Alkalen Fosfataz Düşüklüğü Nedenleri ve Tedavisi

  • Genel Sağlık
  • Alkalen Fosfataz Düşüklüğü Nedenleri ve Tedavisi için yorumlar kapalı
  • 932 kez görüntülendi

Alkalen Fosfataz Düşüklüğü Nedenleri ve Tedavisi

Alkalen fosfataz (ALP) büyük çoğunluğu itibariyle karaciğerde üretilen ve hayati önem taşıyan bir enzimdir. Kemikler, böbrekler, bağırsaklar ve hamile kadınlardaki plasenta alkalen fosfataz üretimine katkıda bulunur. Bazı besinlerin tüketimi alkalen fosfat seviyesinin artmasına yardımcı olabilir.

Alkalen Fosfataz (ALP) Düşüklüğü Belirtileri

Alkalen fosfataz eksikliğinin yaygın belirtileri şunlardır:

  • Bitkinlik
  • Nefes darlığı
  • Soğuğa karşı hassasiyet
  • Kabızlık
  • Hızlı kalp atışı
  • Büyük oranda kilo kaybı

Normal Alkalen Fosfataz Seviyesi Nedir?

Normal seviye yaşa göre ve testin yapıldığı laboratuvara göre değişiklik gösterebilir. Alkalen fosfataz seviyeniz hakkındaki ayrıntıları öğrenmek için doktorunuz ile konuşabilirsiniz.

  • Yetişkinlerde ise normal sınır 25-100 U/L arasındadır.
  • Çocuklardaki normal sınır genellikle 350 U/L’nin altındadır.

Alkalen Fosfataz Düşüklüğü Nedenleri

Yetersiz beslenme
Uygunsuz bir diyet ve besin değeri düşük yiyecek seçimi B6 vitamini, folik asit, C vitamini, fosfor ve çinko yetersizliğine sebep olarak alkalen fosfataz düşüklüğüne yol açar.

Hipofosfatazya
Nadir rastlanan genetik bir hastalık olan bu durum, kemik ve dişlerin gelişimini olumsuz olarak etkilemektedir. Vücuttaki fosfatın azalması kemiklerin yumuşaklaşması ve zayıflamasına yol açarak deformasyon, anormal kemik gelişimi ve büyümesine sebep olur. Şiddetli vakalarda solunum sistemi hastalıklarına yol açtığı görülür.

Diğer sebepler
Alkalen fosfataz düşüklüğüne yol açan diğer sebeplerden bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Hipotiroidi ve zarar görmüş paratiroid bezi
  • B12 eksikliği
  • Aplastik anemi (kemik iliğinin yeterince kan hücresi üretememesi)
  • Wilson hastalığı (anormal bakır metabolizması)
  • Cücelik ve miskinlik sendromu olan çocuklar
  • CML- Kronik Miyeloid Lösemi
  • Menopoz ve kansızlık

Alkalen Fosfataz Düşüklüğünün Tedavisi

Tedavideki genel yaklaşım, altında yatan sorunu çözmeye yöneliktir. Alkalen fosfataz düşüklüğü genellikle rutin kan testleri sırasında farkedilir. Doktor, öncelikle beslenme hatalarını gözden geçirerek yanlışları düzeltir ve gerekli olduğu durumlarda hasta ile konuşularak takviyeler ekleyebilir. B6, B12, folik asit ve C vitamini gibi yaygın vitamin eksiklikleri gerekli takviyeler alınarak düzeltilmelidir. Kansızlık ise demir takviyeleri ile düzeltilebilir.


Alkalen fosfataz seviyesini yükselten besinlerden en yaygınları aşağıdaki gibidir:

Fosfor
Bu önemli element, vücuda gerekli olması açısından kalsiyumdan sonra ikinci sırada gelir. Alkalen fosfataz üretimi için gerekli olmakla birlikte, enerji üretimi, kemik oluşumu, DNA üretimi, kalsiyum emilimi gibi süreçlerde de önem arz etmektedir. Mercimek, somon balığı, pisi balığı, tavuk, hindi, yumurta, yogurt ve badem gibi besinler zengin fosfor kaynaklarıdır.

Sağlıklı yağlar
Alkalen fosfataz, yağların sindirimi ve bağırsaktan emiliminde büyük rol oynamaktadır. Balık yağı, hindistan cevizi ve mısır yağı tüketenlerde yüksek alkalen fosfataz miktarı farkedilmiştir.

Çinko
Çinko takviyeleri vücuttaki alkalen fosfat üretimini artırır. Sağlıklı kemik oluşumu, deri bütünlüğü ve bağışıklık sisteminin işlerliği çinkoya bağlıdır. Çinko yönünden zengin besinler arasında kabak çekirdeği,zencefil kökü,pekan cevizi, bezelye, istiridye ve Brezilya fıstığı sayılabilir. Günlük çinko alımı 30 mg’ı geçmemelidir.

B12 Vitamini
Pernisiyöz anemi alkalen fosfataz düşüklüğü ile bağlantılıdır ve bu problemin kaynağı da B12 vitamini eksikliğidir. B12 vitamini balık, yumurta, süt ürünleri ve çoğu ette bol miktarda bulunur. Deniz sebzeleri B12 vitamini yönünden zengin olmakla birlikte, vejeteryan ve vegan beslenenler günlük 2 mcg olacak şekilde B12 taksiyesi almayı düşünebilirler.

A Vitamini
Antioksidan olan bu vitamin kemik hücrelerinden ve bağırsaklardan akkalen fosfat üretimini tetikler. A vitamini yönünden zengin olan besinler arasında kırmız biber, hindiba kökü, havuç, kayısı, kara lahana, tatlı patates, ıspanak ve sığır,tavuk,dana karaciğeri sayılabilir. Somon yağı ve morina balığı yağı gibi balık yağları da A vitmini yönünden zengindir. Bu vitamin vücuttaki yağ hücrelerinde depolandığı için, A vitamini takviyesi alınırken dikkatli olunarak fazlalığı durumunda ortaya çıkabilecek yan etkilerden kaçınılmalıdır.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.