Aort damarı genişlemesi çok büyümedikçe genellikle herhangi bir belirtiye yol açmaz. Karındaki aort anevrizmasında aşağıdaki belirtiler görülebilir:

• Böğürde veya sırtta zonklama şeklinde veya derinde hissedilen ağrı
• Kasıklarda, kalçada veya bacaklarda ağrı
• Karından alınabilen güçlü nabız
• Az miktarda yemekten sonra bile gelen doygunluk hissi
• Bulantı, kusma

Aort anevrizması göğüste olursa aşağıdaki belirtiler görülebilir:

• Göğüste ve sırtın üst kısmında aniden ortaya çıkan keskin ağrı
• Nefes darlığı
• Yutkunmada ve nefes almada güçlük

Aort damarı genişlemesi; aortta yırtılma ve kanın damar içinde pıhtı atması risklerini çok artırır. Bu yırtılma bilinç kaybına, ileri derecede iç kanamaya ve hayati tehlikeye neden olur.

Aort damarı genişlemesi, aort duvarındaki zayıf bir noktadan kaynaklanır. Bu zayıflık doğuştan gelebildiği gibi hastalıklardan veya yaralanmalardan da kaynaklanabilir.

1) Damar Tıkanıklığı

Damar tıkanıklığı ve damar sertliği aort anevrizmasının en sık karşılaşılan nedenidir. Damar tıkanıklığının nedeni, kolesterol adı verilen yağ bileşenlerinin damar duvarında birikmesidir. Damarın zayıflamasına neden olur.

2) Yüksek Tansiyon

Yüksek tansiyon aort duvarının üzerindeki gerilimi ve baskıyı artırır. Bir süre sonra bu baskıya dayanamayan zayıf bir nokta genişleyerek aort anevrizmasına dönüşebilir.

• Sigara içmek, damar tıkanıklığı ve yüksek tansiyon riskini artırır. Sigara içenlerin aort anevrizmasına yakalanma riski beş kat daha yüksektir.

3) İltihaplı Hastalıklar

Romatoid artrit veya sedef gibi iltihaplı hastalıklar damar duvarında da iltihaba neden olabilir. Vaskülit (damar iltihabı) genellikle kılcal damarları etkiler ama nadiren aortu da etkileyebilir. Bakteri iltihabından kaynaklanan (mikotik) aort anevrizması vakaları da vardır.

4) Şeker Hastalığı ve Diğer Nedenler

Kontrol altında tutulmayan şeker hastalığı aort anevrizması riskini artırır. Ayrıca doğuştan gelen Marfan sendromu, Ehlers Danlos sendromu gibi bağ doku hastalıkları da aort damarı genişlemesine neden olabilir.

Karın aort damarı genişlemesi yavaş ilerliyorsa, herhangi bir belirtiye yol açmıyorsa ve boyutu 5.5 cm’den küçükse, yırtılma riski çok düşüktür. Bu durumda yapılacak cerrahi müdahalenin taşıdığı risk daha büyüktür.

• Çoğu kişi için en uygun tedavi, yakın takiptir.
• Her 6-12 ayda bir ultrason ve tomografi taramaları yapılması gerekir. Bu süre hastanın sağlık koşullarına göre değişkenlik gösterebilir.
• Çapı 5.5 cm’yi geçen aort damarı genişlemesi cerrahi müdahale gerektirir. Ancak bu ölçüm, kişinin vücudunun boyutlarına göre bir miktar değişebilir.

Karın aort damarı genişlemesi 7 cm’nin üzerine çıkarsa, damarın yırtılma riski 20%’ye ulaşır. Yırtılma, aşırı miktarda iç kanamaya ve ölüme neden olabilir.

Bu tür damar genişlemesinin, kalbe daha yakın olmasından dolayı kişiye zarar verme riski daha yüksektir. Ancak (yine kalbe yakın olmasından ötürü) cerrahi müdahale ile birlikte gelebilecek riskler de nispeten daha yüksektir.

• Genelde, cerrahi müdahale yapılması için kritik genişleme eşiği 6 cm’dir.
• Kişinin Marfan sendromu gibi damarlarında zayıflığa yol açabilecek bir hastalığı varsa bu eşik 5 cm’ye düşebilir.
• Aort damarı genişlemesi kalbe yaklaştıkça cerrahi müdahale daha gerekli hale gelir.

İlaç tedavisi: Çoğu vakada kişinin tansiyonunun düşürülmesi için beta bloker ilaçlar gerekli olur. Kanın damar içinde pıhtı atmasını önlemek için kan sulandırıcı ilaçların kullanılması da gerekebilir.