı kanısına varan kadınlarda cinsel arzu ve güç kaybolmaktadır. Erkeklerde de yaş ilerledikçe cinsel güç azalmaktadır ama sağlıklı bir erkek hayatının sonuna kadar cinsel ilişkide bulunabilir. Buna karşılık bazen erkeklerde daha genç yaşlarda cinsel güç azalmakta ve arzu da kalmamaktadır. Bunun nedeni psikolojik veya bedensel olabilir.
Cinsel arzuyu azaltan faktörler : Fazla içki içen kimselerde seks gücü azalmaktadır. Alkolün az miktarı cinsel arzuyu arttırmaktadır. Fakat devamlı ve fazla içki isteği gücü azaltmakta ve hatta yok etmektedir. Yine uyuşturucu maddeler de cinsel arzu ve gücü ortadan kaldırmaktadır. Uyuşturucular arasında kokain, ilk kullanıldığında büyük bir arzu vermekte fakat çok kısa süre sonra seks gücünü yok etmektedir. Şeker hastalığının seks gücünü zayıflattığı hatta yok ettiği bilinmektedir. Yine bazı ilaçlar da aynı şeyi yapmakadırlar. Sigara da seks hormonlarına zarar vermektedir. Özellikle bu yüzden kısırlık olduğu belirtilmektedir. Bunların dışında aşırı üzüntüler, fazla yorgunluk, bitkinlik de seks isteğini ve gücünü yok etmektedir. Yine iyi bes- lenememe de cinsel arzunun kaybolmasına yol açmaktadır. Sağlıklı hayat için dengeli ve yeterli beslenme gerekmektedir. Ömrü boyunca böyle beslenen kimselerin seks konusunda da başarılı olduklarından kuşku yoktur.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.